İlk Altı Yıl:
Bilindiği gibi cocuklar temel bilgileri ve ilk eğitimlerini ailelerinin yanında alırlar.Yaşamın ozellikle ilk 6 yılı pek cok yonden cok onemlidir.
Bir cocuk bu altı yıl icinde:
• Birey olmayı,
• Bağımsız davranmayı,
• Kararlar almayı ve bu kararlar doğrultusunda davranmayı,
• Başkalarından farklı olduğunu,
• Sosyal ve toplumsal bir varlık olduğunu,
• Kendi isteklerini kabul ettirmeyi,başkalarını kabul ya da reddetmeyi,
• Kendini ifade etmeyi oğrenecek ve bu farkındalığını da karakterine yansıtacaktır.
Butun bunlar olurken ailesine bağımlı bir hayat surdurduğunu duşunduğumuz cocuk hayatında farklı bir pencere acar ve bu pencere hemen hemen her davranışını, huyunu, duşuncelerini ve tepkilerini doğrudan etkiler.Bu pencere cocuğun arkadaşlarıdır.Toplumsal bir varlık olmaya calışan cocuk arkadaşları yoluyla sosyal bir birey olarak, toplumsal uyumu oğrenme anlamında buyuk adımlar atmaya başlar.
Arkadaş bir cocuk icin gelişimini ve kişiliğini etkileyen,ailesinden sonraki en onemli etkendir.

Cocuk hangi yaşlarda arkadaş edinmeye başlar?
Yapılan araştırmalar gostermiştir ki bir cocuk henuz cok kucukken,daha bebekken bile arkadaş ihtiyacı duymaktadır.Arkadaş cocuk acısından deneyim kazanmasına yardımcı olan,onu bir gruba ya da birlikteliğe hazırlayan cok onemli bir eğitici gorevi gormektedir.Orneğin yaklaşık bir yaşındaki bebekler bile bir araya geldiklerinde, karşılıklı olarak bir iletişim kurma cabası icine girdikleri gorulmektedir.Bilincli olmasa bile, birbirlerine dokunmaya,itmeye,birbirlerinin elindeki oyuncağı almaya yonelik hareketlerde bulunurlar.İletişim kurma cabalarının ilk adımlarıdır bu davranışlar.
Ozellikle iki yaş civarındaki cocuk,yaşıtlarıyla daha farklılaşan bir iletişim icine girerse de 3 yaşına geldiğinde ,arkadaşlık ilişkisi anlamında net tavırlar belirlemiştir ve kendine ozgu davranış bicimleri geliştirmiştir.Dışa donuk ya da daha ice kapanık tutumları olması gibi belirgin bir yapı ortaya koyabilir.Bu yaşlarda her ne kadar cok tutarlı ve surekli olmasa da daha paylaşımcı ve sosyalleşmeye acık bir arkadaşlık ilişkisi kurabildikleri gozlemlenebilir.
Ozellikle 3-4 yaşlar arasındaki cocuklarda kurulan arkadaşlıklar artmaktadır.Burada cocuğun devam edeceği bir okul oncesi eğitim kurumunun cok buyuk yararı olacaktır.Ustelik cocuğun yakın cevresindeki anne baba ve oğretmen gibi yetişkin bireyler cocuğu arkadaşlık gibi bir ilişki geliştirmesi konusunda desteklerler.Boyle bir kurumda,bu turden destek alan cocuk,hem fiziksel,hem duygusal,hem de zeka anlamında ciddi şekilde olumlu bir aşama kaydederek,sağlıklı arkadaşlık ilişkileri kurma becerileri elde eder.
Yapılan araştırmaların ortaya koyduğu bir takım sonuclara gore orneğin, 2-3 yaşındaki bir cocuk oyun arkadaşını sıklıkla değiştirmektedir.Bir gun cok sevdiği arkadaşının adını ertesi gun anmayarak,bir başka arkadaşından daha sevgi dolu bahsedebilir.Ancak 5 yaşına gelmiş bir cocuğun uzun sureli yurutebildiği en az birkac arkadaşlık ilişkisi vardır.Yine okul oncesi cocukların kişilik ozellikleri incelendiğinde,bu yaş grubu icinde yer alan cocukların daha dışa donuk,arkadaş canlısı ve paylaşımcı oldukları gorulmuştur.Buna karşın 2-5 yaş arası cocukların sosyal davranışlar yonunden incelenmeleri sonucunda ozellikle erkek cocukların daha saldırgan davranabildikleri saptanmıştır.Cocuklar okula başlama doneminde oyun arkadaşı olarak genellikle kendi cinsiyetlerinden arkadaşlar secerler.Cunku artık kendi cinsiyetlerine uygun olan davranışları oğrenerek,bu davranışları sergileyebileceği arkadaşlara ihtiyac duymaya başlar.
Okul ve Arkadaşlık İlişkileri
Cocuk okula başladığı andan itibaren hem sahip olduğu arkadaş sayısı, hem de bu arkadaşlardan etkilenme duzeyi artar.Cok sayıda arkadaşı varmış gibi gorunmesine rağmen,kalıcı ve yakın arkadaşlıklar kurabildiği soylenemez.Yine okul donemi boyunca cocuğun sectiği arkadaşları genellikle kendi yakın cevresinden ve komşu cocuklarından oluşmaktadır.Birbirlerinin gelişimlerine,yapılarına gore arkadaşlar secebilmektedirler.
Zaman icinde arkadaş seciminde başka sosyal faktorler ve davranış kalıpları daha belirleyici olmaktadır .Calışkan olması,sırdaş olması,neşeli ya da konuşkan olması gibi kişisel ozellikler cocukların birbirleriyle uyum gostermeleri bakımından onemli noktalar olarak dikkat cekmektedir.

Hangi yaşlarda arkadaşından etkilenir?
Arkadaşlık ilişkisi kurmaya başlayan bir cocuk bilinmelidir ki hangi yaşta olursa olsun, arkadaşından etkilenir. Hemen hemen hepimiz mutlaka gozlemlemişizdir: Kucakta, daha yuruyemeyen,konuşamayan bir bebeğin bile bir başka cocuğun davranışlarını izleyip,onu taklit etmeye calışmasına tanık olmuşuzdur.Dolayısıyla cocuklar gordukleri her şeyden etkilenirler ve oncelikle de arkadaşlarından cok etkilenirler.
Ozellikle artık okul cağına girmiş bir cocuk,başka cocuklarla ilişki kurmaya,onlarla oyun ve gruplar icinde yer almaya başladıktan sonra fark ederiz ki artık arkadaşsız kalmak istemez ve aile buyukleriyle aynı ortamda yalnız kalmaktan hoşlanmaz.Artık butun ilgisi arkadaşlarıyla beraber olmak ve oyun oynamak uzerindedir. Zaten zamanının buyuk bir kısmını okul ortamında ve arkadaşlarıyla beraber geciren cocuk acısından arkadaşsız oyun onemini yitirir ve yalnız kalmayı reddeder.Bu donemde cocuğun hayatındaki en onemli şey arkadaşlarıdır.

Cocuğunuzun sectiği arkadaşın doğru bir kişi olduğunu nasıl anlarsınız?
Cocuğunuzu iyi tanıyorsanız,onun kişilik ozelliklerini biliyorsanız,sectiği arkadaşları konusunda nispeten rahat olabilirsiniz.Bu cocuğu başıboş bırakmak anlamında bir rahatlık olarak algılanmamalıdır.Sadece cocuğunuzun sectiği arkadaşlar konusunda ona guvenmek anlamında kullanılan bir sozdur.Buna rağmen cocuğu ve arkadaşlarını iyi gozlemlemekte buyuk fayda vardır.Her zaman doğru cıkarımlarda bulunma şansınız olmayabilir.Yanılabilirsiniz.Bu olasılık her zaman vardır,ancak konuyu hep olumsuz tarafından gorup cocuğa ve arkadaşlarına karşı guvensiz tavırlar takınmak da hoş olmaz.Aile olarak cocukla olan iletişiminiz ne kadar gucluyse ve sağlıklıysa cocuğunuzun arkadaşlarını secerken dikkate alacağı noktaları da o olcude doğru gozlemleyebilirsiniz.
Okul ve Ceteleşmeler
Okul cocuk acısından ailesinin dışındaki ilk sosyal ortamdır ve onun toplumsal bir varlık olarak dış dunyaya uyumlu bir birey olması gorevini ustlenmektedir.Bu okul cağı cocuğun sosyal anlamda bilinclendiği ve kişiliğini oluşturan yapı taşlarının oluştuğu donem olması sebebiyle ‘Cete Cağı’ olarak da tanımlanabilir. Oncelikle masum gruplaşmalar olarak başlar ya da oyle gorulebilir ancak zaman icinde katılımcı cocukların yapıları ve beklentileriyle beraber cevrelerini olumsuz etkileyen ciddi sıkıntılara yol acan bir cete haline donuşebilir.Bu gruplaşmalar bir yetişkinin kontrolune,onayına ihtiyac duymaz.Belki her zaman yetişkinlere ya da toplumsal değerlere mutlak bir başkaldırı ya da karşı cıkma yoktur ama toplumsal kuralları mutlak bir kabul de olmayabilir.Bu anlamda ve icinde taşıdığı değişken dinamikler bakımından anne babalar tarafından dikkatle izlenmesi gereken ilişkiler olarak tanımlanır.
Gruplaşma icindeki arkadaşlık,cocuğun davranışları,duşunceleri ve tepkileri uzerinde o kadar etkilidir ki, ailesinin yerini alarak,kendisini ait hissettiği ve asla yargılanmadığı bir akran grubu olabilir.Cocuk bu aidiyet duygusunun verdiği hazla,gruba karşı guclu bağlılık duyguları geliştirir.Aslında gruplaşmalar,ciddi risk iceren ve potansiyel şiddet eğilimleri bulunmayan bir yapı icindeyse cocuk acısından yararlıdır.Bencillikten uzak, sosyalleşmiş,paylaşımcı,işbirliğine acık,birbiriyle yardımlaşabilen bireyler olarak yetişmelerine olanak sağlaması nedeniyle son derece sağlıklı da olabilir.Bu nedenle ailenin cocuk uzerindeki iletişime acık tavrı ve onunla olan sağlıklı ilişkileri,cocuğun okul yaşamında icine gireceği bu tur ilişkileri gozlemleyebilmek bakımından cok onemlidir.

Aile arkadaş seciminde cocuğu ne kadar etkileyebilir?
Cocuğun hayata hazırlanması,kişiliğinin fiziksel,ruhsal ve bilişsel gelişiminin sağlıkla tamamlanabilmesi icin ilk kurum ailedir.Cocuk en temel bilgilerini ve hayata karşı ilk donanımlarını burada kazanır.Aile bu nedenden dolayı son derece onemlidir ve cocuğu dış dunyaya hazırlamakla yukumludur.Guven dolu bir ailede dikkat, ilgi,sevgi verilerek buyumuş bir cocuğun,kendi yapısına uygun arkadaşlıklar kuracağı duşunulur.Olması gereken budur,cocuğun zaman zaman yanlış arkadaşlıklar kurması da mumkundur ancak ailenin desteği, yerinde ve zamanında mudahaleleri cocuğun yanlışlara kaymasını engelleyebilir.Aile cocuğa sunduğu ortam ve imkanlar doğrultusunda arkadaş secimini etkileyebilmektedir.Ancak kimlerle arkadaş olacağı,kimlerle olmayacağı konusunda baskıcı,katı ve cocuğa guvensiz davranan aile bu konuda etkili ve yonlendirici olmaktan uzaklaşır.Cocuğun kendi yapısına ve aile kulturune yabancı arkadaşlıklar edinmesine yol acabilir. Burada da asıl belirleyici olanın aile olmasından cok,cocuğun doğru arkadaşlıklar kurmasını sağlayacak beceriler edinmesini sağlayacak guven ve sevgi ortamını sunan taraf olmak onemlidir.

Cocukla İletişimde Oneriler
Cocuklar bizim cocuklarımızdır,bizim genlerimizden,kanımızdan,canımızdan olan varlıklardır ama bizim prototipimiz değillerdir.Kabul etsek de etmesek de onlar kendi karakter ve kişilik yapılarıyla doğarlar.Biz bu yapının doğru şekillenmesini ,onların hem kendilerine, hem de cevrelerine yararlı bireyler olmalarını sağlamak zorundayız.Bu da ancak doğru yonlendirmelerle mumkun olabilir.Cocuklarımızla iletişim tek taraflı bir iletişim olmamalıdır.Sadece ebeveynler olarak bizim konuştuğumuz,bizim dediğimizin olduğu bir ilişki cocukları evde arayıp,bulamadığı sağlıklı iletişimi dışarıda başkalarıyla kurmaya itecek ve genellikle de yanlış secimlere yol acacaktır.Biz surekli oğut veren,onları uyaran,bağırıp cağıran ya da sadece talimatlar veren yetişkinler değiliz.Boyle de olmamalıyız.İster cocuklarımızla,ister diğer yetişkinlerle olsun,iletişimin temel kuralı Ben Dili’ ni konuşmaktır.Empati kurabilmektir.Karşımızdaki insanları anlamaya calışmadan,onların ne hissettiği uzerine duşunup, kafa yormadan başkalarını anlamaktan soz edemeyiz.Cocuklar yanlış arkadaşlar secebilirler elbette.Eğer evlerinde kendi aileleriyle doğru iletişim kuramamışlarsa,doğruyu onlara oğretememişsek bu onların yanlışı değildir.Bizim yaptıklarımızın sonucudur.Kendimizi ve cocuklarımızla ilişkilerimizi yeniden gozden gecirmekte fayda var.Biz doğru anne baba olacağız,onlar doğru insanları secmeyi oğrenecekler


[h=2]İstanbul Psikoloji uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]