[B]Sokrat Olume mahkum edildiğinde, eşi:
- Haksız yere olduruluyorsun, diye ağlamaya başlayınca, Sokrat:
- Ne yani, demiş. Birde haklı yere mi oldurulseydim!
Dunya nimetlerine ehemmiyet vermeyen yaşayış ve felsefesiyle unlu
filozof Diyojen, bir gun cok dar bir sokakta zenginliğinden başka
hicbirşeyi olmayan kibirli bir adamla karşılaşır. İkisinden biri kenara cekilmedikce
gecmek mumkun değildir... Mağrur zengin, hor gorduğu filozofa: "Ben
bir serserinin onunden kenara cekilmem" der. Diyojen, kenara cekilerek
gayet sakin şukarşılığı verir: - Ben cekilirim!!Bir şemsiye tamircisi, yazmış olduğu şiirleri incelemesi icin
Sheaksper' a gonderdiğinde, unlu yazarın cevabı şu olur:
- Dostum siz şemsiye yapın, hep şemsiye yapın, sadece şemsiye yapın..
Meşhur bir filozofa:
- Servet ayaklarınızın altında olduğu halde neden bu kadar
fakirsiniz?
diye sorulduğunda:
- Ona ulaşmak icin eğilmek lazım da ondan, demiş.
Dostlarında biri, Fransız kralı 15. Lui' ye:
- Majesteleri, demiş. Akıl vergisi almayı hic duşundunuz mu? Hic kimse
budalalağı kabul etmeyeceğine gore, herkes boyle bir vergiyi seve
seve oder.
Kral, alaylı alaylı gulerek:
- Hakikatten enteresan bir fikir, cevabını vermiş. Bu buluşunuza
karşılık, sizi akıl vergisinden muaf tutuyorum.
Kulaklarının buyukluğu ile unlu Galile' ye hasımlarınından biri:
- Efendim, demiş. Kulaklarınız, bir insan icin biraz buyuk değil mi?
Galile:
- Doğru, demiş. Benim kulaklarım bir insan icin biraz buyuk ama,
seninkiler bir eşek icin fazla kucuk sayılmaz mı?
Fransa hukumet ricalinden biri Napolyon' un bir muharebede tenkide
kalkışıp parmağını harita uzerinde gezdirerek:
- Once şurasını almalıydınız, sonra buradan gecerek otesini
zapdetmeliydiniz, gibi fikirler belirtmeye başlayınca, Napolyon:
- Evet, demiş. Onlar parmakla alınabilseydi dediğin gibi yapardım.
Bir toplantıda bir genc M. Akif kucuk duşurmek icin:
- Afedersiniz, siz veterinermisiniz? demiş. M. Akif hic istifini
bozmadan şu cevabı vermiş:
- Evet, biryeriniz mi ağrıyordu?
İdam edilmek uzere olan bir mahkuma:
- Diyeceğin bir şey var mı? diye sorduklarında:
- Bu bana iyi bir ders oldu!!
Yavuz Sultan Selim, bircok Osmanlı padişahı gibi sefere cıkacağı
yerleri gizli tutarmış. Bir sefer hazırlığında, vezirlerinden biri
ısrarla seferin yapılacağı ulkeyi sorunca, Yavuz ona:
- Sen sır saklamayı bilir misin? diye sormuş. Vezir:
- Evet hunkarım, bilirim dediğinde, Yavuz cevabı yapıştırmış:
- Bende bilirim.
Sultan Alparslan 27 bin askeriyle bizans topraklarında ilerlerken,
keşfe gonderdiği askerlerden biri huzuruna gelip telaşla:
- 300 bin kişilik duşman ordusu bize doğru yaklaşıyor, der.
Alparslan hic onemsemeyerek şoyle der:
- Bizde onlara yaklaşıyoruz.
Bir filozofa sormuşlar: Şansa inanırmısınız?
Filozof: Evet, yoksa sevmediğim insanların başarısını neyle
acıklardım...
CANAKKALE İCİNDE
İngiliz garson, Turk muşteriye:
-“Canakkale’de cok askerimizi oldurduğunuz icin sizleri pek sevmeyiz” deyince, bizimkinden gayet soğukkanlı bir şekilde şu cevabı almış:
-Orada ne işiniz vardı?
NEYZEN’ İN NEZAKETİ!
Mehmet Âkif, elini yıkadıktan sonra, Neyzen Tevfik’ in kendisine uzattığı havlunun kirini gorunce:
-Hayır, diye bağırmış. Elimi daha yeni yıkadım.
GONULSUZ GONUL
Abdulhak HÂmid’ in evindeki sohbette, konu genclik ve ihtiyarlıktan acılır. Yaşı gecmiş bir hanım, Abdulhak Hamid’ e doner ve:
- Efendim, gonul kocamaz! der.
Hamid cevap verir:
- Kocamaz ama, kocamış bir vucut icinde oturmak da istemez.
BOYLE KORUNUR
Cok değerli olan kutuphanesini millete vakfeden Koca Ragıp Paşa, onların bakımı icin tanıdıklarından birini memur tayin eder.
Bir gun ansızın kutuphanesini ziyarete giden Paşa, etrafı ve kitapları toz, toprak icinde bulunca canı cok sıkılır ve belli etmemeye calışarak:
-Seni tebrik ederim yavrum, der. Gercekten de gercekten de emniyetli bir adammışsın. Teslim edilen şeylere hic el surmemişsin, Âferin! [/B]
__________________
Hazır Cevaplar..!!
Gündemdeki Konular - Haberler0 Mesaj
●22 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Gündemdeki Konular - Haberler
- Hazır Cevaplar..!!