İBRÂHİM ALEYHİSSELÂM
Kur'Ă‚n-ı kerîm'de ismi bildirilen peygamberlerden,ululazm adı verilen altı peygamberden biri olup,KeldĂ‚nî kavmine gonderilmiştir.Peygambber efendimiz Muhammed aleyhisselĂ‚mdan sonra peygamberlerin ve insanların en ustunudur.Allahu teĂ‚lĂ‚ ona Halîlim (dostum) buyurduğu icin Halîlullah veya HalîlurrĂ‚hmĂ‚n olarak bilinir.Babası mumin olan TĂ‚rûh olup,annesi Emine'dir.İbrĂ‚him aleyhisselĂ‚m,peygamber efendimizin dedelerindendir.Cunku,ilk oğlu İsmĂ‚il aleyhisselĂ‚m Arapların,ikinci oğlu İshĂ‚k aleyhisselĂ‚m da İsrĂ‚iloğullarının ceddi yĂ‚ni dedesidir.KeldĂ‚ni memleketi olan BĂ‚bil'in doğu tarafında ve Dicle ile Fırat nehirleri arasındaki bolgede doğdu.Yuz yetmiş beş yaşındayken Kudus'te vefĂ‚t etti.
İbrĂ‚him aleyhisselĂ‚ma annesi Emîle veya ÛşĂ‚ hĂ‚mileyken,babası TĂ‚rûh vefĂ‚t etti.Annesi,amcası olan Âzer ile evlendi.
Âzer uvey babası ve amcası olup putperestti.Gecimini put yapıp satarak temin ederdi
Tefsir Ă‚limleri,En'Ă‚m sûresinin Âzer'in ismi gecen 14.Ă‚yetini tefsir ederken,Âzer'in hazret-i İbrĂ‚him'in amcası ve uvey babası olduğunu acıkca belirtmişlerdir.ZîrĂ‚,Peygamberimizin baba ve dedeleri Âdem aleyhisselĂ‚mdan beri hep mumindi.Kur'Ă‚n-ı kerîm'de meĂ‚len;" Sen,yani senin nûrun,hep secde edenlerden dolaştırılıp,sana ulaşmıştır." (Şu'arĂ‚ sûresi:219) buyrulmaktadır.Ehl-i sunnet Ă‚limleri bu Ă‚yet-i kerîmeyi tefsir ederken,Peygamberimizin butun ana ve babalarının,mumin olduğunu anlamışlardır.Abdullah ibni AbbĂ‚s'ın bildirdiği hadîs-i şerîfte de: "Benim dedelerimin hicbiri zinĂ‚ yapmadı.Allahu teĂ‚lĂ‚,beni temiz babalardan,temiz analardan getirdi.Dedelerimin iki oğlu olsaydı,ben bunların en hayırlısında,en iyisinde bulunurdum."buyuruldu.
Âyet-i kerîme ve hadîs-i şerîflerden anlaşıldığı ve binlerce İslĂ‚m kitĂ‚bında yazıldığı uzere Peygamber efendimizin anaları ve babaları arasında bulunmakla şereflenen bahtiyarların hepsi,zamanlarının ve memleketlerinin en asîl,en şerefli,en guzel ve en temiz kimseleriydi.Hepsi de aziz ve muhteremdiler.İbrĂ‚him aleyhisselĂ‚mın babası TĂ‚rûh da boylece mumin,yani inanmıştı.Kotu ahlĂ‚ktan,Ă‚dî ve cirkin sıfatlardan uzaktı.
Nûh aleyhisselĂ‚mdan cok sonra BĂ‚bil'de hukum suren,yıldızlara ve putlara tapan KeldĂ‚ni kavminin o devirdeki kralı olan Nemrûd,insanları kendine ve putlara taptırıyordu.Bir gece gorduğu ruyĂ‚yı,mineccimler;"Doğacak bir erkek cocuğun yeni bir din getireceği ve onun saltanatını yıkacağı." şeklinde tĂ‚bir edince,Nemrûd yeni doğan erkek cocukların oldurulmelerini ve hĂ‚mile kadınların hapsedilmelerini emretti.O sırada hazret-i İbrĂ‚him'e hĂ‚mile olan annesi,amcası Âzer'le evliydi.Gorunuşte hĂ‚mileliği belli olmadığı icin fark edemediler,kocasına da;"Cocuk doğunca oğlan olursa,kendi elinle Nemrûd'a teslim eder mukĂ‚fĂ‚t alırsın"dedi.Annesi zamanı gelince de şehir dışında bir mağarada doğum yaptı ve Âzer'e cocuğun doğup olduğunu soyledi.Oğlunu mağarada gizledi ve orada buyuttu.Yanına gittiğinde onu parmağını emerken bulur ve doymuş gorurdu.Parmaklarından sut ve bal gelirdi.Allahu teĂ‚lĂ‚ CebrĂ‚il aleyhisselĂ‚mı gondererek bu gıdĂ‚ları Cennet'ten parmaklarına akıtırdı.
İbrĂ‚him aleyhisselĂ‚m buyuyup,mağaradan cıkınca,guneşe,aya,yıldızlara ve kĂ‚inĂ‚ta bakarak bunları yaratanın eşi ve benzeri olmayan bir yaratıcının olduğunu anladı.KeldĂ‚ni kavmine gelerek,taptıkları putların ve yıldızların ilĂ‚h olmadığını,anlayabilecekleri acık delillerle anlattı.BĂ‚bil halkı cocuk yaşta olan ve putlarına karşı cıkan hazret-i İbrĂ‚him'i uvey babası Âzer'e şikĂ‚yet ettiler.Âzer,İbrĂ‚him aleyhisselĂ‚mı azarlayarak bu işten vazgecmesini istediyse de İbrĂ‚him aleyhisselĂ‚m onun sozlerine hic aldırmayıp;"Benden delil isteyin gostereyim.Bana hidĂ‚yet veren,doğru yolu gosteren Allahu teĂ‚lĂ‚ beni sizden ayırdı.Sizin icinde bulunduğunuz sapıklığa duşurmedi.Sizi ve putlarınızı sevmiyorum." dedi.Putlara tapmanın mĂ‚nĂ‚sız olduğunu Âzer'e de soyledi.Âzer hiddetlenip İbrĂ‚him aleyhisselĂ‚mın yanından uzaklaşmasını istedi.
Genc yaştayken KeldĂ‚nî kavmine peygamber olarak gonderilen ve kendisine on sayfa (forma) kitap verilen İbrĂ‚him aleyhisselĂ‚m,Allahu teĂ‚lĂ‚nın emriyle buyuk-kucuk herkesi Allahu teĂ‚lĂ‚ya îmĂ‚n etmeye cağırdı.İnsanlara topluca ve acık bir tebliğde bulunmayı,putların mĂ‚nĂ‚sız ve Ă‚cizliğini,onlara tapmanın sapıklık olduğunu gĂ‚yet acık bir şekilde gostermek istedi.O zaman KeldĂ‚nî kavmi,bir gun bayram yapmak uzere bir yere toplandı.Onlar gittiği zaman İbrĂ‚him aleyhisselĂ‚mın uvey babası ve puthĂ‚nenin bekcisi olan Âzer onu da bayram yerine gitmeye zorladı.İbrĂ‚him aleyhisselĂ‚m hasta olduğunu soyleyerek gitmedi.İnsanlar bayram yerinde toplandıkları zaman,yetmiş kadar putun bulunduğu puthĂ‚neye girdi.Getirdiği bir balta ile butun putları kırıp.parca parca etti.Sadece en iri putu kırmadı ve baltayı bunun boynuna asarak,oradan uzaklaştı. KeldĂ‚nî kavmi bayramdan donunce,puthĂ‚neye girip,putların kırılıp parca parca edildiğini gorup,şaşırdılar.Bunu kim yaptı,diye bağırmaya başladılar.Bu işi,İbrĂ‚him yapmıştır,diyerek onu yakalayıp halkın onunde sorguladılar." Ey İbrĂ‚him! Putlarımızı sen mi kırdın?" deyince,İbrĂ‚him aleyhisselĂ‚m,bu işi olsa olsa;" Ben varken bu kucuk putlara nicin tapıyorlar!" diyen şu iri put yapmıştır,demiştir. "Siz ona sorunuz." deyince,putperestler;" Putlar konuşmaz ki,sen bize ona sor diyorsun!" dediler.Bunun uzerine İbrĂ‚him aleyhisselĂ‚m;"O hĂ‚lde daha kendilerini kırılmaktan kurtaramayan,size hicbir faydası olmayan bu putlara ilĂ‚h diyerek nicin tapıyorsunuz?HĂ‚lĂ‚ akıllanmayacak mısınız?Size ve bu taptığınız putlara yazıklar olsun!" dedi.Putlarını İbrĂ‚him aleyhisselĂ‚mın kırdığını anlayan KeldĂ‚nî kavmi,onu hapsettiler.Durumu da ılĂ‚hlık iddiĂ‚sında bulunan kralları Nemrûd'a bildirdiler.
Nemrûd, İbrĂ‚him aleyhisselĂ‚mı yanına getirmelerini emretti. İbrĂ‚him aleyhisselĂ‚m Nemrûd'u Allahu teĂ‚lĂ‚ya îmĂ‚n etmeye dĂ‚vet etti.Nemrûd,bunu reddettiği gibi, İbrĂ‚him aleyhisselĂ‚mın kendisine secde etmesini istedi.Secde etmeyince,hapsettirdi ve ateşte yakılmasını emretti.Gunlerce yığılan odunlar ateşlendi.Şiddetinden yanına yaklaşamadıkları ateşe hazret-i İbrĂ‚him'i mancınıkla attılar.Ateşe atılırken;"Hasbiyallah ve ni-mel vekil",yani "Bana Allah'ım yetişir.O ne iyi vekildir,yardımcıdır." dedi.ateşe duşerken CebrĂ‚il aleyhisselĂ‚m gelip;"Bir dileğin var mı?diye sorunca;"Var,fakat sana değil,Rabbim beni goruyor,biliyor." dedi.Onun bu hĂ‚li Kur'Ă‚n-ı kerîm'de ovuluyor ve;"Sozunun eri olan İbrĂ‚him." buyruluyor.Allahu teĂ‚lĂ‚,Kur'Ă‚n-ı kerîm'de meĂ‚len ateşe; "Ey ateş! İbrĂ‚him'e karşı serin ve selĂ‚mette ol!" (EnbiyĂ‚ sûresi:69) diye emretti.Ateşin ici yemyeşil bir bahce kesildi. CebrĂ‚il aleyhisselĂ‚m da kendisine arkadaş oldu.Cennet'ten gomlek ve yaygı getirdi ve onu Cennet nîmetleri ile doyurdu.Ateşte yedi gun kaldığı rivĂ‚yet edilir.Ateş sonunce mûcizeyi gozleriyle gorenlerden kardeşi Haran,amcasının kızı ve sonra hanımı olan hazret-i SĂ‚re ve bĂ‚zı kimseler îmĂ‚n ettiler. İbrĂ‚him aleyhisselĂ‚m ateşten kurtulduktan sonra KeldĂ‚ni kavmini bir muddet daha îmĂ‚na dĂ‚vet etti.Fakat zĂ‚lim Nemrûd ve putperest ahĂ‚li kufurlerinden vazgecmediler.Allahu teĂ‚lĂ‚,Nemrûd ve kavmine sivrisinekleri musallat etti.Sinekler onların kanlarını emdiler ve kuru kemik hĂ‚line getirdiler.Sineklerden birisi de Nemrûd'un burnundan girip beynine yerleşti.Uzun zaman azap ve ıztırap verdi.HattĂ‚ başını tokmakla doğdure doğdure oldu. Allahu teĂ‚lĂ‚, tanrılık iddiĂ‚ eden Nemrûd'u en Ă‚ciz mahlûklarından birisi olan sivrisinekle cezalandırdı.
İbrĂ‚him aleyhisselĂ‚m Allahu teĂ‚lĂ‚nın emriyle BĂ‚bil'den HarrĂ‚n'a (Urfa'nın guneyinde bir yer) hicret etti.Bu yolculukta kardeşinin oğlu Lût aleyhisselĂ‚m,hanımı SĂ‚re HĂ‚tun ve diğer inananlar da bulundular.HarrĂ‚n'da bir muddet kaldıktan sonra,Şam'a,oradan da Mısır'a gitmek uzere yola cıktı.Bu yolculuk esnĂ‚sında kardeşinin oğlu Lût aleyhisselĂ‚mın Sedûm bolgesi ahĂ‚lisinde peygamber olarak vazîfelendirildiği bildirildi.Lût aleyhisselĂ‚mın Sedûm'a hareketinden sonra,Mısır'a giden İbrĂ‚him aleyhisselĂ‚m rivĂ‚yete gore bu sırada otuzsekiz yaşındaydı.
Mısır'a gittiği sırada Sinan bin Ulvan adlı zĂ‚lim bir Firavun vardı.İbrĂ‚him aleyhisselĂ‚m ve hanımı hazret-i SĂ‚re'nin Mısır'a geldiğini haber alan Firavun,zorbalık yaparak SĂ‚re'yi almak istedi.Bu zĂ‚lim hukumdĂ‚r hazret-i SĂ‚re'yi sarayına cağırttı.Ona musallat olmak isteyince nefesi kesilip elleri ve ayakları tutmaz hĂ‚le geldi.Bu hĂ‚line pişman olup,musallat olmaktan vaz gecti.Hazret-i SĂ‚re'den,onun duştuğu fecî hĂ‚lden kurtulması icin duĂ‚ etmesini istedi.Hazret-i SĂ‚re,hukumdĂ‚rı bu kadın oldurdu,diye suclanmasından korktuğu icin,duĂ‚ etti.Tekrar eski hĂ‚line donen Firavun,Hacer adında bir cĂ‚riyeyi hazret-i SĂ‚re'ye hediye etti.Bu hĂ‚diseden sonra İbrĂ‚him aleyhisselĂ‚m hanımı SĂ‚re ve hediye edilen Hacer HĂ‚tunla birlikte Mısır'dan ayrılıp,Filistin'e gitti.Filistin topraklarında ıssız ve kupkuru bir yer olan Sebû'ya yerleşti.Bir muddet burada kaldı.Zamanla cok mala kavuştu.Yarım milyonu sığır olmak uzere,davarları vĂ‚dileri ve ovaları doldurdu.Cok zengin oldu.Sebû denilen yere sonradan gelip yerleşen insanların İbrĂ‚him aleyhisselĂ‚mı incitmeleri uzerine oradan ayrılıp,Şam tarafında Kıst adlı yere goctu.Cok comert olan İbrĂ‚him aleyhisselĂ‚m insanlara cok ikrĂ‚mlarda bulunurdu.
İbrĂ‚him aleyhisselĂ‚m,cocuğu olmadığı icin hanımı hazret-i SĂ‚re'nin isteği ve izniyle hazret-i Hacer'le evlendi.Bu evlilikten İsmĂ‚il aleyhisselĂ‚m doğdu.Muhammed aleyhisselĂ‚mın nûru hazret-i Hacer vĂ‚sıtasıyle İsmĂ‚il aleyhisselĂ‚ma intikĂ‚l ettiği icin,hazret-i SĂ‚re'nin kalbinde hazret-i Hacer'e karşı gayret hĂ‚sıl oldu. İbrĂ‚him aleyhisselĂ‚m,hazret-i SĂ‚re'yi uzmemek icin Allahu teĂ‚lĂ‚nın emriyle hazret-i Hacer ve oğlu İsmĂ‚il'i (aleyhisselĂ‚m) yanına alarak,o zamanlar ıssız ve susuz bir yer olan Mekke'ye goturdu.Onları oraya bırakıp,Şam diyĂ‚rına geri dondu.Hacer annemiz ve oğlu İsmĂ‚il aleyhisselĂ‚m oradayken,mubĂ‚rek Zemzem suyu yerden fışkırarak cıktı.
İbrĂ‚him aleyhisselĂ‚m,daha once bir oğlum olursa,Allah yoluna kurban edeceğim,diye adakta bulunmuştu.İbrĂ‚him aleyhisselĂ‚m,hazret-i Hacer ve oğlu İsmĂ‚il aleyhisselĂ‚mı ziyĂ‚ret icin Mekke'ye geldiği sırada,uc gun ust uste gorduğu bir ruyĂ‚ uzerine İsmĂ‚il aleyhisselĂ‚mı kurban etmek istedi.Tam kurban etmek uzereyken,Allahu teĂ‚lĂ‚ İbrĂ‚him aleyhisselĂ‚ma ruyĂ‚sında sadĂ‚kat (bağlılık) gosterdiğini bildirerek kurbanlık bir koc ihsĂ‚n etti.Boylece İsmĂ‚il aleyhisselĂ‚m,kurban edilmekten kurtuldu.Allahu teĂ‚lĂ‚, İbrĂ‚him aleyhisselĂ‚ma ihtiyar yaşında hazret-i SĂ‚re'den İshĂ‚k isimli oğlunu ihsĂ‚n etti. İbrĂ‚him aleyhisselĂ‚m bir kac defa hazret-i Hacer'i ve oğlu İsmĂ‚il aleyhisselĂ‚mı ziyĂ‚ret etti.Bir defĂ‚sında oğlu İsmĂ‚il ile birlikte Beytullah'ı (KĂ‚be-i muazzamayı) inşĂ‚ etti.Cennet yĂ‚kutlarından Hacer-ul-Esved adlı siyah taşı CebrĂ‚il aleyhisselĂ‚mın bildirmesiyle alarak,KĂ‚be-i muazzamanın duvarına yerleştirdi.KĂ‚be duvarını orerken,şimdi MakĂ‚m-ı İbrĂ‚him denilen taşın uzerine bastı.KĂ‚be'yi yapıp bitirince,Allahu teĂ‚lĂ‚nın CebrĂ‚il aleyhisselĂ‚m aracılığıyla bildirdiği gibi, İsmĂ‚il aleyhisselĂ‚m ve Mekke'de yerleşmiş olan Curhumlulerle birlikte hac ibĂ‚detini yaptı.
İsmĂ‚il aleyhisselĂ‚mla haccın rukunlerini yerine getirdikten sonra,oğluna KĂ‚be'ye bakmasına ve onu koruması icin tenbihte bulundu.Şam'a gitmek istedi.Gitmeden once Arafat'a cıkıp,İsmĂ‚il aleyhisselĂ‚mın evlĂ‚dına duĂ‚ etti ve Şam'a dondu.Ertesi sene hac mevsiminde hanımı hazret-i SĂ‚re ve oğlu İshĂ‚k aleyhisselĂ‚mı da alarak Mekke'ye geldi.Hac ibĂ‚detini yaptıktan sonra,birlikte Şam'a donduler.
İbrĂ‚him aleyhisselĂ‚m,vefĂ‚t etmeden once oğlu hazret-i İsmĂ‚il'e şu vasiyette bulundu:"Ey oğlum!Alnında parlayan bu nûr,son peygamber Muhammed aleyhisselĂ‚mın nûrudur.Butun baba ve dedelerimizin vasiyeti,bu nûru iyi muhĂ‚faza edip,ehline teslim etmektir.Bu mubĂ‚rek nûru iyi muhĂ‚faza et.NikĂ‚hlı,afîf ve temiz kadınlara teslim eyle.EvlĂ‚dına da boyle vasiyette bulun."dedi.Yuz yetmiş beş yaşında hazret-i Hacer ve hazret-i SĂ‚re'den sonra Kudus'te vefĂ‚t etti.Kudus civĂ‚rında Habrun kasabasında bir mağaraya defnedildi.Bu kasaba,İbrĂ‚him aleyhisselĂ‚mın Halîl (Allahu teĂ‚lĂ‚nın dostu) ismine izĂ‚feten HalîlurrahmĂ‚n ismiyle meşhurdur.Hazret-i Lût,hazret-i İshĂ‚k ve hazret-i YĂ‚kûb ile pekcok peygamberin bu beldede bulunduğu rivĂ‚yet edilir.Musluman hukumdĂ‚rlar oradaki mescitleri ve turbeleri kendi devirlerinde tĂ‚mir ettirmişlerdir.HalîlurrahmĂ‚n'daki mescit ve turbeleri ise son olarak Osmanlı SultĂ‚nı İkinci AbdulhĂ‚mid Han tĂ‚mir ettirmiştir.
İbrĂ‚him aleyhisselĂ‚m ululazm peygamberlerin ikincisi olup,Peygamber efendimiz Muhammed aleyhisselĂ‚mdan sonra butun peygamberlerden ve resûllerden ustundur. İbrĂ‚him aleyhisselĂ‚mdan sonra gelen butun peygamberler onun neslindendir.
Allahu teĂ‚lĂ‚ hazret-i İbrĂ‚him'i ilĂ‚hî sırlara vĂ‚kıf kıldı ve onu,ateşe atıldığında nefsiyle,oğlu hazret-i İsmĂ‚il'i Allah icin kurban etmesini bildirip evlĂ‚dı ile malı ile imtihĂ‚n etti.Malı ile imtihĂ‚n edilmesi şoyle olmuştur:O kadar zengindi ki,sadece sığırları yarım milyon olup,davarları,ovaları ve vĂ‚dileri dolduruyordu.CebrĂ‚il aleyhisselĂ‚m insan sûretinde gelip;"Ya İbrĂ‚him,bu suruler kimindir?" deyince;"Allah'ındır fakat benim elimde emĂ‚nettir.Allahu teĂ‚lĂ‚yı tesbih et,ismini an,onu zikret,bu surulerin hepsi senin olsun." diyerek butun malını bağışladı.CebrĂ‚il aleyhisselĂ‚m kendini tanıtınca,hazret-i İbrĂ‚him;"Ben Allah icin bağışladığımı geri alamam." diyerek butun malını satıp,Allah yolunda sarf etti.
Hazret-i İbrĂ‚him kendisine nĂ‚zil olan (indirilen) emir ve yasakları tamĂ‚men halka bildirdi.Allah'tan başka şeylere tapmanın bĂ‚tıl (gecersiz) olduğunu cok acık bir şekilde anlattı.Şirke (Allah'a ortak koşma) yol acacak kapıların hepsini kapattı.
Cocukluğundan olumune kadar hak din uzere olduğundan ve insanlara dîni bildirdiğinden dolayı,onun milletine işĂ‚ret icin Kur'Ă‚n-ı kerîmde "Hanîfen" (hak din uzere bulunanlar) diye zikredilmiştir.Hazret-i İbrĂ‚him'in husûsiyetleri Kur'Ă‚n-ı kerîmde Nahl sûresi 120,121,122. Ă‚yetlerde bildirilmektedir.MisĂ‚firperverliği ve comertliği dillerde dolaşırdı.MisĂ‚fir olmayınca yemek yemez,bir misĂ‚fir bulmak icin uzaklara giderdi.Bu vasfından dolayı ona Ebû'd-Duyûf (misĂ‚firler babası) adı verilmişti.Kıblesi KĂ‚be idi.Namaza durduğu zaman kalbinin coşması,hışırtısı cok uzaklardan duyulurdu.
İbrĂ‚him AleyhisselĂ‚mın Mûcizeleri
1. İbrĂ‚him aleyhisselĂ‚mın mubĂ‚rek vucûduna ateş tesir etmedi.Nemrûd onu ateşe attığında Allahu teĂ‚lĂ‚;"Ey ateş! İbrĂ‚him uzerine serin ve selĂ‚met ol!" buyurunca ateş onu yakmadı.
2.Cansız olan,parca parca edilmiş ve parcaları ayrı ayrı yerlere konmuş olan kuşlar (dort kuş), İbrĂ‚him aleyhisselĂ‚mın cağırması uzere yeniden dirilmişlerdir.
3. İbrĂ‚him aleyhisselĂ‚mın mûcizesi ile taşlar komur gibi yanmıştır.RivĂ‚yete gore İbrĂ‚him aleyhisselĂ‚m Şam tarafına hicret ettiğinde cayırlık,cimenlik bir yerde konaklamıştı.Orada yakacak hicbir şey bulamayan,buldukları az bir şeyle ihtiyaclarını karşılayamayan ahĂ‚li,durumlarını İbrĂ‚him aleyhisselĂ‚ma anlattı. İbrĂ‚him aleyhisselĂ‚m taşları toplattı ve komur gibi yaktı.Bu mûcizeyi goren pekcok kimse îmĂ‚n etti.
4.BĂ‚zan yırtıcı ve yabĂ‚nî hayvanlar İbrĂ‚him aleyhisselĂ‚mla beraber giderler ve dile gelerek gĂ‚yet acık bir şekilde onunla konuşurlardı.Bir defĂ‚sında,hanımı hazret-i Hacer ve oğlu İsmĂ‚il'le goruşmek ve onları ziyĂ‚ret etmek icin Mekke'ye gitmişti.Şam'a geri donuşunde bircok yabĂ‚nî hayvan, İbrĂ‚him aleyhisselĂ‚m ile berĂ‚ber yuruyup,onunla acıkca konuştular.
5. İbrĂ‚him aleyhisselĂ‚m duvarların ve dağların arkasını da gorurdu. Bu mûcizesi Mısır'a gittiğinde zevcesi hazret-i SĂ‚re'ye musallat olmak isteyen zamĂ‚nın kralı Firavun,hazret-i SĂ‚re'yi sarayına alınca, İbrĂ‚him aleyhisselĂ‚m dışardan iceriyi seyretmiştir.Sarayın duvarları ona cam gibi olmuş ve gozunden perde kaldırılmıştır.Boylece hazret-i SĂ‚re'ye el uzatmaya kalkışan Firavun'un ellerinin kuruyup,ayaklarının tutmayarak yere yıkıldığına şait olmuştur.
6. İbrĂ‚him aleyhisselĂ‚mın bastığı taşın uzerinden ağac bitip yeşermiştir.Bu istek dîne dĂ‚vet ettiği bir beldenin ahĂ‚lisinden gelmiş,duĂ‚sı uzerine mûcizeyi gostermiştir.
7. İbrĂ‚him aleyhisselĂ‚mın oturduğu yerden guzel kokular yayılırdı. Ayrılsa bile,senelerce guzel kokusu oradan cıkmazdı.Hazret-i İsmĂ‚il de babasının evine gelip gittiğini,onun kokusundan anlamıştı.
İbrĂ‚him aleyhisselĂ‚mın dîni: İbrĂ‚him aleyhisselĂ‚mın dîni,Hanîf dînidir.Yanlış ve sapık olan şeye hic dalmadan doğruya yonelen mĂ‚nĂ‚sınadır. İbrĂ‚him aleyhisselĂ‚m,KaldĂ‚nî kavminin taptığı putlara aslĂ‚ tapmayıp,onları aşağılayıp,Allahu teĂ‚lĂ‚ya ibĂ‚det ettiği icin,Hanîf denilmiştir.Ayrıca,kendiside eğrilik bulunmayan dosdoğru olan din mĂ‚nĂ‚sında da Hanîf dîni denilmiştir.Peygamber efendimize peygamberlik bildirilmeden onceki Arablardan bircok kimse Hanîf dînine mensuptu.
İbrĂ‚him aleyhisselĂ‚ma bildirilen Hanîf dîninin esaslarından bĂ‚zıları şunlardır:Kimse kimsenin gunĂ‚hını yuklenmez.Kimse başkasının gunĂ‚hından sorumlu olmaz.İnsanlar Ă‚hirette ancak ihlĂ‚sla işlediği sĂ‚lih amellerinin ve niyetlerinin faydasını gorurler.Her insanın hayır ve şerden ibĂ‚ret olan ameli kıyĂ‚met gununde mizĂ‚nında gorulecektir.İnsana calışmasının karşılığı tam olarak verilecektir.
İbrÂhİm AleyhİsselÂm
Peygamberler, Evliyalar ve Sahabeler0 Mesaj
●44 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eđitim Forumlarý
- Ýslami Bilgiler
- Peygamberler, Evliyalar ve Sahabeler
- İbrÂhİm AleyhİsselÂm