Cocuklarımız; doğdukları andan itibaren hayatımızı geri dondurulemez bicimde farklılaştıran, yaşam bicimimizi,hayata bakış acımızı, beklentilerimizi ve butun bildiklerimizi değiştiren ve bizi biz yapan kucuk meleklerimiz.
Cocuklarımızın varlığıyla beraber, bir anda annelerimizi anlamaya başlarız.
Kendi ailelerimizin bizim icin neden o kadar cok endişeli olduklarını oğreniveririz. Ve ‘sen de anne olunca anlarsın’ cumlesinin ne anlama geldiğini keşfederiz.
Onlar buyuse de, evlenip coluk cocuğa karışsa da bizim kucuk meleklerimiz olarak kalmaya devam ederler. Tıpkı bizim kendi anne babalarımızın gozunde hic buyumediğimiz gibi, onlar da hic buyumezler.
Cocuklarımız olunca sevginin bile anlamı başka olur. Karşılıksız, cıkarsız sevmeyi oğretirler bize. Cocuklarımızı cok severiz ve bu sevginin ustune başka sevgi olmadığını soyleriz. Ancak sevgimizi cocuklarımıza nasıl gosterdiğimizi ya da gostermemiz gerektiğini cok duşunmeyiz.
Oysa uzerinde durulması gereken asıl konu budur. Cok sevdiğimizi soylediğimiz cocuklarımıza bu sevgimizi yeteri kadar ifade edebiliyor muyuz?
Başkalarına rahatca soylediğimiz duygularımızı bu duygularımızın asıl sahibi olan cocuklarımıza nasıl gostermeliyiz?
Bu uzerinde ciddi olarak duşunulmesi gereken bir konudur ve asla hafife alınmamalıdır.
Cocuk Eğitiminde Sevginin Yeri
Cocuk eğitimiyle ilgili olarak bilinmesi gereken tek bir kural vardır ki o da cocuk eğitiminde katı kurallara yer olmadığıdır. Cunku her cocuk farklıdır, her cocuğun ailesine yansıması farklıdır ve her cocuğun yaşadıklarıyla yaşattıkları birbirinden farklıdır.
Dolayısıyla eğitimde sevginin yeri dediğimizde gecerli olan tek bir kural vardır:
Olumsuz davranışları gormezden gelmek, olumlu olan her davranışı pekiştirmek ve desteklemek. Bunun icin de koşulsuz sevgi gerekir. Kızsak da,uzulsek de mutluyken de kırgınken de kayıtsız şartsız sevgi gereklidir.
Cocuğumuz şartlar ve durum ne olursa olsun pazarlıksız olarak onu sevdiğimizi ve bu sevginin hicbir durum ve şartta değişmeyeceğini bilmelidir. Sevgi cocuğumuzla aramızdaki yegane bağdır. Bu bağ ne kadar sağlamsa ve ne kadar sağlıklı orulmuşse o kadar donanımlı ve kendine guvenli bir cocuk yetiştirebiliriz.
Dolayısıyla sevgi cocuğumuzla olan ilişkimizin olmazsa olmaz tek kuralıdır.
Bir elbisesi eksik olabilir, bir oğun yemek yemezse buyuk bir kayıp olmaz ama sevgi olmazsa butun psikolojik ve biyolojik gelişimi etkilenir.
Eğitim dediğimiz şey hep anlaşıldığı uzere sadece disiplin ve ciddiyet demek değildir. Ozellikle cocuk eğitiminden bahsediyorsak mutlak koşul sevgi olmalıdır. Sevgi vererek, sevgiyle oğreterek, cocuklarımızın kişiliklerinde cok sağlıklı bir yapılanma oluşturmamız mumkundur.
Eğitim hayat boyunca suren bir eylemdir. Sadece okul yaşamını kapsamaz. Oğrenim bir surec, eğitim bu surec sonucunda elde edilecek birikimdir. Dolayısıyla butun bir omur aslında eğitim hayatının ta kendisidir ve sadece sevgiyle verilen eğitimler kalıcı olarak iz bırakabilir.
Kısacası sevgi uzerine bir şey eklemeye gerek kalmadan, şartlara koşullara bağlanmadan cok değer verdiğimiz cocuklarımıza verebileceğimiz en değerli hazinemizdir.
Aile İlişkilerinde Sevgi
Birleşmiş Milletler Cocuk Hakları Bildirisi’nin ilk maddesi şoyle der:
‘Cocuklar şefkat, sevgi ve anlayış gorme hakkına sahiptir.’
Bu yasanın da tanımladığı gibi sevgi ve şefkat cocuğun doğal hakkıdır. Bu hak ise oncelikle aile icinde cocuğa tanınmalıdır. Yapılan araştırmaların ortaya koyduğu sonuclara gore sevgiden mahrum buyuyen bu tur gereksinmeleri goz ardı edilen cocukların suc işleme ve suca karışma oranı sağlıklı ortamlarda buyuyen akranlarına kıyasla cok yuksektir.
Bu demektir ki aslında sadece sevgi ve ilgi gosterilmesi bile pek cok sorunu daha sorun haline gelmeden cozebilmektedir. Ailesi tarafından sevgi ve ilgi gorerek, saygı gosterilerek buyutulen cocuklar uyum ve davranış sorunları da yaşamıyorlar.
İnsanın doğumuyla hatta doğumundan once başlayan aile hayatı olumune kadar etkisini surdurmektedir. Ancak asıl etkisi kişiliğin oluştuğu sosyal ve toplumsal bir varlık olarak olgunlaşıp kendisi olmanın bilincine vardığı hayatın ilk yıllarındadır.
Bu donemde ailenin etkisi ne kadar olumlu ve sağlıklıysa hayatın geri kalan kısmı da bu doğrultuda bicimlenir.
Ozellikle doğumdan once cocuğun istenip istenmemesi bile cok onem taşır. Cunku bilinir ki istenerek dunyaya getirilmiş cocuklar daha beklenerek ve kabullenerek karşılanır. Bu cocuklar daha cok sevgi gorerek buyurler.
Aile olarak cocuğumuza karşı gorevlerimizi hatırlamakta fayda var. Cocuğa;
Dengeli ve uyumlu bir birey olması icin mutlaka guven duygusu aşılanmalıdır.
Sosyal bir birey olması ve bu şekilde kabul gormesi icin gerekli koşullar hazırlanmalıdır.
Ornek alabileceği uygun modeller oluşturulmalı ve doğru davranışlarla yol gosterici olunmalıdır.
Yeteneklerine ve ilgilerine uygun eğitim alması icin desteklenmeli ve yonlendirilmelidir.
Karşılaşabileceği sorunların cozumunde kendi başa cıkma becerilerinin gelişmesi icin uygun koşullar sağlanmalıdır.
Sevgimizi Nasıl Gostermeliyiz?
Sevgi konusunda ve cocuklarımıza karşı sevgimizi nasıl ifade edebileceğimize dair maalesef hala bir cok ailenin kafası karışıktır. Cok sevgi gosterirsek şımarır mı ya da sevgimizi cok belli edersek bunu kullanır mı yonunde endişeler yaşayan aileler olduğu bir gercek.
Ozellikle bizden onceki kuşaklarda ve ozellikle de babaların cocuklarına olan sevgilerini gostermekten cekindiği ya da onları ancak uyudukları zaman sevip okşadıkları şeklinde anlatılan ornek olayları hepimiz duymuşuzdur. Ama artık ebeveynler daha bilincliler ve sevgilerini gostermekte cekinmiyorlar.
Burada da kafaları karıştıran konu ‘acaba cok sevgi gosterirsek şımartır mıyız?’ duşuncesidir. Oysa bilinmelidir ki sınırsız ve cok sevgiden hicbir cocuk şımarmaz. Cocuklar tutarsız ilgi ve sevgiden şımarırlar. Keyfimizin yerinde olduğu bir gun evet dediğimiz bir konuda ertesi gun ve sadece o an canımız sıkkın diye hayır diyorsak cocukları da nasıl davranacağımız konusunda şaşırtmış oluruz.
Tutarsızlık sergilediğimiz butun olaylarda cocuklarda dengesiz ve ısrarcı davranırlar ve istediklerini elde edene kadar tutturmaya devam ederler. Dolayısıyla burada sevgiden arsızlaşmaktan değil, dengesiz ve tutarsız davranmaktan soz ediyoruz. Oysa sevgimizi gostermenin binlerce yolu vardır.
Sadece sozle değil, davranışlarımızla da sevgimizi ifade edebilir ve hissettirebiliriz.
Bunun da tek bir koşulu var, gercekten samimi olmak, gercekten hissettiğimiz şekilde davranabilmek. Cocuklar o kadar acık ve alıcı davranırlar ki olumlu olarak yaklaştığınız her sefer işbirliğine ne kadar acık olduklarını hemen fark edebilirsiniz.
Peki neler yaparsak cocuklarımızla aramızda sevgiye dayalı bir bağ geliştirmiş oluruz ya da sevgimizi gosterebiliriz? İşte kucuk ip ucları:
- Cocukla olan iletişimde oncelikle goz teması onemlidir. Bu ‘seni dinliyorum’ mesajını verir.
- Goz teması kadar onemli olan konu ise tensel temas yani dokunmaktır. Cocuğumuzu kucaklamak, sarılmak, opmek, sacını okşamak inanılmaz etkiler yapar.
- Sevginizi ve desteğinizi bir koşula bağlamayın. Cocuk kayıtsız şartsız sevildiğini bilmek ister. Olumlu ve olumsuz butun ozellikleriyle sevildiğini bilen cocuklar sağlıklı bireyler olarak yetişirler.
- Cocuğunuzu başka cocuklarla kıyaslamayın. Sizin cocuğunuz farklı bir bireydir. Sizin bile birebir kopyanız değildir.
- Cocuğunuza verdiğiniz onemi her fırsatta hissettirin ve bunu icin gerekcelere ihtiyacınız olmadığını bilin. Değer verildiğini bilmek her cocuğu mutlu eder.
- Sevgi sozcuklerini sıklıkla kullanmaktan cekinmeyin. Sevgiyle oğretemeyeceğiniz hicbir şey yoktur.
- Surekli komut ve talimat veren ebeveynlerden olmayın. Cocuklar yol gostericiliğinize ihtiyac duyarlar. Bunu da sevginizle yapın.
- Cocuklarımız başkalarının yanında eleştirmeyi biliriz ama ovgu konusunda cimri davranırız. Oysa asıl ovgu ve sevgi sozcuklerini toplum icinde soylemek muthiş bir sihir yaratır.
- Cocuklara sevgi gostermenin hediye almakla aynı şey olmadığını hatırlamanızda fayda var. Hediyeler sevgi sozcukleri kadar kalıcı etkiler yaratamazlar.
- Cocuğunuzla konuşurken sen dili yerine ben dilini kullanmayı oğrenin. Sen dilinde konuşurken genellikle suclayıcı,hedef gosterici olursunuz. Oysa ben dili bunun tersidir ve duygulardan soz etmenin yoludur.
- Sevgiyi gostermenin en iyi yolu sevgi dolu bir aile sunabilmektir. Cocuğunuzu buyuttuğunuz aile ortamını ya da cevrenizi bu acıdan gozden gecirmenizde fayda var.
- Cocuğunuza mutlaka zaman ayırın ve birlikte bir şeyler yapın. Ne yaptığınızın o kadar cok onemi yok ama birlikte yapmanızın buyuk onemi var.
- Onunla konuşun. Sadece konuşmak bile ona onem vermek, ilgi gostermek, zaman ayırmak, ortak bir nokta uzerine sohbet etmek anlamına gelir ve cocuklar icin butun bunlar cok onemlidir.
Ailelere Oneriler
Cocuklarınıza sevginizi gosterme konusunda asla cekimser olmayın ve korkmayın. Onlar eğer siz samimiyseniz sevginizi ve duygularınızı cok doğru bicimde yorumlayabilirler. Sevgimizi gostermekten soz ederken burada sınır olmadığını hatırlayın. Cocuklarımız yanlış yaptıklarında da bizim cocuklarımız, muhteşem başarılar elde ettiklerinde de. Birinde cok severken birinde az sevmek soz konusu bile olamaz. Onlar her koşulda bizim cocuklarımız ve her koşulda sevilmeyi hak ediyorlar.
Cocuklarımızla iletişim butun ilişkimizin temelini oluşturur. İletişim kurarken ona dokunmak, onun boyuna inmek, goz temasına ve tensel temasa mutlaka cok dikkat etmek gerekiyor.
Sevgi sozcukleri kullanmaktan cekinmeyin. Sizin icin ne kadar onemli olduğunu, onun gibi bir cocuğa sahip olduğunuz icin ne kadar şanslı ve mutlu olduğunuzu sık sık soyleyin.
Sevgi gostermek demek ona pahalı ve ceşit ceşit hediyeler almak demek değildir. Cocuklar ne aldığınızı ve ne kadar para verdiğinizi onemsemezler. Ama birlikte paylaşılan anlara cok onem verirler.
Cocuğunu seven ve bunu ifade etmek isteyen her anne baba butun fırsatları kullanabilmeli ve hatta bunun icin fırsat yaratmalıdır. Sevgi gostermenin yeri, zamanı ve ortamı olamaz. Cocuklarımız hızla buyuyorlar ve sevgimizi gostermek icin hazır fırsat varken, kucağımıza sığarlarken,yuvadan ucmamışlarken, hazır dizimizin dibindelerken mumkun olduğu kadar cok kucaklayıp, opmenin, sarılmanın ve sınırsız sevmenin tadını cıkaralım…

[h=2]İstanbul Psikoloji uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]