Oğrenme gucluklerinin en bilineni olan disleksinin kelime anlamı kelime – dil zorluğu ya da kelimelerle ilgili zorluklar olarak bilinmektedir.
Disleksinin en tipik belirtileri, işitme ve gorme duyularında sorun olmamasına rağmen yavaş okuma, b, d, p, g gibi harfleri ve bazı kelimeleri karıştırma, heceleme zorluğu, hecelerin yerini değiştirme, yeni ve karmaşık kelimeleri oğrenmekte zorluk cekme, zaman kavramlarında ve sesli okumada zorlanma, harflerin ses sırasını karıştırma olarak sayılabilir. Bu belirtiler cocuktan cocuğa farklılık gosterebilmektedir. Okul oncesi donemdeki cocuklarda disleksi, motor becerilerinde yetersizlikler, kavram oğrenmekte zorlanma, konuşmada gecikme ve konuşma bozukluğu gibi bazı sinyaller verse de sorun cocuğun ilkokula başlamasıyla su yuzune cıkar. Bazı durumlarda ise disleksiye dikkat eksikliği ve hiperaktivite sorunu da eşlik etmektedir.
Erken okul oncesi donemde gorulen disleksi belirtileri;
· Dil gelişiminde gecikme/Gec konuşma
· Yeni sozcukleri cok zor oğrenme
· Dilde telafuz sorunları
· Sozcukler arasında kafiye bulmada gucluk cekme
· Yonelim becerilerinin gelişimde zorluk. ( sağ-sol , yukarı- aşağı )
· Kucuk ve buyuk motor hareketlerinde zorlanma. (Ayakkabı bağlarını bağlayamama ve topu yakalayamama).
Okul cağında gorulen disleksi belirtileri;
· Yaş duzeyine gore cok zayıf/ yetersiz okuma,yuksek ses ile okumada gucluk
· Yazmada gucluk
· Problem cozme ve duyduklarını algılamada gucluk
· Hızlı ve birden fazla talimatı anlama gucluğu
· Sıralama yapma, sağ –sol ve yon ayırt etmede gucluk
· Hatırlamada , ezberlemede gucluk
· Harfleri ve kelimeleri tersten okuma ve soyleme
· Yabancı dil oğrenmede zorluk
· Dikkat dağınıklığı ve yerinde duramama
Disleksik kişinin okuması yavaşsa, okuma sırasında duraklama ve tekrarlama hataları soz konusuysa bu tip disleksi algısal (perseptuel – P tipi ) disleksi, eğer okuma hızlıysa, ancak hece ve kelime atlama hataları oluyorsa dilsel (linguistik – L tipi ) disleksi olarak isimlendirilir. İki tip disleksi arasındaki farkın, beynin sağ ve sol yarıkurelerinden birinin diğerine gore daha az gelişmiş olmasından kaynaklandığı duşunulmaktedir. Orneğin L tipi dislekside beynin sağ yarıkuresinin baskın oluşu neden olarak gosterilirken P tipi dislekside ise durumun tam tersi olduğu gorulur.
Disleksi erkek cocuklarda kızlara oranla 3 – 4 kat daha fazla gorulmektedir. Annenin hamileyken gecirmiş olduğu enfeksiyonlar, yetersiz beslenme, bilincsiz ilac kullanımı, bebeğin duşuk kilolu doğması ve zor bir doğum yaşanması, gelişiminde rol oynayan etkenler arasında sayılır. Ancak esas olarak genetik faktorlere bağlı olarak beynin bazı bolgelerinde gorulen sorunlar nedeniyle ortaya cıktığı duşunulebilir.
Yaşam boyu surebilecek disleksi sorunu, ne kadar erken fark edilirse uygulanacak tedavi cocuğun normal okuyucu seviyesine yaklaşmasında o kadar etkili olmaktadır. Okumaktan cekinen, okulu sevmeyen ya da disleksinin diğer belirtilerini gosteren bir cocuğun tembel ve disiplinsiz olduğu gibi bir sonuca varmadan once akıllara disleksiyi ya da diğer oğrenme gucluklerini getirmekte fayda bulunmaktadır. Erken tanı konulabilmesinde ise en buyuk rol annelerin, babaların ve oğretmenlerin gozlemleridir.
Disleksi şuphesi olan cocuklara, uzman psikologlar tarafından yapılacak zeka testi, psikometrik ve noropsikolojik testler sonrasında tanı konulur. İlac tedavisi olmayan disleksi icin onerilen, eğitimcilerin, bu konudaki uzman psikologların ve ailelerin işbirliği ile tedavi surecinin başlamasıdır. Cocuğun bir yandan normal okuluna devam ederken aynı zamanda somut, deneysel oğrenme ve soyut duşunebilme olanakları yaratacak, oğrenme becerisini guclendirecek eğitim programlarının uygulanacağı bireysel calışmalar yapması onemlidir.

[h=2]İzmir Psikoloji uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]