Koşk secimine iptal davası'Meclis secemez' iddiasıyla dava acıldı.
27.08.2007 12:55


Anayasa Değişikliği Hakkındaki Kanun'a gore, TBMM'nin şu aşamada Cumhurbaşkanı secemeyeceği iddia edilerek, mevcut Cumhurbaşkanı'nın gorevinin Anayasal durumun acıklık kazanacağı yasal sureye kadar devam edeceğinin ve TBMM'de yapılmakta olan secimin Anayasa'daki değişiklik hakkındaki yasaya aykırı olduğunun tespiti ile cumhurbaşkanı secim işleminin ihtiyati tedbir kararı verilerek durdurulması istemiyle dava acıldı. Adli bilirkişi Mahir Akkar tarafından Ankara 6. Asliye Hukuk Mahkemesinde acılan davanın dilekcesinde, Anayasa'da Değişiklik Hakkındaki Kanun'un, Resmi Gazete'de yayımlandığı anımsatılarak, ''İş bu yasa referanduma goturulecek ise de yayımlanan yasanın yururluk maddesinde 'işbu yasa yayım tarihinde yururluğe girer' şeklinde kesin bir hukum vardır. Yasa, Resmi Gazete'de yayımlanmış ve yururluğe girmiştir'' denildi.
''Referandum surecinin, yururlukten ayrı bir hukuki durum olduğu, en azından referandum suresine kadar yasa kapsamına giren işlemlerin yapılmamasının beklendiği ve bunun hukuki bir zorunluluk olduğu'' savunulan dilekcede, Anayasa Değişikliği Hakkındaki Kanun'da, ''Turkiye Cumhuriyeti'nin 11. Cumhurbaşkanı halk oylaması ile secilecektir ve işbu yasanın referandum hukmu 11. Cumhurbaşkanı secimlerinde uygulanacaktır'' şeklinde kesin bir hukum ve maddenin yer aldığı kaydedildi.
Dava dilekcesinde, şu goruşler ileri suruldu: ''Bu durumda, TBMM'de, 11. Cumhurbaşkanı secimleri ile ilgili bir işlem yapılamaz. Zira Anayasa değişikliği hakkındaki bu kanunun referandum yolu ile kabul edilmesi halinde, 11. Cumhurbaşkanı'nın halk oyu ile secilmesi zorunlu olacaktır. Oysa daha onceki bir tarihte, yani bu aşamada Cumhurbaşkanı secilmesi halinde, secilen Cumhurbaşkanı ne olacaktır? Bu duruma gore, secilen Cumhurbaşkanı'nın suresi dolmuş sayılacak, yeni bir Cumhurbaşkanı, bir ay sonra yeniden mi secilecektir? Yoksa biri 'Meclis'in diğeri yeni yasaya gore 'halkın' sececeği iki Cumhurbaşkanı mı olacaktır? Bu kadar buyuk olumsuzluklara neden olmaması icin, TBMM'de yapılmakta olan secimin, ihtiyati tedbir kararı verilerek durdurulması bir zorunluluktur.''
Ote yandan, Anayasa Değişikliği Hakkındaki Kanun'un referanduma sunulması yolundaki secim takviminin, Yuksek Secim Kurulu (YSK) tarafından ilan edilmek suretiyle başladığı kaydedilen dilekcede, kurulun kararı gereğince cumhurbaşkanının halk tarafından secilmesine ilişkin yasanın referanduma sunulması surecinin başladığı, cumhurbaşkanlığı ile ilgili her turlu propaganda ve işlemlere yasak konduğu ifade edildi. ''Bu yasak gereğince, Cumhurbaşkanlığı adayları icin yapılan temaslara ve tanıtım işlemine katılan partiler ile adayların, anayasal bir suc işlediği ve Anayasa'yı ihlal ettiği'' one surulen dava dilekcesinde, ''YSK'nın aldığı bu karar gereğince, bu surec icinde cumhurbaşkanlığı secimi yapılamaz. Boyle bir secimin yapılması halinde yasal gecerliliği yoktur. Secim ve secilen kişi, meşruiyet kazanamaz'' denildi.
Dava dilekcesinde, ''Resmi Gazete'de yayımlanan ve yururluğe giren Anayasa Değişikliği Hakkındaki Kanun''a gore, TBMM'nin şu aşamada cumhurbaşkanı secemeyeceği iddia edilerek, mevcut Cumhurbaşkanı'nın gorevinin anayasal durumun acıklık kazanacağı yasal sureye kadar devam edeceğinin ve TBMM'de yapılmakta olan secimin Anayasa'daki değişiklik hakkındaki yasaya aykırı olduğunun tespiti ile telafisi mumkun olmayan karışıklık ve yasalara aykırılığın onlenmesi icin secim işleminin ihtiyati tedbir kararı verilerek durdurulması talep edildi.