Cocuklar hepimizin bildiği gibi son derece hareketli varlıklardır. Cocukluğun hemen hemen her aşaması anne babalar icin zorlayıcı ve yıpratıcı bir takım sureclerden oluşur. Bu sureclerde cocukla sağlıklı bir ilişki ve iletişim kurabilmek hem onemlidir hem de cocuklar icin doğru model olunabilmesi acısından gereklidir. Anne babalar cocukların bu hareketli yapıları nedeniyle sabır gostermekte sıkıntılar yaşarken aslında en temel duyguları, cocuklarını olası tehlikelerden korumak ve doğru yetişmiş sağlıklı bireyler olarak hayata hazırlamaktır. Ancak bazı kişilik ozellikleri kontrol dışıdır ve uygulamaya calıştığınız butun eğitimleri etkisiz bırakabilir. Uyum ve davranış sorunları gosteren cocuklar farklı sorunlar yaşayabilir ya da yaşatabilirler. Ozellikle sosyal alanlarda ortaya cıkan yapısal ozellikler cocuğun pek cok guclukler yaşamasına neden olabilir. Butun iyi niyetli yaklaşımlarınıza, sabırlı davranmaya calışmanıza rağmen zaman zaman başa cıkmakta oldukca zorlanabilir, nasıl davranacağınızı bilemediğiniz anlar yaşayabilirsiniz. Cocuklara karşı sabırlı olmak icin nelere dikkat etmemiz gerektiğine goz atmadan once, ailelerin cocuklarıyla olan ilişkilerinde benimsedikleri yontemlere bakmak gerekir. Ailelerin, cocuklarıyla olan ilişkilerinde temel dort tip yaklaşım benimsediklerini gormekteyiz:
Pasif Yaklaşım:
Cocuğun, hemen her konudaki davranışlarına olumlu ya da olumsuz ayrımı yapmadan seyirci kalan ailelerin tutumudur. Cocuğun butun istekleri yerine getirilir.
Saldırgan Yaklaşım:
Cocuğun, ailesi tarafından aşağılandığı, azarlandığı hatta şiddet gorduğu yaklaşım turudur.
Yonetme Odaklı Yaklaşım:
Cocuğun davranışlarını kendi istediği bicimde yonlendirmek amacıyla her tur duygusal ve psikolojik baskı yoluna başvuran ailelerin tutumu bu başlık altında yer alır. Ayrıca, cocuk, hep başkalarıyla kıyaslanır ve yetersiz olduğu duygusuyla buyur.
Olumlu Yaklaşım:
Cocuğuyla sağlıklı iletişim kurmanın yolunu bilen aile yaklaşımıdır. Bireylerin uyması gereken kurallar net ve belirlidir. Herkes birbirinin sınırlarını bilir, saygı gosterir. Sorumluluk alma ve davranışın sonuclarına katlanma bilinci vardır. Catışmalardan uzlaşmayla cıkılır.Cocukların yaramazlıklarıyla bizi uzebilir, biz de elimizde olmadan kızıp ofkelenebiliriz ama onların cocuk olduğunu unutmamak gerekiyor. Ofkelenmenin de dozunu iyi ayarlayabilmek icin,cocuklarımızla olan ilişkilerimizde onların meraklı, heyecanlı ruhlarında derin yaralar acmamak icin bazı ipuclarını bilmekte fayda var: Kendi deneyimlerini kazanmasına fırsat tanıyın. Hatalar yapmasına izin verin. Cocuk doğruları boyle bulacaktır. Yanlışlar yaptığında sonuclarıyla yuzleşmesini sağlayın. Davranışlarının neye yol actığını gormeyen cocuk ısrarla aynı yanlışı yapmaya devam edecektir. Yanlışları kızıp bağırarak doğruya goturemezsiniz. Sorunlarını siz cozmeyin, kendisinin cozmesine izin verin. Bize gore onemsiz gibi gorunseler bile cocuklarımızın da kendilerine gore sorunları vardır. Arkadaşlarıyla ya da okuluyla ilgili problemlerinde once kendisinin adım atmasını sağlayın. Siz hemen devreye girip cozum hazırlamayın. Sabırlı davranın, bekleyip olayın soğumasına zaman tanıyın.
Cocukla ilgili her kararı, anne ve baba olarak ortak alın. Cocuğa karşı aynı kararlı ve tutarlı davranışı sergileyin. Olumlu ya da olumsuz bir davranışta ebeveynlerden birinin gosterdiği tavrı diğeri de desteklemeli. Bir tarafın ‘olmaz’ dediğine diğer taraf ‘bir kere de boyle olsun, bir şey olmaz’ dememeli. Hele hele bunu cocuğun yanında asla dile getirmemeli.
Cocuğunuza onem verdiğinizi her fırsatta hissettirin. Değer verildiğini bilmek, cocuğun kendisini guvende ve mutlu hissetmesini sağlar. Bunu ifade etmenin bin bir yolu vardır. Mutlaka bir gerekceye ihtiyac duymayın. Sizin icin ne kadar onemli olduğunu,onu ne kadar sevdiğinizi duymak her cocuğun istediği bir şeydir. Cocuklar cok sevildikleri icin değil, tutarsız ilgi ve sevgiden dolayı sorun yaşatırlar.
Olumsuz davranışlar karşısında yaşadığınız duygu durumunu acıkca ifade etmekten cekinmeyin. Kızgınsanız, uzgunseniz, hayal kırıklığı yaşıyorsanız bunu dile getirin; ’şu an cok kızgınım’, ‘ bu davranışın beni cok uzdu’ gibi.
Kızgınken duygularınızı ifade etmezseniz, sonradan daha kırıcı olabilirsiniz. Duygularınızı ifade etme konusunda sabırlı davranmayın.
Komutlar ya da emirler vermek yerine beklentilerinizi ifade edin.Orneğin; ‘Bu şekilde bağırmak ya da ağlamak yerine benimle konuşmanı tercih ederim’, ya da ‘hemen odanı topla’ yerine, ’bu odayı derli toplu gormek istiyorum’ diyebilirsiniz. Kucuk yaş cocukları ve ergenlik donemindeki gencler, ofke nobetleri yaşayabilirler. Boyle anlarda onunla tartışmak, bağırmak, azarlamak sorunu cozmez. Bir sureliğine olayı soğumaya bırakıp ortalık sakinledikten sonra konuşmayı deneyin. Boyle durumlarda, susmak cozumun ta kendisidir. Yanlış davranışlarının sonucuyla cocuğu baş başa bırakın. Sorunu, cozme şansı tanıyın. Orneğin; masaya su dokmuşse, onun temizlemesini sağlayın. Bunu yaparken, cezalandırıcı bir tutum izlemeyin. Ama işlemin yapılmasını bekleyin ve sabırlı olun. Cocuğunuzla zaman gecirmeye ozen gosterin. Birlikte, bazı faaliyetler yapmak oyunlar oynamak sağlıklı aile ve cocuk iletişiminin yolunu acacağından uygulamaya calıştığınız eğitim ve disiplin kurallarını kolayca benimseyecektir. Cocuğunuzu gercekten dinleyin. Dinliyormuş gibi yapmayın. Anlattıkları onemli ip ucları iceriyor olabilir. Bircok sorunu daha sorun haline gelmeden onlem alarak ortadan kaldırabilirsiniz. Cocuk hevesle size bir şeyler anlatmak istediğinde ‘şimdi film izliyorum,sonra anlatırsın’ diyerek konuşma cabasını kırmayın,konuşmayı ertelemeyin. Okuldan gelen cocuğunuzu soru yağmuruna tutup her şeyi anlatmasını beklemeyin. Butun gunun yorgunluğunu cıkarması icin zaman tanıyın. Derse oturması, odasını toplaması, bir an once yemeğini yemesi vb. gorevler icin emirler yağdırmayın. Muhtemelen sizi dinlemeyecek ve verdiğiniz talimatları yerine getirmeyecektir. İlişkinizi boş yere gerginleştirmeyin.
Cocuğunuzla konuşma tarzınızı gozden gecirmenizde fayda var. Suclayıcı,hedef gosterici olan ‘sen dili’ yerine ‘ben dili’ni kullanmaya calışın. Sen dilinde muhatap karşınızdaki insandır ve boyle bir konuşmada savunmaya gecer.’Odanı yine dağıtmışsın’ demek, suclamak ve ’sorumlusu sensin’ demektir. Oysa ‘bu odayı dağınık gormekten rahatsız oluyorum’ demek hedef gostermeden, suclamadan odanın toplanmasını istemektir. Cocuklar bazen uygulamaya calıştığınız disipline ve konulan kurallara karşı itaatsiz davranabilirler ve size saygısızca karşılık verebilirler. Boyle durumlarda, olumsuz davranışlarının arkasındaki sebepleri araştırmalısınız. Cocuğun size karşı geliştirdiği olumsuz tavra aynı bicimde yanıt vermek, kurmaya calıştığınız dengeyi sarsacaktır. Bunun yerine, cocuğu yargılamadan ya da bazı yaptırımlarda bulunmadan once, onu ve isteklerini net olarak anladığınızdan emin olun. Sabırla dinlemeye calışın. Doğru dinleme, pek cok yanlış anlamanın onune gecer.
Her cocuk kendine ozgu davranış kalıpları oluşturur. Her cocuk kendi huy, karakter ve kişilik yapısıyla dunyaya gelir. Cocuklarımız bizim kopyalarımız değildir. Onların bağımsız bireyler olarak yetişmeleri amacıyla bu yonde desteklenmeleri onemlidir.
Unutulmaması gereken en onemli kural cocuk eğitiminde kararlı, destekleyici, yonlendirici ebeveynler olurken, duruma gore esnek ve sabırlı davranmak gerektiğinin bilincinde olmaktır. Cocuk olan onlar, sabır gostermesi gerekenler bizleriz.


[h=2]İstanbul Psikoloji uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]