Sevgili melekler, kısa bir sure once erişime kapatılan twitter'ın acılıp acılmayacağıyla ilgili olarak yaşanna son gelişmeler şoyle....


TİB'in, sosyal paylaşım sitesi Twitter'a tedbir amaclı erişimin engellenmesi kararı uzerine, 3 kişi Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunmuştu.
Başvuruları ele alan Anayasa Mahkemesi, başvurucuların haklarının ihlal edildiğini, erişimin engellenmesinin, ifade ozgurluğunun ihlali anlamına geldiğine karar verdi.
Yuksek Mahkeme, hak ihlalinin giderilmesi ve gereğinin yapılması icin kararı, TİB ile Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığına gonderdi.
Kararın gerekcesi
Anayasa Mahkemesi İkinci Bolumu, Yaman Akdeniz, Mustafa Sezgin Tanrıkulu ve Kerem Altıparmak'ın ayrı ayrı yaptıkları bireysel başvuruları birleştirerek, sonuclandırdı.
İkinci Bolumun gerekcesinde, başvurucuların kullanıcısı oldukları twitter.com isimli internet sitesine erişimin engellenmesine dair Telekomunikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) işlemi nedeniyle Anayasa'nın 26, 27, 40. ve 67. maddelerinin ihlal edildiğini ve bu işleme karşı etkili bir yargı yolu bulunmadığını ileri surdukleri belirtildi.
Başvurucuların, sosyal medya platformu twitter.com isimli internet sitesinin aktif kullanıcıları oldukları ifade edilen kararda, TİB'in mahkeme kararlarına istinaden koruma tedbiri kararı uyguladığı ve twitter.com adresine ulaşımın engellendiği vurgulandı.
Erişimin engellenmesi işlemine karşı Turkiye Barolar Birliği Başkanlığı tarafından TİB ve Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu hasım gosterilerek yurutmeyi durdurma istemli olarak acılan davada, Ankara 15. İdare Mahkemesi'nin 25 Mart 2014'te davalı idarelerin savunması ve ara karar cevabı alınıp ya da savunma ve ara kararına cevap verme suresi gecip yeni bir karar verilinceye kadar dava konusu işlemin yurutmesinin durdurulmasına oy cokluğuyla karar verdiği hatırlatıldı.
Kararda, Anayasa'nın 138. maddesinde, yasama ve yurutme organları ile idarenin, mahkeme kararlarına uymak zorunda olduklarının, bu organlar ve idarenin, mahkeme kararlarını hicbir suretle değiştiremeyeceği ve bunların yerine getirilmesini geciktiremeyeceğinin hukum altına alındığı aktarıldı.
Anılan internet sitesinin bu konudaki mahkeme kararına rağmen erişime acılmadığı, hukuk devletinde yargı kararının uygulanmasının, yalnızca şeklen bir yerine getirmeyi değil, objektif koşullar altında, olabilecek en kısa sure icinde, tespit edilen hukuka aykırılığın giderilmesini gerektirdiği ifade edildi.
Kamu otoritesince yapılan mudahalenin haklı sebeplere dayanması, hak ve ozgurluklerin sınırlandırılması sırasında hakların ozune dokunulmaması ve olculu olunması gerektiği belirtilen kararda, şunlar kaydedildi:
"Hakkın amacına uygun şekilde kullanımını son derece zorlaştıran, ciddi suretle gucleştiren, ortulu bir şekilde kullanılamaz hale koyan ve etkisini ortadan kaldıran sınırlamalar oze dokunur niteliktedir. Sınırlama amacı ile aracı arasında adil bir dengenin gozetilmesi şeklinde tarif edilen olcululuk ilkesi ile daha az sınırlayıcı ya da daha hafif tedbirlerle sınırlama amacına ulaşılması mumkun olduğu halde hak ve hurriyetleri daha cok sınırlayan, haklardan yararlanacak kişilere daha ağır yukumlulukler getiren duzenlemelerin onlenmesi amaclanmaktadır. Dolayısıyla belli bir amaca ulaşmak icin alınan sınırlayıcı tedbir, gereğinden ağır ve katı ise o sınırlama olculu olmayacağı gibi demokratik toplum duzenine de uygun bir sınırlama olmayacaktır."
Kararda, ifade ozgurluğu konusunda devletin pozitif ve negatif yukumluluklerinin bulunduğu, kamu makamlarının negatif yukumluluk kapsamında Anayasa'nın 13. ve 26. maddeleri kapsamında zorunlu olmadıkca ifadenin acıklanmasını ve yayılmasını yasaklamaması ve yaptırımlara tabi tutmaması gerektiği vurgulandı.
Kararda, şu goruşlere yer verildi:
"Başvuru konusu olayda TİB'in bazı mahkeme kararlarını gerekce gostererek twitter.com internet sitesine erişimi engellediği anlaşılmakta ise de dayanak gosterilen kararların incelenmesinden soz konusu kararların sadece belli URL adreslerine erişimin engellenmesine yonelik olduğu, derece mahkemelerince doğrudan twitter.com internet adresine erişimi engellemeye yonelik bir karar alınmadığı anlaşılmaktadır. TİB'in ilgili mevzuat hukumleri gereğince erişimin engellenmesine ilişkin kararının kural olarak bir yargı kararını gerektirdiği, bu konuda gorevli mahkemelerin sulh ceza mahkemeleri olduğu ve mahkemelerce verilen kararın niteliği itibarıyla bir ceza muhakemesi koruma tedbiri olduğu acıktır. Buna gore TİB ancak mahkemece bu konuda alınmış bir karara dayalı olarak ve bu kararda ongorulen tarzda engelleme kararının icrasını gercekleştirebilecektir."
"Ağır mudahale"
Anayasa’nın 13. maddesine gore temel hak ve ozgurluklere ilişkin sınırlandırmaların kanunla ongorulmesi ve sınırlamaların kanuna uygun olması gerektiğine işaret edilen kararda, şu tespitler yapıldı:
"Somut olayda, erişimin engellenmesinin URL bazında değil de tum bir siteye yonelik erişimin engellenmesi şeklinde uygulandığı gorulmektedir. 5651 sayılı Kanun’da yer alan duzenlemeler dikkate alındığında TİB'in kararına dayanak gosterdiği mahkeme kararlarını aşan ve milyonlarca kullanıcısı bulunan bir sosyal medya ağı olan twitter.com sitesine erişimin tamamen engellenmesini ongoren işlemin kanuni dayanağının bulunmadığı ve bu sosyal paylaşım sitesine erişimin kanuni dayanağı olmaksızın ve sınırları belirsiz bir yasaklama kararı ile engellenmesinin demokratik toplumların en temel değerlerinden biri olan ifade ozgurluğune ağır bir mudahale oluşturduğu acıktır. Bu durumda, bireysel başvuruya konu edilen ihlal iddiasının konusunu oluşturan ifade ozgurluğunun demokratik hukuk devletindeki onemi dikkate alındığında TİB tarafından twitter.com isimli internet sitesine erişimin engellenmesi yalnızca bu engellemeye dayanak gosterilen ve URL bazlı verilen kararların muhataplarını değil, twitter.com ağından yararlanan tum kullanıcıların ifade ozgurluğune yonelik ağır mudahale niteliğinde olduğu ve hukuki dayanağının olmaması nedeniyle başvurucuların Anayasa’nın 26. maddesinde korunan ifade ozgurluğunun ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir."
Anayasa Mahkemesi İkinci Bolumu'nun, oy birliğiyle aldığı kararın birer orneğinin "ihlalin ve sonuclarının" ortadan kaldırılmak uzere Bilgi ve İletişim Teknolojileri Kurumu, Telekomunikasyon İletişim Başkanlığı ve Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığına gonderilmesine de karar verildiği kaydedildi.
Anayasa Mahkemesinin gerekcesinde, ifade ozgurluğunun, demokratik toplumun temellerinden biri olduğu, toplumun gelişmesi ve bireyin kendini gercekleştirmesi icin vazgecilmez koşullar arasında yer aldığı vurgulandı.
Toplumsal coğulculuğa ancak her turlu fikrin serbestce ifade edilebildiği ozgur tartışma ortamında ulaşılabileceği belirtilen kararda, şu değerlendirmeler yapıldı:
"Bu bağlamda toplumsal ve siyasal coğulculuğu sağlamak, her turlu duşuncenin barışcıl bir şekilde ve serbestce ifadesine bağlıdır. Aynı şekilde birey, ozgun kişiliğini duşuncelerini serbestce ifade edebildiği ve tartışabildiği bir ortamda gercekleştirebilir. Ulkemizde milyonlarca kullanıcısı olan bir sosyal paylaşım sitesine erişimin engellenmesinin bu kişilerin demokratik toplumun temellerinden olan ifade ozgurluğunu sınırlayıcı etkisi dikkate alındığında, bu tur sınırlamaların hukuka uygunluğunun acilen denetlenmesi ve hukuka aykırılık tespiti halinde sınırlamanın hemen kaldırılması demokratik hukuk devleti ilkesinden kaynaklanan bir zorunluluktur."
"Yurutmeyi durdurma kararına rağmen"
TİB'in erişimin engellenmesi işlemiyle ilgili verilen yurutmeyi durdurma kararına rağmen başvurucuların ihlal iddiasına konu olan twitter.com isimli siteye erişimin halen mumkun olmadığının gorulduğune değinilen kararda, şoyle denildi:
"Sosyal medyada belli olay ve olgulara ilişkin olarak paylaşılan haber ve duşuncelerin zamanın gecmesiyle guncelliğini yitirip etki ve değerini kaybedebileceği acıktır. Bu durumda yargı kararının yerine getirilerek siteye erişimin ne zaman sağlanacağı konusundaki belirsizliğin surmesi karşısında ihlali ve olumsuz sonuclarını ortadan kaldırmak bakımından etkili ve erişilebilir nitelikte bir koruma sağladığının soylenemeyeceği ve boylece başvurucuların idare mahkemesine başvurmalarının etkili bir yol olmadığı sonucuna ulaşılmıştır."
Kararda, ifade ozgurluğunun, bireylerin serbestce haber ve bilgilere, başkalarının fikirlerine ulaşabilmesi, edindiği duşunce ve kanaatlerden dolayı kınanamaması ve bunları tek başına veya başkalarıyla birlikte ceşitli yollarla serbestce ifade edebilmesi, anlatabilmesi, savunabilmesi, başkalarına aktarabilmesi ve yayabilmesi anlamına geldiğine işaret edildi.
"Hakikat ışığı fikirlerin carpışmasından doğar"
İfade ozgurluğunun, demokratik toplumun temellerinden biri olduğu ve toplumun gelişmesi, bireyin kendini geliştirmesi icin vazgecilmez koşullar arasında yer aldığı aktarılan kararda, şu tespitlerde bulunuldu:
"Hakikat ışığı fikirlerin carpışmasından doğar. Bu bağlamda toplumsal ve siyasal coğulculuğu sağlamak, her turlu duşuncenin barışcıl bir şekilde ve serbestce ifadesine bağlıdır. Aynı şekilde birey, ozgun kişiliğini duşuncelerini serbestce ifade edebildiği ve tartışabildiği bir ortamda gercekleştirebilir. İfade ozgurluğu, kendimizi ve başkalarını tanımlamada, anlamada ve algılamada, bu cercevede başkalarıyla ilişkilerimizi belirlemede ihtiyac duyduğumuz bir değerdir.
İfade ozgurluğunun, toplumsal ve bireysel işlevini yerine getirebilmesi icin AİHM'nin de ifade ozgurluğune ilişkin kararlarında sıkca belirttiği gibi, sadece toplumun ve devletin olumlu, doğru ya da zararsız gorduğu 'haber' ve 'duşuncelerin' değil, devletin veya halkın bir bolumunun olumsuz ya da yanlış bulduğu, onları rahatsız eden haber ve duşuncelerin de serbestce ifade edilebilmesi ve bireylerin bu ifadeler nedeniyle herhangi bir yaptırıma tabi tutulmayacağından emin olmaları gerekir. İfade ozgurluğu, coğulculuğun, hoşgorunun ve acık fikirliliğin temeli olup bu ozgurluk olmaksızın 'demokratik toplumdan' bahsedilemez."
"Her turlu ifade aracı anayasal koruma altında"
Anayasada sadece duşunce ve kanaatlerin değil, ifadenin tarzları, bicimleri ve araclarının da guvence altına alındığına dikkat cekilen kararda, Anayasa'nın 26. maddesinde duşunceyi acıklama ve yayma ozgurluğunun kullanımında başvurulabilecek aracların "soz, yazı, resim veya başka yollar" olarak ifade edildiği ve "başka yollar" cumlesiyle her turlu ifade aracının anayasal koruma altında olduğunun gosterildiği belirtildi.
Bu bağlamda ifade ozgurluğunun, Anayasa'da guvence altına alınan diğer hak ve ozgurluklerin onemli bir kısmı ile doğrudan ilişkili olduğu ifade edildi. Kararda, gorsel ve yazılı medya aracları yoluyla fikir, duşunce ve haberlerin yayılmasını guvence altına alan basın ozgurluğunun de duşunceyi acıklama ve yayma ozgurluğunun kullanılma araclarından biri olduğu vurgulandı.
Basın ozgurluğunun, Avrupa İnsan Hakları Sozleşmesi'nde (AİHS) "İfade ozgurluğu"ne ilişkin 10. Madde kapsamında koruma altına alındığı, Anayasa'da da ozel olarak duzenlendiği hatırlatıldı.
Demokratik bir sistemde, kamu gucunu elinde bulunduranların yetkilerini hukuki sınırlar icinde kullanmalarını sağlamak acısından basın ve kamuoyu denetiminin en az idari ve yargısal denetim kadar etkili bir rol oynadığı ve onem taşıdığı aktarıldı.
Kararda, internetin modern demokrasilerde başta ifade ozgurluğu olmak uzere temel hak ve ozgurluklerin kullanılması bakımından onemli bir aracsal değere sahip olduğu belirtildi.
İnternetin sağladığı sosyal medya zemini
İnternetin sağladığı sosyal medya zemininin, kişilerin bilgi ve duşuncelerini acıklama, karşılıklı paylaşma ve yaymaları icin vazgecilmez nitelikte olduğu ifade edilen kararda, "Bu nedenle duşunceyi acıklamanın gunumuzde en etkili ve yaygın yontemlerinden biri haline gelen internet ve sosyal medya aracları konusunda yapılacak duzenleme ve uygulamalarda devletin ve idari makamların cok hassas davranmaları gerektiği acıktır" değerlendirmesinde bulunuldu.
Duşunceyi acıklama ve yayma ozgurluğunun de mutlak ve sınırsız olmadığı vurgulanan kararda, bu ozgurlukler kullanılırken bireylerin hak ve ozgurluklerini ihlal edecek tutum ve davranışlardan kacınılması gerektiği kaydedildi.
Karar Resmi Gazete'de yayımlandı
Anayasa Mahkemesi'nin, Twitter'a tedbir amaclı erişimin engellenmesiyle ilgili yapılan başvurularda başvurucuların haklarının ihlal edildiğine dair verdiği karar, Resmi Gazete'de yayımlandı.
yazete.com