Bir mağaraya tefekkur ve inziva icin kısa sureli cekilmenin İsmailoğullarında eskiden beri devam edegelen bir gelenek olduğunu…

Server-i Ekrem (sas) Efendimizin peygamberlik gelmeden once de Hira’da belli aralıklarla inzivaya cekildiğini. Hadis kitaplarında burada yaptığı ibadet hakkında “tehannus” veya “tehannuf” ifadelerine yer verildiğini... Buhari şarihi Ayni’nin Umdetu’l-Kari adlı eserinde tehannus kelimesini izah ederken; “Peygamberimiz’in burada ne surette ibadet ettiği sorulacak olursa bunu tefekkur ve ibretten ibaret olduğunu soyleyebiliriz” dediğini...

Resulullah’a ilk vahyin bir pazartesi gunu geldiğini...

Resulullah’a (sas) ilk vahyin 6 Ağustos 610 tarihinde geldiğini... Bazı alimlerin ise bu tarihin 10 Ağustos olduğunu soylediklerini...

İnsanlığın İftihar Tablosuna (sas) ilk vahiy olan (Alak, 1-5) ayetlerinden sonra ikinci gelen vahyin (Kalem, 1-4) ayetleri olduğunu…

Resulullah’a bir keresinde deve uzerinde iken vahy geldiğini, Efendiler Efendisi’nde (sas) oluşan ağırlığın etkisiyle devenin bacaklarının neredeyse kırılacak hale geldiğini..

İbn-i Cerir, İbn-i Sad ve İmam Kastalani’nin İmam Şabi’den rivayet ettiklerine gore nubuvvetin ilk uc yılında İsrafil’in (as) Hz. Peygamber’in eğitimiyle gorevlendirildiğini…

Resulullah’ın ilk vahiy kÂtibinin Mekke doneminde Şurahbil bin Hasene el Kindi olduğunu... Hz. Peygamber’in (sas) Medine’de ilk vahiy kÂtibinin Ubeyy bin Kab el Ensari hazretleri olduğunu..

Kur’an’ın fesahat ve belagatıyla Arabistan’ı sarstığını, mesela bir edibin Yusuf Sûresi’nin 80. ayetini işittiğinde; “Şehadet ederim ki hicbir kimse buna benzer soz soyleyemez.” dediğini..