Pek cok anne ve baba cocuklarına cinsiyet ve ureme konusunda bilgi verilmesi gerektiğini kabul eder, ancak cok azı bu bilginin cocuğa nasıl verilmesi gerektiğini bilir. Bu nedenle ebeveynlerin buyuk bir kısmı bu konuyu cocuklarıyla konuşmaktansa, susmayı tercih eder. Cocukların cinsiyet ile ilgili konularda bilgi edinmeye ihtiyac duymaları, cinsel konuları merak etmeleri ve meraklarını gidermek icin de soru sormaları son derece doğaldır. Sormuş oldukları sorularına da aynı samimiyette cevaplar alabilmelidirler. Bu cevapların yardımıyla cocuklar, bedeni sağlıkları ve cinsel gelişimleri hakkında bilgi sahibi olacaklardır ve bu sayede sağlıklı bir şekilde doğru bilgiler ile donanacaklarından endişelerinden ve korkularından da kurtulabileceklerdir.
EĞİTİMİ KİM VERECEK VE NE ZAMAN VERECEK?
“Cinsel eğitim cocuklara anne tarafından mı verilmeli, baba tarafından mı?” sorusu, bazı anne babaların zihinlerini kurcalayan sorulardandır. Genellikle cinsiyet konusunda en iyi diyalog, anne ile kız cocuk, baba ile erkek cocuk arasında kurulur.
Ailenin cinsel eğitimdeki rolu ne kadar onemli ise, bu eğitimin zamanı (zamanlaması) da o kadar onemlidir. Cinsiyetle ilgili bilgilendirme icin belirlenmiş bir yaş ya da bir donem yoktur. Konuya ilgi duyduğu herhangi bir zamanda cocuğa bilgi verilebilir, yeter ki verilen bilgi cocuğun gelişim ve olgunluk duzeyine uygun olsun. Cocuğun sorularını cevaplarken, baştan savma birkac sozle yetinilmemeli, cocuğun merakı birkac kelimeyle giderilmeye calışılmamalı, acıklamanın sade bir dille ve net bir bicimde yapılmasına ozen gosterilmeli, cocuğun olayı kavraması ve merakının giderilmesi sağlanmalıdır.
Bu eğitimin zamansız yapılması, cocuğun olgunluk duzeyine uygun olmayan ayrıntılar icermesi ne kadar sakıncalı ise, zamanında yapılmamış olması da o kadar sakıncalıdır. Cocuklar zamanından once uyarılmamalı ve henuz kavramaya hazır olmadıkları bir bilgi ile de sıkılmamalıdırlar. Merak etmedikleri acıklamaları yapmak onları eğitmek değil, zihnini karıştırmak, onları huzursuz kılmaktır. Belli bir yaşa gelmiş olan cocuğa da ihtiyac duyduğu bilgiyi vermemek, onu cinsel gelişim konusunda bilgisiz bırakmak, kendisini yaşıtlarından geri ve yeteneksiz hissetmesine yol acmaktır, onu endişeli ve urkek kılmaktır.
Cinsiyet konusunda surekli soru soran cocuklar ailelerini nasıl tedirgin ediyorlarsa, bu konuda hic soru sormayan cocuklar da o kadar tedirgin eder. Soru sormayan cocuklar, konuya ilgi duymayan cocuklar değildir. Soru sormayan cocuklar ya cekingendirler, ya aileleri tarafından sindirilmiş cocuklardır ya da ailelerinin tepkilerinden korkan urkek cocuklardırlar. Bu cocuklara gerekli bilgiyi verebilmek icin uygun bir fırsat kollanmalıdır, bu arada da bu konuları neden ailelerine acamadıkları araştırılmalı, herhangi bir kaynaktan bilgi edinip edinmedikleri soruşturulmalı, eksikleri tamamlanmalı ve yanlışları giderilmelidir.
Doğduğu andan itibaren cocuğun en değerli oyuncağı kendi bedenidir. İlk aylardan itibaren cocuk elini ayağını hareket ettirir, başını cevirir, parmağını ağzına goturur, parmaklarını seyreder. Bir yaş dolaylarında cocuk bedeninin farklı kısımlarını keşfeder, kendini aynada seyreder, farklı organlarıyla oynar. İki–uc yaş dolaylarında da, cocuk giyindirilip soyundurulurken annesinin elinden kurtulur, giyinmeyi reddeder, ortalıkta cıplak dolaşır, gobeğini eller, cinsel organı ile oynar. Kendi bedenini keşfettiği bu sırada, annenin goğsune dokunmaktan hoşlandığı, cıplak babasını seyretmekten zevk aldığı, karşı cinsten bir cocukla karşılaştığında onun cinsel organını hayretle izlediği gorulur. İşte bu yaşlarda cocuk kendi cinsiyetine ve karşı cinse ilgi duymaya başlar. Eğer cıplak dolaşması engellenmezse, cıplaklığın ayıp olduğu kendisine oğretilmezse, cocuk bu doğal halini bir muddet korur, insanların icinde giyinip soyunmaktan cekinmez.
Cıplaklık konusu ailelerin uzerinde duşundukleri bir konudur. Cocuğun onunde cıplak gezmeyi oneren veya yasaklayan bir kuram yoktur. Bu davranışlardan birinin tercihi, ailenin prensiplerine, ailenin almış olduğu eğitime, ailedeki ayıp, yasak, gunah anlayışına bağlıdır. Cıplak dolaşmanın yararını savunanlar, cocuğu kucuk yaşta cinsiyet farklılığı konusunda bilinclendirdiklerini, cinsiyet konusundaki yasak ve tabuları yıktıklarını ileri surerler; cıplak dolaşmanın zararlı olduğunu duşunenler, cinsiyet konusunda cocuğu erkenden uyarmanın sağlıklı olmadığını, cocuğu urkuttuğunu savunurlar. Bu arada uygun olan davranış, her ailenin kendi ahlak ve eğitim anlayışına uyan modeli secmesi ve surdurmesidir.
Bir yanda cocuklar annelerine cinsiyetle ilgili sorular sorarken, ote yandan aileler uzmanlara cocuklarının cinsel gelişimi hakkında soru sorarlar. Bu sorular arasında masturbasyonun oldukca onemli bir yer tuttuğu gorulur. “Cocuğumun masturbasyon yapması bir anormallik işareti midir?” gibi sorular annelerin bu konudaki huzursuzluklarını yansıtan sorulardır.
Kucuk cocuğun cinsel organıyla oynaması, kendi kendini uyarması, bundan zevk alması, engellendiğinde tepki gostermesi, cevrenin uyarılarına rağmen bu davranışı tekrarlaması son derece doğaldır. Uzmanlara gore masturbasyon, erkeklerde daha cok gorulmekle birlikte, kız cocuklarda da erkek cocuklarda da sıklıkla gorulen bir davranıştır. Cinsel organını keşfeden cocuk, organıyla oynamaya başlar, oynadıkca bundan zevk aldığını fark eder, zevk aldıkca da bu hareketini tekrar eder. Bu hareketinin bazen cok kısa surduğu, bazen de uzun surduğu, cocuğun terlediği ve soluk soluğa kaldığı gozlenir. Cocuğun bu hareketi bazen odasında yapayalnızken yaptığı, bazen de aile bireylerinin yanında veya arkadaşlarının arasında iken yaptığı, oynarken, televizyon izlerken, masal dinlerken tekrarladığı gorulur. Masturbasyon yapan cocuk azarlanmamalı, korkutulmamalı, tehdit edilmemeli, bu davranışından oturu cezalandırılmamalıdır. Anne veya baba bu konudaki endişesini veya kızgınlığını cocuğa fark ettirmemeli, telaşını cocuğa yansıtmamalı, kotu veya ayıp bir şey yaptığı duygusunu cocukta uyandırmamalı, bunu yapmaması icin cocuğu surekli olarak uyarmamalıdır. Cocuk kucuk ise, aile bunu gormemezlikten gelmeli, cocuğun dikkatini başka tarafa yonlendirmeli, zihnini ve ellerini cazip etkinliklerle meşgul etmeli, oyunlarına katılmalıdır. Cocuk buyuk ise, anne veya baba cocukla masturbasyon olayını konuşmalı, ona gerekli acıklamaları yapmalıdır. Araştırma bulgularına gore, ilgi bekleyen, ihmal edildiğini zanneden, hayal kırıklığına uğrayan kucuklerde masturbasyona daha sık rastlanır
COCUKLARIN CİNSEL SORULARI VE YANITLARI
Bu nedir?
Erkek cocuklar icin:
“Bu senin penisindir. Nasıl ki gorme organımız goz, duyma organımız kulak ise penis de senin cinsiyet (ureme) organındır. Kız cocukların ureme organına vajina denir.”
“Erkek cocukların cinsiyet organları penis ve testislerden oluşur. Testisler penisin altında durur ve torba şeklindedir.”
“Testislerin icinde, buyuduğun zaman sperm uretmeyi sağlayacak 2 tane yuvarlak organ bulunur. Penis ise ince ve uzundur. Tıpkı parmak gibidir. Penis aynı zamanda idrar yapmayı sağlayan bir organdır.”
“Penis (buyuduğun zaman) testislerde uretilen spermlerin dışarı cıkmasını sağlar.”
Kız cocuklar icin:
“Bu senin cinsiyet (ureme) organındır. Buna vajina denir. Erkek cocukların cinsiyet organına penis denir.”
“Vajina dıştan gorebildiğimiz kadarıyla kızların vucuduna yapışık bir şekilde durur ama iceri doğru devam eder. Bu yuzden erkek cocuklarınki gibi gorunmez.”
“İceriden karnına kadar uzanan bu organlar, tıpkı mide, akciğer ya da bağırsaklar gibidir. Nasıl ki bu organlar gorulemiyorsa, vajinanın icerdeki bolumu de gorunmez. Bu organlar, buyuduğun zaman cocuğunu buyutmeye ve doğumuna kadar korumaya yardımcı olacak ve zamanı geldiğinde de bebeğin dışarı cıkmasını sağlayacak yapıdadır.”
“Vucudun icinde 2 tane yumurta ureten yer vardır. Ancak bu yumurtalar bizim goremeyeceğimiz kadar kucuktur. Buyuduğun zaman burası yumurta uretmeye başlayacak. Bu yumurtalar buyuduğun zaman eğer karar verirsen cocuğunun olmasını sağlayacak.”
Oneriler: Cocuğunuza bu bilgilerin hepsini birden vermeyiniz. Her paragraf, cocuk daha ayrıntılı sorular yonelttiğinde, yaşına uygun olarak soylenmelidir. Cocuğunuza bilgi verirken penis, vajina, yumurta terimlerini kullanmakta cekinmeyin. Şimdiden doğru terimlerle tanışmasında ve bilmesinde yarar vardır, her ne kadar terimler ona yabancı gelse de… Farklı yerlerde cinsiyet ve ureme organlarının adı değişik isimlerle soylenebilmektedir. Bu nedenle daha ilk başta cocuğunuzun bilimsel adları oğrenmesi yararlı olur. Bunun bir başka yararı da bu isimleri soylerken kendinizi daha rahat hissetmenizdir.
Bebek anne karnına nasıl girer?
“Babanın vucudunda (testislerinde) uretilen spermler, penis yardımıyla bir yolculuğa cıkarlar ve iclerinden bir tanesi annenin vucudunda bulunan yumurta hucresiyle birleşir. Bu birleşme sonucunda bebek oluşur ve buyumeye başlar.”
“Babanın vucudunda tahmin edemeyeceğin kadar cok sayıda (milyonlarca) sperm bulunur. Bu spermler babanın vucudundan cıktıktan sonra annede bulunan yumurtaya ulaşmak icin hızla koşmaya başlarlar. Tabii ki en sağlıklısı ve en hızlı koşanı ilk once yumurtaya ulaşır.”
“Yumurtaya ilk ulaşan spermi icine alan yumurta, hemen kapılarını diğer spermlere kapatır. Cunku bebeğin olabilmesi icin bir tane sperm yeterlidir.” “Sonra spermle birleşen yumurta hızla buyumeye başlar. İşte bu, bebeğin ilk halidir.”
Benim de cocuğum olur mu?
Kız cocuklar icin:
“Elbette olur. Ancak bunu icin oncelikle buyumen gerekir. Bir bebeği taşıyabilmek ve dunyaya getirebilmek icin vucudunun, annenin vucudu kadar buyumesi gereklidir. Şu an senin vucudun bir bebek dunyaya getirmek icin yeterince buyumemiş ve olgunlaşmamıştır. Ayrıca bir bebeğin sorumluluğunu alabilecek ve buyutebilecekduruma gelmen gerekir. Tıpkı annen gibi…”
Erkek cocuklar icin:
“Elbette olur. Ancak bunu icin oncelikle buyumen gerekir. Şu an senin vucudun bir bebeğin olması icin yeterince buyumemiş ve olgunlaşmamıştır. Bir bebeğin oluşabilmesi icin cinsiyet organlarında sperm uretilmeye başlanmış olması ve bir bebeğin sorumluluğunu alabilecek duruma gelmen gerekir. Tıpkı baban gibi…”
Annemin vajinasını, babamın penisini gorebilir miyim?
“Uzgunum, hayır. Cunku vucudumuzdaki bazı organlar ozeldir. Bu organları başkalarına gostermemiz doğru değildir. Anne babanın cinsiyet organları (vajina ve penis) ve annenin memeleri ozeldir. Bunları herkese gostermek veya isimlerini soylemek gerekli değildir. Ayrıca insanların bu organlarımıza dokunmasına ve bunlarla ilgili konuşmasına da izin vermemeliyiz.”
CİNSEL İSTİSMAR
Cocuğun bir yetişkin tarafından; cinsel uyarı ve doyum icin kullanılması, fuhuşa zorlanması, pornografi gibi suclarda cinsel obje olarak kullanılması cinsel istismardır. Genital bolgeye dokunma, teşhircilik, pornografi, ırza gecmeye kadar cok geniş yelpazedeki tum davranışları kapsamaktadır. Cinsel istismarın mutlaka şiddet icermesi gerekmez, cocuğun rızasının olup olmadığına bakılmaz
Cinsel İstismara Uğramış Cocuk Nasıl Fark Edilir?
Cinsel istismarın tanınmasında fizik muayene onemli bir rol oynamaktadır. Ancak tek başına nadiren tanı koydurucudur. Cunku olay okşama veya oral temas şeklinde olabilir ve istismarın herhangi bir fiziksel bulguya yol acmadığı sanılabilir. Cocukluk cağı cinsel istismarları coğu zaman hic kimseye soylenmez. Coğunlukla gunahından dolayı cezalandırılacağı ya da terk edileceğine dair korku yaşanır, utanc ve sucluluk duyguları ile bu şiddet saklanır. Ancak cocuk, cinsel istismar sırasında fiziksel olarak zarar gormuşse ortaya cıkar. Cinsel tacize uğrayan cocuklar sıklıkla birine acılmakta cekingen davranırlar. Bazen kendileri yerine bir başka cocuktan soz ederler. Cocukta davranış değişikliği tacizin diğer bir ifade bicimidir. Norotik davranış değişiklikleri ya da davranış bozukluğu olabilir. 0-3 yaş arası cocuklarda yeme ve uyku bozuklukları, yabancılardan korkma ve yaşına uygun olmayan cinsel oyunda bulunma gorulebilir. 3 -6 yaş arası cocuklarda bebek gibi konuşma, ice cekilme, birine yapışma, idrar kacırma, dışkı kacırma, yeme ve uyku bozuklukları, Sinirlilik, boyun eğme davranışı, sık ve devamlı cinsel oyun, masturbasyon gozlenebilir.
İstismarın fark edilmesi coğu zaman tesadufidir. Cocukta anormal davranışların fark edilmesi, cocuğun fiziksel bir yaralanma sebebiyle doktora getirilmesi, daha nadir olarak cocuğun ucuncu bir şahsa bunun hakkında birşeyler soylemesi veya hamilelik sonucu ortaya cıkabilir. Bu nedenle cocukların, cinsel istismarı tanımlama veya gosterme yeteneğinde olduklarına inanılmalı ve ciddiye alınmalıdır. Cunku cocuklar, boyle bir hikaye uydurmak icin gereken entelektuel ve cinsel deneyime sahip değildir
Cinsel istismarda olası sonuclar; cinsellik uzerine etkiler, duygusal etkiler, depresif duygudurum uzerine etkiler, şiddet şeklindeki etkiler, davranışsal etkiler ve kişilik gelişimine etkiler başlıklarıyla incelenebilir.
Cinsellik Uzerine Etkileri
Cinsel istismara uğramış cocukta cinsel duygu ve tutumlar, normal gelişimlerinden sapabilir ve uygun olmayan bicimler alabilir. Yuksek riskli cinsel eylemler, cinsel istismara uğramış cocuklarda sık gorulmektedir. Cinsel taciz oykusu olan cocuklarda erken başlangıclı cinsel yaşam, daha fazla oranda ergenlik cağında gebe kalma, birden fazla cinsel eş ve daha fazla cinsel saldırıda bulundukları da bildirilmektedir. Sık ve devamlı cinsel oyun, cinsel olarak baştan cıkarıcı davranışlar sergilemesi, yaşıyla uyumsuz cinsel aktivite gostermesi, kontrolsuz masturbasyon ve resim cizimlerinde tacizi belirtme, uygunsuz cinsel davranışlar (herkesin ortasında masturbasyon), cinsel ilişki taklidi, anus veya vajinaya yabancı cisim sokmak, insanlara surtunmek, surekli genital organlarıyla oynamak gibi, cinsellik veya seks konularına anormal ilgi gosterme veya tamamen ilgisiz kalma sık gorulen davranışlardır.
Duygusal tepkiler travma sonrasında cocuğun benlik algısında değişmeler, duygulanım surecinde bozulmalar yaşanır. Cinsel istismara uğrayan cocuklarda tekrarlayıcı, rahatsız edici duşunceler, olayla ilgili kabuslar, uykuya dalma ve konsantrasyon gucluğu (karanlık olayı cağrıştırabilir ya da kabus goreceğini duşunduğu icin uyumak istemez), ofke patlamaları gorulebilir. Olayı anımsatan nesnelere karşı yoğun psikolojik sıkıntı ya da olayı anımsatan kişiler, goruntuler ve konuşmalardan kacınmayla da karşılaşılabilir.
Şiddet Şeklindeki Etkiler
Cocukluğunda kotuye kullanıma uğramış yetişkinlerde anksiyete bozukluğu sıklığının yuksek olduğu saptanmıştır. Anksiyete belirtileri; anormal bir şekilde agresif olma, korku reaksiyonu, kızgınlık, duşmanlık ve kabus gorme şeklinde kendini gostermektedir. Bu belirtiler daha cok travma sonrası stres bozukluğu ile uyumlu bir klinik tablodur. Cocuk olayı canlı bir şekilde yeniden yaşamakta, gerginlik ve cabuk tepki verme gibi belirtiler gostermektedir. Kaygı bozuklukları cinsel istismara uğrayan cocuklarda kısa sure icinde ortaya cıkabilmektedir. Uyku bozuklukları, fobiler, bedensel yakınmalar ve korku tepkileri yuksek kaygı duzeyinin kliniğe yansıması olarak gozlenmektedir. Ofke tepkileri, zayıf durtu kontrolu, karşı olma, karşı gelme bozukluğu cinsel istismara uğrayan cocuklarda gozlenebilmektedir
Davranışsal Etkiler
Cinsel tacize uğrayan cocuk mutsuzdur, davranışları ucarıdır, ya cok titiz ya da dağınıktır. Yabancılara karşı alışılmadık bicimde davranır, ya cok yakın ya da cok utangac ve korkaktır, ya cok uslu ya da provoke edicidir. Cinsel kotuye kullanıma uğramış erkek cocuklarda en sık gorulen davranış tepkisi, saldırgan davranışların gelişimidir. Ayrıca dışa vurucu davranışlar, uyku bozuklukları ve uzaklaşma davranışlarını da gosterebilirler. Kızlarda gozlenen en sık davranış tepkisi ise, aşağılık duygusu ve kendine zarar verme davranışlarıdır. Kendine zarar verici davranışlar genellikle vucudunda sigara sondurme ve bileğini kesme şeklindedir.
Kişilik Gelişimi Uzerine Etkiler
Borderline kişilik bozukluğu saptanan kişilerin %70-80’inde, coğul kişilik bozukluğu saptananların %85-90’inde cocukluk cağı cinsel istismar oykusu pozitif bulunmuştur. Yine cinsel istismarda bulunan kişilerin %60-95’inde oyku pozitiftir. Cok kucuk cocuklar bile yaşadıkları onemli olayları, aradan uzun sure gecmesine karşın doğru hatırlayabilmektedir. Kişiler arası ilişki kurma ve sosyal ilişkileri surdurebilme becerisi, cinsel istismardan olumsuz olarak etkilenmektedir.
Bu bultenle sıkca sorulan bazı soruları cevaplandırmayı ve dikkatinizi bu konuya cekmeyi hedeşedik. Fakat cinsel eğitim konusu, bu bultenin iceriği ile sınırlandırılamayacak kadar geniş bir konudur. Daha fazla bilgiye ulaşmak isterseniz sizlere onerdiğimiz kaynaklardan yararlanabilirsiniz.
ONERİLEN KAYNAKLAR
Mayle, Peter. Bana Neler Oluyor? (Cev. Emel Aksoy), Sistem yayınları, İstanbul, 1999
Mayle, Peter. Ben Nereden Geldim? (Cev. Emel Aksoy), Sistem yayınları, İstanbul, 1999
Tuzcuoğlu, Necla. Tuzcuoğlu, Semai. Cocuğun Cinsel Eğitimi ”Anne Ben Nasıl Doğdum”, Morpa Kultur Yayınları, İstanbul, 2003
Salk, Lee. Cocuğun Duygusal Sorunları, Remzi Kitapevi, İstanbul, 1998
Kardam, Filiz. Akman, Yasemin. Ozvarış, Şevkat Bahar. Cağlar, Şule. Cocukluktan Genc Kızlığa Değişim, Veri Araştırma Yayınları, İstanbul, 2000
[h=2]İstanbul Psikoloji uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]
Cocuklarda cinsellik ve cinsel eğitim
Sağlık0 Mesaj
●26 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sağlık
- Cocuklarda cinsellik ve cinsel eğitim