Hızkıl Aleyhisselam, Hz. Musa ve Harun a.s.'ın vefatından sonra, İsrailoğulları'na gonderilen ucuncu peygamberdir. Kendisinden once iki peygamber daha vazife yapmıştır.

Hızkıl a.s.'ın kavmi Allah'a itaat eden bir kavim olmasına rağmen, başlarına gelen bela ve musibetlere katlanamayan bir kavimdir. Onların bu hali Bakara Suresi'nin 243. ayetinde şoyle anlatılır:

"Binlerce oldukları halde, olum korkusundan dolayı yurtlarından cıkıp gidenleri gormedin mi? Allah onlara 'Olun!' dedi (olduler). Sonra onları diriltti. Şuphesiz Allah insanlara karşı lutufkÂrdır. Lakin insanların coğu şukretmez."


Hızkıl a.s.'ın kavminin Kur'an-Kerim'de de ifade buyurulan yurtlarını terk etme hadisesi soyle anlatılır:

O sene Hızkıl a.s.'ın peygamberlik vazifesini yaptığı kasabalardan birinde veba salgını baş gostermiş, ahali yurtlarını terk ederek başka yerlere yerleşmişti. Kasabada kalanların coğu hastalıktan olmuş, terk edenler ise kurtulmuşlardı.

Veba salgını bitip yurtlarını terk edenler geri donduklerinde, gitmeyip de hayatta kalanlar dediler ki:

- Sizler burayı terk ettiğiniz icin sağ kaldınız. Bizim ise bircok yakınımız oldu. Biz de sizin gibi yapsaydık hicbirimiz olmez, hepimiz sağ kalırdık.

Ertesi yıl tekrar aynı hastalık baş gosterdi. Bu sefer kasaba halkının tamamı beldelerini terk ettiler. Geri donmek istediklerinde ise, Allah onlara bir melek gondererek hepsini oldurdu.

Kavminin topluca olduğunu goren Hızkıl a.s. ağlamaya başladı ve Allah'a yakararak dedi ki:

- Ey Rabbim! Ben sana ibadet eden bir kavmin icinde bulunuyordum. Şimdi ise tek başıma kaldım.

Bunun uzerine Cenab-ı Allah buyurdu:

- Ey Hızkıl! Onları tekrar diriltmemi ister misin?

Hızkıl a.s. "evet, isterim" deyince Allah:

- Onların hayatlarını sana bağışladım, diyerek Hızkıl a.s.'ın kavmini diriltmişti.

Bu hadiseden sonra, kavmi bir muddet daha Hızkıl a.s. ile beraber yaşadı.