Cocuklarımız; doğumlarıyla beraber hayatımızı tamamen değiştiren ve kucucuk varlıklarıyla kocaman boşlukları dolduran yaşam enerjilerimiz.
Onlar bize, evrenin,doğanın, hayatın ve Tanrı’nın muhteşem armağanları. Cocuk sahibi olduğumuz icin bir anda anne-baba statusune yukseliriz. Onları buyuturken olumlu ya da olumsuz bir cok duygu ve olay yaşarız. Ebeveyn olmak kolay bir şey değildir ve hangi durumda nasıl davranılması gerektiğini de kesin olarak bilmek mumkun olamaz. Cocuklarımızı yetiştirirken ve eğitirken genellikle el yordamıyla yolumuzu bulmaya calışırken ozellikle cevremizdeki insanların deneyimlerinden yararlanmaya dikkat ederiz. Bizler de genellikle kendi ailelerimiz tarafından bize oğretilen ve anlatılanları uygulamaya calışırız. Tecrubeler sonucu elde edilen deneyimler elbette ki cok onemlidir. Ancak her zaman doğru yontemler olduğunu soyleyemeyiz.
Gelişen ve değişen zamanla birlikte hayatımızı da değiştiren teknoloji sayesinde daha rahat ve kolayca ulaştığımız yeni bilgiler, bir cok şeyi oğrenmemizi de kolaylaştırmış durumda. Artık her tur araştırma ve yenilikten neredeyse anında haberdar oluyoruz.

Modern cağın bize sağladığı butun bu kolaylıklar ve yenilikler sonucu cocuklar daha hızlı gelişiyor, daha kaliteli eğitim alıyor ve aileler de cocuk yetiştirme konusunu daha ciddiye almış gorunuyor.
Cocuk yetiştirmek gercekten de dunyanın en zor işi, ebeveynlik de en zor mesleği. Duruma bu acıdan bakınca aslında anne baba olmak demek bir ceşit muhendis olmak demek: İnsan Muhendisliği.
Kendi kucuk ama getirdiği sorumluluğu cok buyuk olan cocuklarımızı sağlıklı, guvenli, bilincli ve donanımlı bir birey olarak yetiştirmek istiyorsak elimizdeki saf hamuru nasıl şekillendireceğimizi bilmek durumundayız. Bunun icin de cocuklarımıza karşı durust, acık, samimi ve tutarlı olmak, sorularına da doğru ve net yanıtlar vermek zorundayız.
Cocuk sahibi olan anne ve babaları, cocukların yetiştirilmeleri surecinde belki de en cok zorlayan konu, onlara cinselliğin nasıl anlatılacağıdır. Hemen hemen butun kulturlerde ve toplumlarda neredeyse bir tabu haline gelmiş cinsellik, ister kız, ister erkek olsun cocuklara acıklamakta anne babaları oldukca zorlayan bir sorun haline gelebiliyor.
Hayatın ve var oluşumuzun ilk ve en onemli sebebi olan cinsellik ve seks yetişkin bireyler arasında bile zaman zaman can sıkıcı bir konu olmakla beraber asıl sorun konuyu cocuklara acıklamakta ortaya cıkıyor.
Anne babalar hangi yaşta, ne kadarlık bir bilgiyi nasıl anlatacakları konusunda maalesef hala tutarlı bir yol bulabildiklerinden emin değiller. Bir cok anne babanın ciddi anlamda zorlandığı, utandığı ve el yordamıyla bir yol bulmaya calıştığı bir gercek.
Her şeye rağmen de cocuklara cinselliği anlatmak zorundayız. Ustelik bu konuyu başka yerlerden, yalan yanlış bilgilerle oğrenmeleri yerine anne baba olarak bizden oğrenmeliler. Zorlansak da sıkılıp utansak da cinsellik denilen kavramı anne babalarından oğrenmeleri gerektiği gerceğini değiştiremiyoruz.
Belki cocukların yaşları buyuduğunde bazı bilgileri farklı yerlerden ya da kişilerden edinmeleri sağlanabilir ama ozellikle okul oncesi donemde ve okul cağları başlangıcında cinsel eğitim konusunda en onemli bilgi kaynağı bizler olmalıyız.
Bilindiği gibi cocuklar her yaş doneminde meraklıdırlar, cok soru sorarlar ve her şeyin nedenini bilmek isterler. Anne babalar da genellikle bu sorulara yanıt vermekten yorulurlar. Ama aileleri en cok bunaltan sorular cinsellikle ilgili sorulardır ve ne yanıtlar verileceği konusunda tam bir karmaşa yaşanır.
Cocuğa acıklanacak bilgi ne olmalıdır, ne kadar olmalıdır ve ne yanıt verilmelidir?Bunlardan başka cocukla kim konuşmalıdır, yanıt verilecekse her şey butun ayrıntılarıyla acıklanmalı mıdır, turu sorular butun anne babaları ciddi anlamda zorlar. Sonuc olarak cocuğunuza nasıl dunyaya geldiğini anlatacaksınız. Ustelik cok kucuk cocuklar bile artık onu leyleklerin getirmediğini biliyor. O sadece nasıl olduğunu bilmek istiyor.

NE YAPMALI?
Cocuklar cinsellikle ilgili olarak sorular sormaya başladığında yanıt vermeye başlamadan once bazı kuralları dikkate almakta fayda var. İlk sorular genellikle cok kucuk yaşlarda başlar ve direk sorularla gelir: Ben nasıl oldum? gibi.
Soru ne olursa olsun once hangi yaş aralıklarında cocuklar bu tip sorular sorarlar sorusunun yanıtını bilmek gerekir.
Toplumlarda ama ozellikle bizim gibi kapalı ve cinselliğin ayıp ya da yasak olarak gorulduğu toplumlarda yetişkinlerde gorulen pek cok rahatsızlığın ve psikolojik bozukluğun arkasında cinsel bilgi eksikliğinin yattığı yapılan araştırmaların net sonucu olarak durmaktadır.

Zamanında, yeterli, sağlıklı ve yaşına uygun cinsel bilgilerle buyuyen cocukların yetişkin yaşlarında cinsel kaynaklı sorunlar yaşama olasılıkları neredeyse yok denecek kadar azdır. Artık her yaşta o yaşın gerektirdiği bicimde cinsel eğitim verilmesinin gerekliliği kesin olarak anlaşıldığından okullarda da bu tip bir eğitim uygulamasına gecilmiştir. Bu bir olcude anne babaların işini kolaylaştırmış gorunse de henuz okula başlamamış cocukların da cinsel eğitime ihtiyacları olduğunu unutmamak gerekiyor.

Demek ki oncelikli kural soru soran cocuğun yaşı ve sahip olduğu bilgi duzeyidir. Buna gore şoyle bir ozetleme yapabiliriz. Cocukların sorgulama yaşı olan 3-4 yaşlarında bu tip soruların sorulduğu gorulmekte ve bu sorular direk olduğu gibi cok basit sorular olmaktadır.
• Ben nasıl oldum?
• Ben nereden geldim?
• Bebek nasıl olur?
• Bebek karnından nasıl cıkacak?
• Bebek karnına nasıl girdi? Vb..
Cocuklar sordukları bu sorulara anında yanıt almak isterler bu da anne babaları cok zor durumda bırakır.
Ozellikle sorular toplum icinde sorulmuşsa veya anne baba bu sorular karşısında hazırlıksızsa.

ANNE BABALARA ONERİLER
Genel olarak aileler cinsellikle ilgili sorularda hazırlıksızdırlar ve sorulara nasıl cevap vereceklerini bilemezler. Bu acıdan işinizi kolaylaştıracak bazı onerilerimiz olabilir:
Cocuklar her yaşta her tur soruyu sorabilirler. Şu yaşta şu sorular sorulur gibi kesin yargılarda bulunmak mumkun değildir. Bir cocuğun 5- 6 yaşlarındayken sahip olduğu bilgiye diğer cocuk 8-9 yaşlarına geldiği halde sahip olmayabilir ve aynı soru farklı yaş dilimlerinde sorulabilir.
Gunumuzde teknoloji hızla geliştikce ve bilgisayarlar kucuk cocukların bile oyuncağı haine geldikce cocukların ilk cinsel bilgileri doğru ya da yanlış olarak 9-10 yaşlar civarında oğrendiklerini goruyoruz. Cocuklar cinsel ilişkinin ne olduğunu 11 yaş civarı anlamaktalar ve bu yaşlarda sorulacak soruların daha ciddiye alınması gerekiyor.
O nedenle bu yaşlardaki sorularda daha cok gercek anlamı oğrenmek istedikleri icin cocuklara acıklama yaparken bilimsel kaynaklardan yararlanmakta fayda var.
Aile acıklamalarda zorlandığını duşunuyorsa birlikte bir kitaptan araştırma yapmak ve cocuğun doğru bilgiyi bu yolla edinmesini sağlamak en sağlıklı yol olacaktır.
Ozellikle ergenlik cağına gelen genclerin ailelerine bu yonde soru sorma gereği bile duymadıkları bir gercek. Onlar ihtiyacları olan bilgileri ve malzemeyi ellerinin altındaki bilgisayarları sayesinde bazen gereğinden de once elde edebiliyorlar.
Bu nedenle cocuklara soru sormaya başladıkları ilk andan itibaren doğru ve tutarlı yanıtlar vermek cok onemli. Cocuk ilk bilgileri ailesinden almalı ve soruları ayıp ya da yasak diye geciştirilmemeli. Cocuklar icin ayıp kavramı yoktur. Biz doğru olanı yaşına uygun kelimelerle ve mumkun olan en basit haliyle anlatmak zorundayız.

ZOR SORULARIN ZOR YANITLARI
Yaşı buyuk olan cocukların cinsellikle ilgili cok fazla soru sormadığını genellikle bu tip soruların okul oncesi ya da ilk oğretim ilk basamak cocuklarından geldiğini biliyoruz.
Cocuklar ne soruyorlar ve ne cevap vermeliyiz sorusuna net karşılıklar olması bakımından bazı ornekler vermekte fayda var.

Genellikle ilk sorular cinsiyet farklılıklarına yonelik olur;
Soru: Kızların niye pipisi yoktur?
Cevap: Kızlarla erkekler ayrı yaratılmışlardır. Kızların pipisi olmaz cunku buyuyunce kızlar anne olurlar. Pipisi olsaydı anne olamazlardı.

Soru: Annelerin niye memesi olur?
Cevap: Anneler bebeklerini beslesinler diye goğusleri vardır ve orada bebekleri beslemek icin sut olur.

Soru: Ben nasıl oldum? (Ya da bebekler nasıl olur gibi sorular)
Cevap: Annenin icindeki yumurtayla (ya da tohumla), babanın yumurtası (tohumu) birleşince bebek oluşur. Bebekler de annelerinin karnındaki yuvada buyurler.

Soru: Annelerin karnı neden şişer, karnında ne var?
Cevap: Cocuklar annelerinin karnında buyurler. Annenin karnında bebeği koruyacak bir yuva var, sen de buyuyup geliştiğinde hastaneye gittik ve doktorlar seni oradan cıkardılar.

Soru: Cocuk anneden nasıl cıkar? (Ya da doğmak ne demek?)
Cevap: Annelerde cocuğun dışarı cıkması icin bir delik vardır. Bebekler cok kucuktur ve annedeki o delikten kolayca dışarı cıkabilir.

Soru: Bu balonu şişirebilir miyim? Bu ne işe yarar? (Prezervatif icin)
Cevap: O balon değil ve şişmez. Biz şu an başka bir cocuk sahibi olmayı duşunmuyoruz. Bu yuzden babanla beraber yatarken, tohumlarımız birbirine karışmasın ve bebek olmasın diye baban bunu kullanıyor.

Soru: Eğer bebek yapmayacaksanız neden birlikte yatıyorsunuz?
Cevap: Anne babalar sadece bebek yapmak icin beraber yatmazlar. Biz birbirimize sarılarak uyumayı seviyoruz.

Soru: Bu kadın ve adam ne yapıyorlar? (Televizyonda bir sevişme sahnesini goren cocuğun sorusu)
Cevap: Birbirlerine sarılmak ve kucaklamak istemişler. Kucaklaşıp opuşuyorlar.

Soru: Fahişe ne demek?
Cevap: Bazı kadınlar tanımadıkları erkeklerle aynı yatakta yatarlar ve bunu para karşılığı yaparlar. Bu davranış hoş karşılanmaz ama onlar bu işi meslek olarak yaparlar.

Soru: Aşk yapmak (ya da sevişmek) ne demek?
Cevap: Kadın ve erkek ya da anne baba birbirine dokunmak, kucaklaşmak ve opuşmek ister. Birbirlerini bu şekilde sevmek isterlerse buna sevişmek denir.

Soru: Benim vucudum niye buyuklerin ki gibi değil?
Cevap: Cunku henuz kucuksun. Buyuduğunde vucudun da buyuyecek ve buyuklerin vucudu gibi olacak.(Bu tip sorularda cok ayrıntıya girmeye gerek yok.)

Soru: Buyuklerin vucudunda niye tuyler var, niye benim tuylerim yok?
Cevap: Sen buyuduğunde vucudun da buyuyecek ve bazı değişiklikler olacak. Vucudun bazı hormonlar uretecek ve o hormonlar senin vucudunda tuyler oluşturacak.

Soru: Ben de buyukler gibi opuşebilir miyim (ya da sevişebilir miyim)?
Cevap: Cocuklar buyukler gibi boyle şeyler yapamazlar. Bunun icin buyumeniz gerekir. Buyuduğun zaman bir erkeği (ya da kadını) sevebilirsin ve onunla opuşebilirsin.

Soru: Doğum yapmak ne demek? Nasıl doğum yapılır?
Cevap: Annenin karnında buyuyen bebeğin dışarı cıkmasına doğum yapmak denir. Annenin bacaklarının arasındaki bir delikten bebek dışarı cıkar. Bebekleri doktorlar dışarı cıkartabilir. Bazen annenin ameliyat edilmesi gerekir. Bunun icin doktorlar annenin karnında kucuk bir delik acarak bebeği dışarı cıkartırlar.

Soru: Doğum yaparken annenin canı yanar mı?
Cevap: Doğum yaparken anneler biraz ağrı duyabilirler, canları yanabilir. Ama bu kısa surer ve anne bebeğini kucağına alınca butun ağrıları biter. Doğum yapmak guzel bir olaydır, herkes cok mutlu olur.

Soru: Seks ne demektir? Seks yapmak ne demektir?
Bu cok onemli ve anne babayı cok zorlayan bir sorudur. Cocuklar genellikle 6-7 yaş civarındayken bu tip sorular sorarlar. 3-4 yaşındaki bir cocuk sorsa da ayrıntılı olarak acıklamak yaşını ve anlama duzeyini aşacağı icin gereksizdir.
Yaşı daha buyuk olan cocuklar artık cinselliğin ne olduğu konusunda bazı duşuncelere sahiptir. Bu duşuncelerinin doğru ya da yanlış olduğunu test etmek amacıyla bu tur soruları sormaya başlayan cocuklar konuyu gercekten oğrenmek isterler. O nedenle cinsel ilişki doğru olarak anlatılmalıdır. Boyle değerlendirildiğinde yaş duzeyleri goz onune alınarak iki ayrı cevap verilebilir:

Cevap 1 (Kucuk yaş grubu icin): Kadın ve erkek ya da anne ve baba birlikte oldukları zaman birbirlerine dokunmak ve kucaklaşmak isteyebilirler. Birbirlerini opebilirler. Birbirlerine sarılarak ve dokunarak yatabilirler. Seks yapmak boyle bir şeydir.

Cevap 2 (Buyuk yaş grubu icin): Anne ve baba ya da kadın ve erkek birbirlerini cok sevdikleri zaman birbirlerine dokunmak ve sarılmak isterler. Beraber oldukları zaman babanın penisi annenin vajinasına girer. Bu seks yapmaktır. Sadece yetişkinler yapabilirler.
Bu sorular aslında tehlikeli sorulardır. Cocuktan boyle bir soru geldiğinde konu uzatılmadan ve kacak cevaplar verilmeden net olarak acıklanmalı ama ayrıntılı konuşmalara girilmemelidir.

Soru: Kızlar neden ayakta tuvaletini yapamaz? Neden erkekler ayakta ciş yapabilirler?
Cevap: Cunku kızların pipisi(penisi) yoktur. Erkeklerin pipisi olduğu icin onların tuvalete oturmasına gerek yok. Ayakta da yapabilirler.

Cocuğun cinsel sorularını cevaplarken ayıp ya da yasak kavramının ardına sığınılmaması gerektiği unutulmamalıdır. Ayıp, bizim konuya yuklediğimiz bir anlamdan başka bir şey değildir. Cocuklar icin ayıp yoktur ve onlar gercekten de oğrenmek icin sorarlar.
Yanıtından emin olmadığınız ya da cevaplarken sıkılacağınız sorular icin bazı kaynaklardan araştırma yapmak yararlı olur. Bu konuda cocukların sorularına nasıl yanıtlar verilebileceğine dair hazırlanmış cok guzel kitaplar var ve anne babalar sıkıntılarını aşmakta bu kitaplardan yararlanabilirler.


[h=2]İstanbul Psikoloji uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]