Adana Demirsporlu Emre Akbaba, Fransız basınına cok ozel acıklamalarda bulundu. İşte o roportaj...
"U13'te, Le Havre'da uc gun denendiğimi hatırlıyorum. Fransa'da bir kariyer yapmaya başlamıştım ancak cok genctim ve etkileyici performans gosteremedim. Kendimi ifade edemedim. U19'da Laval'da bir hafta gecirdim, iyi gidiyordu ama olmadı. Sonrasında şansımı Turkiye'de denemeliyim dedim kendime.
Birkac antrenman sonrasında, bana profesyonel sozleşme tekif eden Antalyaspor'un gozune girmişti. Profesyonel sozleşmemi imzalamaya hazırlanmak icin Fransa'ya cok mutlu donmuştum.
Ancak, antrenmanın 2. gununde midem bulanmaya başladı, o kadar cok titremeye başladım ki duş almanın bana iyi geleceğini duşundum, sonra bayıldım. Uyandığımda hastanedeydim. Gercekten oleceğimi sandım. Orada bir hafta kaldım. Doktor, kulube kanımda enfeksiyon olduğunu ve beni geri cağırmamalarını gerektiğini soyledi. Bu yuzden Fransa'ya geri dondum.
Fransa'nın Brezilya'dan sonra en cok profesyonel oyuncu ihrac eden ikinci ulke olduğunu soyleyen carpıcı bir istatistik gordum. Fransa'da muazzam bir potansiyel var.
Antalyaspor'a kiralık donduğumde, Eto'o benimle cok konuştu ve iyi bir oyuncu olduğumu soyledi. Kulupten ayrılmak istiyordum ancak bunu kabul etmek istemedi. Ben boyle bir insanım, icimden gelen arzularımı aniden gercekleştiririm. Kendimi tutmam imkansız. İkinci lige, Alanyaspor'a transfer olmayı tercih ettim. Bu geriye adım atmaktı ama daha sonra, daha yukseği hedeflememe olanak sundu. Galatasaray'da oynayabildiysem, Alanyaspor'a borcluyum.
67 GOLLE KULUP TARİHİNİN EN GOLCUSU OLMASI...
Durust olmak gerekirse, gecen sezon Alanya'da kiralık olarak oynadığımda bu rekoru kırabileceğimin farkında bile değildim. Rizespor'a attığım golun ardından kulubun sosyal medyada yaptığı bir paylaşımda bunu fark ettim. Cok gurur duydum.
"ALANYASPOR F.BAHCE İLE ANLAŞMIŞTI AMA..."
Alanyaspor, Fenerbahce ile transferim icin anlaşmıştı ama ben cocukluğumun, hayallerimin kulubu olan Galatasaray'a transfer olmayı tercih ettim. Ulkedeki butun buyuk kulupler beni istedi ve bu beni mutlu etti ama benim icin tercih seceneği acıktı. Secimimi kalpten yaptım. Ayrıca Şampiyonlar Ligi oynayacaktık. Bunu nasıl reddederim?
LOKOMOTIV MOSKOVA MACI...
O mac sırasında penaltı ve bir asist yaptım, ne hatıra ama! Hemen oncesinde, İsvec'e karşı Turkiye Milli Takımı ile iki gol atmıştım. Daha iyi bir başlangıc olamazdı. Porto macından uc gun once sakatlık yaşadım ve sonra sezon boyunca oynayamadım.
Uc ay alcıda kalmak zorunda kaldım. Tek başıma bir bardak su bile icemiyordum. Cok zor zamanlar gecirdim ama donmeyi başardım. Bu sefer de kemiğim kırıldı, tam bir kabustu.
Doğuştan olduğunu duşunduğum bir kişiliğim var asla pes etmem. İkinci sakatlığımda kaval kemiğimin durumunu gorunce, iki saniye kendime "Kahretsin, bu cok kotu" dedim. Hemen ardından sandalyedeyken donuşumu, bir an once işe koyulmam gerektiğini duşunuyordum.
Olması gerektiği icin oldu. Allah'ın imtihanıdır, boyledir. Her zaman kendime kotu birşey olduğunda daha kotu olduğum zamanları hatırlatırım.
Ben inanclı bir insanım ve bu benim moralimi bozmamamı sağlıyor.
Bazen Fransa'da ailemin, arkadaşlarımın onunde oynamayı duşluyorum, guzel olurdu.
Hakkımda bazı dedikodular duydum ama resmi teklif gelmedi. Bugun cok iddialı bir kulup olan Adana Demirspor'da oynuyorum. Şu an iyi bir kadro ile şampiyonluk adayıyız, yani her şey yolunda gidiyor."