Cocuklarda gelişen marka takıntısı dikkat!Marka tutkusu sadece yetişkinlerde değil gencler ve cocuklarda da her gecen gun giderek artıyor. Markaya yonelmek yanlış bir durum değildir. Eğer kişi hoşuna gittiği her şeyi marka olsun ya da olmasın alıp kullanıyorsa bu bir davranış bozukluğu değildir. Ancak takıntılı olduğu markaları, hayat tarzı haline getiriyorsa ve bunu bir yaşam bicimi olarak varlık sebebi sayıyorsa işte o noktada patolojik bir durum var demektir. Cocuklarda var olan marka tutkusu ailelerin hayat kalitelerini olumsuz anlamada etkilemekte hatta bu durum cocukta depresyona bile sebep olabilmektedir.
Marka tutkusu nedir?
Marka tutkusu, tuketicinin her satın almada, sadece tercih ettiği markayı alma eğilimi olarak tanımlanabilinir. Cocuklar ve genclerde takıntılı şekilde gorulen markalı urun alma davranışının altında yatan sebep o markanın imajı, yaratacağı etki, marka ile butunleşerek kendini daha değerli ve onemli hissetme olgularıdır. Kimlik karmaşası icinde olan genclerin bazıları markalı eşyaları kullanmanın ekonomik durumunun bir gostergesi ve prestij vesilesi olduğunu duşunmektedir.
Cevre tarafından kabul gorme cabası
Gunumuzde marka takıntısı bircok ailenin karşılaştığı bir sorun halini aldı. Marka takıntısı genellikle ilkokul hatta ana okul cağlarında cocukların arkadaş cevresine ozenmesi ile başlıyor. Marka tutkusunun oluşmasında medya organları da oldukca etkili oluyor. Cocuklar, dergilerde, reklamlarda, filmlerde başarılı olmuş ve belli bir hayat standardını yakalamış ailelerin ve cocukların markalı kıyafetler giyen bireyler olduklarını gorerek buyuyorlar. Ozellikle televizyon kanaları aracılığıyla hangi kıyafetlerin ya da oyuncakların alınması gerektiğine dair bilincaltına yerleştirilen binlerce mesaj cocuklarda kimlik oluşumuna yon veriyor.
Marka kullanımı bireyin kendisini yetersiz, değersiz hissetmesini onlemenin bir yolu gibi algılanıyor. Cevremizde “marka bağımlısı” olup markanın imajını ve kendi dış gorunumunu pek cok şeyin ustunde tutan cocuk ve gencler goruyoruz. Cevre tutumları, medya organlarının propagandaları, toplumsal beklentiler ve baskılar, arkadaş gruplarının marka kullanımını teşvik etmesi sonucunda, cocuklar da bu cılgın tuketim zincirinin bir halkası olup markaların sağladığını duşunduğu imajlara bağımlı hale geliyor.
Arzu edilen markaya ekonomik nedenler yuzunden sahip olamayan cocukların ruh sağlığı ise bu durumdan olumsuz yonde etkileniyor. Sonuc olarak karşımıza hayal kırıklığına uğramış, ozguven duşukluğu olan ve kendilerini yetersiz hisseden cocuklar cıkıyor.
Ailelere ne gibi gorevler duşuyor?
Marka takıntısı olan cocuklar ve gencler kaliteli ve ucuz olan markasız eşyalar yerine ailelerinin butcelerini zorlayacak markalı ve pahalı eşyalara sahip olmak istiyorlar. Kimi zamana da ailelerinden goremedikleri sevgi ihtiyacını, pahallı urunlerle gidermeye calışabiliyorlar.
Bu konuda aileye buyuk gorev duşuyor. Cocuğun marka takıntısı karşısında ailenin cok buyuk tepkiler gostermesi, kızması ya da bağırması cocukta marka tutkusunun daha buyuk bir problem haline gelmesine neden olabilir. Kimi cocuk icin marka tutkusu gelip gecici olabiliyor. Bazen de cocuklar sadece sosyal gruplara ait olmak ya da kabul gormek icin bu tip davranışlar sergileyebiliyor.
Aile, cocuğun ruhsal gelişiminde ve kimliğinin oluşmasında oldukca etkilidir. Cocukta marka tutkusunun oluşmaması icin anne babanın okul oncesi ve okul cağında cocuğa doğru rol model olması gerekir. Eve yapılan harcamalardan cocuğa aldıkları eşyalara kadar ornek olmalıdırlar. Ayrıca cocuğa para nedir, nasıl kazanılır gibi para kavramı ile ilgili şeyler onun anlayabileceği dilde anlatılmalıdır. Cocukla iletişime gecilmeli marka merakının şekil konusunda aşırıya gitmek olduğu anlatılmalıdır.
Aile daha cocukluk cağından başlayarak karşısındaki bireye değer, onem ve saygı gostermeli; cocuğun oz saygısının, benlik değerinin, kendine olan guveninin sağlıklı bir şekilde oluşması icin cabalamalı cocuğunu dinlemeyi bilmelidir.
Cocukla kaliteli zaman gecirmek oldukca onemli
Aile bireyleri bir araya geldiğinde sadece bir alışveriş merkezine gidip alışveriş yapıyorlarsa bu kaliteli zaman gecirmek değildir ve cocukta yanlış bir algı oluşturur. Ailece sohbet etmek, birlikte yemek pişirmek, bisiklete binmek, yuruyuş yapmak kısacası birlikte vakit gecirmek cocuğun icinde var olan sevgi aclığını doyurur bu sayede cocuk duygusal aclığını gidermiş olur.
Aile cocuğu kendini mutlu, başarılı ve değerli hissedebileceği bir takım faaliyetlere yonlendirebilir. Bu aktivite cocuğun ilgi duyacağı her şey olabilir. Cocuğun duygusal ve zihinsel faaliyetlerde bulunması kendi yeteneklerini keşfetmesi, gelişimi icin onemlidir. Cocuğun televizyon karşısında gecirdiği zamanı sınırlamak da faydalı olacaktır. Doğru yonlendirmelerle yetişen bir cocuk kendini değerli hissetmek icin, mutlu ve doyumlu biri olabilmek icin, maddi kaynaklara, pahalı markalara ihtiyac duymayacaktır.

[h=2]İstanbul Noroloji uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]