3 Eylul 2007Behcet DALMAZ/HAKKARİ, (DHA)


Guvenlik guclerine teslim olan PKK'lı terorostin itirafları şoke etti. Yeni
Hakkari’nin Cukurca İlcesi’nde guvenlik guclerine teslim olan Suriye uyruklu ‘Ciiya Zagros’ kod adlı PKK’lı terorist M.B. ilginc itiraflarda bulundu. Yaklaşık 5 ay orgutun dağ kadrosunda yer aldığını belirten M.B., PKK’nın sozde komutanlarının kadın teroristlerden kendilerine harem kurduklaranı soyledi. Birbirini seven erkek ve kadın teroristlere izin verilmediğini belirten M.B., orgut icinde panik ve guvensizliğin hakim olduğunu kaydederek, “Mağaralarda ac ve susuz yaşıyorduk. Yatacak yerimiz ve zamanımız olmuyordu. Bircok orgut mensubu da kacmayı duşunuyor. Ben ailemi ve sevdiğim kızı ozledim, bu yuzden kactım” dedi.
Suriye’nin Halep şehrinde 21 Mart 2007’de duzenlenen Nevruz kutlamalarına katıldığı sırada tanıştığı PKK’lı teroristler tarafından kandırılarak Kuzey Irak’ta bulunan Gare kampına goturulduğunu soyleyen M.B. ifadesinde orgutun dağ kadrosunda 5 ay kaldığını anlattı. Bir fırsatını bularak orgutten kacmayı başardığını belirten M.B. onceki gun Cukurca İlcesi’ne gelerek guvenlik guclerine teslim oldu. M.B. orgut icinde insanlık dışı muamele yapıldığını, aclık ve sefalet icinde yaşadıklarını vurguladı. M.B. orgutun sozde komutanlarının kadın teroristleri kendi himayeleri altına aldığını ve mağaralarda harem kurduklarını kaydetti. Kadın ve erkek teroristlerin birbirine duygusal olarak yakınlaşmalarının yasak olduğunu belirten M.B. şoyle konuştu:
“Orgute katıldığım gunden beri kacmayı duşunuyordum. Bana cok iyi şartlarda hayat yaşatacaklarını soylediler. Ancak gittikten sonra bunun boyle olmadığını gordum. 3.5 ay boyunca silahlı eğitim gordum. Kampta hayat şartları cok kotuydu. Yiyecek ve icecek cok az olduğundan karnımız doymuyordu. Gunluk olarak sadece yufka ekmek ve peynir veriyorlardı. Gece gunduz ağır işlerde calıştırılıyorduk. Banyo ve temizlik ihtiyaclarımızı bile karşılayamıyorduk. Yatacak veya istirahat edecek kapalı bir yer yoktu. Mağaralarda yaşıyorduk. Orgut icerisinde ibadete musade edilmiyordu.”
Orgutte bulunan kadınların, orgutun ust duzey yoneticilerinin haremi gibi gorulduğunun altını cizen M.B. itiraflarını şoyle surdurdu:
“Bizler kadınlara yaklaşamıyorduk bile. Orgut icinde kadın ve erkeklerin birbirini sevmesi suctu. Buna kesinlikle izin verilmiyordu. Surekli gozetim altında tutuluyorduk. Kacmaya calışanlar yakalandıklarında bir veya iki ay sureyle mağara icinde hapsediliyordu. İkinci defa kacıp yakalananları olduruluyordu. Orada bulunan orgut sorumluları haric, tum orgut mensupları benim gibi kacmayı istiyor. Orgutte kimse birbirine guvenmiyor ve moralleri hic iyi değil. Ben oraya ailemle kavga ettiğim ve gidecek başka bir yerim olmadığı icin gittim. Benim oradaki hayatım, daha onceki hayatımı ozlemekle gecti. Beni, icinde bulunduğum psikolojik durumu kullanarak kandırdılar. Diğer orgut uyelerine sesleniyorum. Gelin Turkiye Cumhuriyeti Devleti'ne sığının.”
Teslim olduktan sonra guvenlik guclerinin kendisine cok iyi muamele ettiğini belirten M.B., Mehmetciğin kendisine yemek verdiğini ve sigara cayını kendisiyle paylaştığını soyledi. 6 aydır ailesi ve sevdiği kızdan ayrı olduğunu ve onlara kavuşacağı gunu hasretle beklediğini soyledi.
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/7210738.asp?gid=180&a=305129