Kaygı bozuklukları en sık gorulen psikolojik rahatsızlıklardandır. Her insan hayatının herhangi bir doneminde kaygı gecirebilir. Aslında her insan icin ara sıra kaygılı hissetmek son derece normal bir durumdur. Ancak kaygı bozukluğu olanların, kaygı duyguları sureğendir ve gunluk hayatlarını de etkileyecek duzeydedir. Kişinin gunluk işlevlerini, aile ve sosyal yaşantısını da etkileyerek sorunlar yaşamasına neden olur.
Anksiyete, yani Turkce anlamıyla kaygı, kişinin her an kotu bir şey olacakmış gibi hissetmesi, orneğin her an kotu bir haber alacağı ya da kendisinin veya yakınlarının başına kotu bir şey geleceği endişesi ile giden bir bunaltı duygusudur.
Halk arasında kaygı ile korku terimleri genellikle karıştırılarak ifade edilir. Korku ile kaygı terimi birbirine benzer ancak birbirinden farklıdır. Korku, herhangi bir somut ve gercek kaynağa dayalı bir tepki iken; kaygıda herhangi bir somut ve gercek kaynak yoktur. Kaygılı kişi, aslında kaygılanmak icin ortada herhangi bir kaynak yok iken kendi zihinsel carpıtmalarının etkisi ile kaygı yaşar.
Kaygının ceşitli turleri (yaygın kaygı bozukluğu, panik bozukluk, sosyal fobi, ozgul fobi, agora fobi, obsesif kompulsif/takıntı bozukluğu, travma sonrası stres bozukluğu gibi) olmakla birlikte bu yazıda onlara değinilmeyecektir. Kaygı, her yaştaki bireylerde gorulebilir. Ancak cocuklarda onleme ve tedavi yapılmazsa yetişkin olduklarında yukarıda sayılan kaygı bozukluklarını yaşayabilirler. Bu yazıda cocuklarda gorulen kaygı hususunda bilgilendirme amaclanmıştır.
Cocuklarda kaygı bozukluğu yaşandığında cocuklar beceriksiz, bir şey yapma hususunda isteksiz, olmayacak şeylerden endişeli bir yaşam surdurmeyi alışkanlık haline getirirler. Bu şekildeki bir yaşam da cocuğun cevresi ve kendi benlikleri ile normal ilişki kurmalarını engeller. Kaygı bozukluğu kız cocuklarında erkek cocuklarına gore daha yuksek oranda gorulur.
Cocuklarda Kaygı Belirtileri
Kaygılı cocuklar kucuk bir gozlem ile dahi bir cok hallerinden dolayı kolayca tanınabilir. Siz de onları aşağıdaki belirtilerle tanıyabilirsiniz:
Yuzlerindeki ifadeler bozuktur; devamlı huzursuzluk ve endişeli bir yuz halleri vardır. Gozlerinde korku ile karışık urkeklik her an gorulebilir.
Kasları gevşek ve rahat değildir, belirgin derece sertlikler vardır. Herhangi bir tehlikeye karşı tetikte bekleyen ok gibi gerilmiştir.
Fazla hareketlilikleri gorulur. Birden bire hareket ederler ve adeta eli tetikte olan kovboylar gibidirler.
Bazı eşyalara, kendinin veya başkasının vucutlarına karşı ısırma veya ciğneme davranışları gorulur.
Duzgun konuşamazlar veya bir coğunun konuşma sorunları vardır.
Bazı durumlarda sık sık kas kontrolunu kaybederler. Sakarlıklar gorulebilir.
Kusma ve iştahsızlık sık gorulur. Cunku, kaygılar mide ve sindirim sistemine zarar verir.
Ozellikle geceleri uyku bozukluğu yaşarlar. Gece korkuları, kabuslar, ruyada saldırılmalar, karanlıkta ortaya cıkan korkular yaşarlar. Ayrı yatamama, anne-baba ile yatmada ısrar etme, uykuya dalmada sorun yaşama vb gorulur.
Kendilerini koruma endişesi icerisinde bulunduklarından saldırganlık davranışları sergilerler.
Gereğinden fazla bağımlılık gosterirler, kendi kendilerine dayanamazlar ve coğu zaman yanlarında guvenebilecekleri birinin bulunmasını isterler. Buyuduklerinde de bağımlı kişilik bozukluğu edinebilirler.
Sık sık ağlama davranışları gorulur. Ozellikle geceleri yalnız kaldıklarında, odada yattıkları sırada korkuyorum diye tepinerek ağlarlar.
Cocuklar Neden Kaygılı Olur ?
Kaygı bozukluklarının oluşumunda birden cok etken bilinmektedir. Kişilik ozellikleri, genetik yapı, oğrenme, stresler gibi bircok etken olabilir. Bunların bazen biri bazen birden fazlası bir araya gelerek kaygı oluşturabilir. Her kaygı bozukluğunun nedeni farklı olabilir ve bazı durumlarda nedenini bulmak kolay olmayabilir.
Ailesinde kaygı bozukluğu ya da herhangi bir ruhsal bozukluğu olan kişilerde kaygı bozuklukları riski artmaktadır. Kaygılı, depresif, eleştirel, yuksek beklentileri olan, cocuğun kendisini ifade etmesine izin vermeyen, korkulu eğitim yontemleri uygulayan, aşırı koruyucu tutum sergileyen ve baskıcı ailelerde buyuyen kişilerde kaygı bozukluklarının ortaya cıkma olasılığı artmaktadır.
Kaygılandırıcı, korkutucu ya da sinirlendirici olaylar/durumlar karşısında bazı kişiler belirli bir tepki geliştirirler. Daha sonra benzer durumlar karşısında aynı tepkiyi gostererek, kaygı hissedebilirler. Orneğin, bir sokak kopeği tarafından saldırıya uğrayan cocuk, uysal bir kopekle karşılaştığı zaman bile aşırı kaygı gosterebilir.
Yaşanan maddi sıkıntılar, sağlık sorunları, aşırı sorumluluk, anksiyete oykusu, stresler, kayıplar, yetersiz sosyal destek de cocuklarda kaygı bozukluklarının oluşmasında risk faktorleridir.
Kaygı Bozuklukları Nasıl Tedavi Edilirler?
Kaygı bozuklukları psikolog, psikolojik danışman ve psikiyatrist gibi uzmanlardan yardım alınarak aşılabilen bir sorundur. Cocuklarda ve yetişkinlerde ozellikle bilişsel-davranışcı terapi kullanılmaktadır. Bilişsel davranışcı terapide maruz bırakma, duyarsızlaştırma gibi teknikler kullanılarak istenmeyen davranışların sonlandırılması sağlanırken, nefes ve gevşeme egzersizleri ile kişilerin kendilerini rahatlatmaları oğretilir. Yetişkinlerde kaygı bozukluğu icin yetişkinle calışılması yeterli iken cocuklarda ise hem cocuklarla hem de anne ve babalarıyla calışmak gerekmektedir. Kaygı bozukluklarında ilac tedavileri tek başına yeterli değildir. Bu nedenle, mutlaka psikoterapi alınmalı ve kişinin kaygı bozukluğu yaşamasına neden olan duşunce ve davranışları uzerinde calışılarak işlevsel hale gelmesi sağlanmalıdır.

[h=2]Bursa Psikoloji uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]