Yalın, macneiik odaklamalı yoğunlaştırıcı kademesi. (ustte) tupun icinden gecen bobin (solenoit), macnetik alanı sağlarken, direnclerle oluşturulan yuksek gerilim, her dairesel elektrotla oncekinden daha yuksek bir potansiyel sağlar. Daha buyuk bir yukseltme sağlama amacıyla, bircok kademe birleştirilebilir.
Odaklamada ve eiektronları hızlandırmada elektromıknatıs kullanan, yalın, magnetik odaklamalı bir yoğunlaştırıcı. (ustte)
Goruntu yoğunlaştırıclar, optik goruntuyu elektronik olarak şiddetlendiren doğrudan gozleme aygıtıdır. Goruntu yoğunlaştırıcılar bircok uygulama alanı yanında tıpta teşhis amacıyla rontgen goruntulerinin şiddetlendirilmesinde, gokbilirnde teleskopların odaklarındaki cok zayıf goruntulerin kaydedilmesinde ozellikle de askerlikte, geceleri cıplak gozle ayırt edilemeyen goruntulerin izlenmesinde kullanılır.
Işığın şiddetlendirilmesi: bir cisimden gelen ışık' enerjisi, enerji epakettertnden» oluşan fotonlar bicimindedir. Fotonların enerjisi, gozun ağ tabakasını uyarmaya yettiği halde, elektronik acıdan oldukca zayıf sayılır ve doğrudan doğruya şiddetlendirilemez. Bu yuzden ışığın ştddetlendirilrnasi icin fotonların enerjlerinin artırılmasına olanak sağlayarı başka bir bicime donuşturulmeleri gerekir.
Bunu yapmanın en doğal yolu, fotonları, kolayca elektron salıveren bir maddenin ustune dusurmektır. Bu amacla, en dış yorungesınde bir tek elektron bulunan sezyum gibi, buyuk atomlu elementler kullanılır. Işık fotonunun enerjisi bu elektronları koparmaya yeter. Elektrorılar negatif yuklu' oldukları ve elektrik.
Alanının etkisinde daha yuksek enerjiler taşıyacak bicimde kolayca hızlandırılabildikleri icin, butun elektronik aygıtların temelini oluştururlar. Ayrıca elektrik ve magnetik alan yardımıyla yoneltilip odaklanabilirler.
Zayıf ışık sinyallerini şiddetlendiren fotocoğaltıcı tup'te elektrorılar tup boyunca dizilrniş ve her biri farklı potansiyelde olan elektrotlar yardımıyla hızlandırılır. Ama bu sistem goruntuyu korumaz, yalnızca ışığın saptanmasında kullanılır.
yoğunlaştırıcılar: yalın bir yoğunlaştırıcı, capı ve boyu birkac santimetre olan, havası boşaltılmış, silindir bicimli bir cam borudan oluşur. Borunun bir yuzunu kapatan saydam duzlemin ic yuzu, ışığa duyarlı (fotosalıcı) bir maddeyle kaplanmıştır. Oteki yuzeyde ise ustu cok ince alumınyumla kaplı olan fluorışıl bir ekran bulunur.
Zayıf kaynaktan gelen gozlerıecek ışık once, fotoğraf makinesında olduğu gibi, bir mercek sistemi yardımıyla, saydam yuzey ile rotosalıcı ustunde optik bir 'goruntu oluşturur. Bu goruntuyu oluşturan fotonların onemli bir bolumu, fotosalıcıdan, goruntunun her noktasındaki ışık şiddetiyle orantılı sayıda elektrorı cıkmasına yol acarlar. Boylece goruntu bir elektron goruntusune donuşur.
Bu elektron goruntusu fluorışıl ekrana varıncaya kadar tup boyunca 10-15 bin Volt'luk potansiyel farkı altında hızıarıdırrlır ve elektron aptiğinden yararlanan bir yontemle odaklanır. Ekrana carpan elektrorılar yuksek enerji taşıdıkları icin aluminyum tabakadan gecerler ve katot ışını tuplu ekranda (bk. Katot ışını tupu) olduğu gibi fluorışıl ekranın ışıldamasını sağlarlar. Aluminyum tabaka yansıtıcı gorevini ustlenir ve fluorışıl ışığın goruntu penceresinden cıkmasını sağlar.
En cok kullanılan fluorışıl maddelerden biri olan P-20 fosforu insan gozunun kolay uyum yapabileceği renklerde ışıldar. Boylece elektron goruntusu gozlemcinin kolayca izleyebileceği optik goruntuye donuşturulmuş olur. Bu aygıtın en onemli ozelliği cıkıştaki goruntunun ilk goruntuden cok daha parlak olmasıdır. Bu yolla ışık 50 kat kadar şiddetlendirilebilir.
Bu tur yoğunlaştrrıcılar birinin cıkışı kendinden sonrakinin girişine gelecek bicimde seri olarak bağlanırsa cok buyuk şiddetlendirmelere ulaşılabilir. Sozgelimi art arda dizilmiş dort yoğunlaştırıcı katından oluşan bir sistemle 10 000 000'a varan şiddetlendirmeler sağlanabilir.
Goruntu yoğurılaştıcılarda kullanılan bir başka şlddetlerıdırme yonteminde de, mikroskopik kanal elektrotı coğaltıcılardan yararlanılır. Kanal elektron coğaltıcı, boyu, capından 50 kat daha uzun olan, ic yuzu yarı yalıtkan bir tabakayla kaplanmış ince bir cam borudur. Borunun uclarına uygulanan potansiyel farkı, boru boyunca- artan bir elektrik alanı oluşturur. Borunun duşuk potansiyeldeki ucundan iceri bir elektron girdiği zaman, ic yuzeyinden, carpma sonucunda bircok ikincil elektron. Cıkar.
Elektrik alanda hızlanan bu elektronlar da, başka yerlere carparak daha da cok elektronun cıkmasına neden olurlar. Carpmaların bircok kez yinelenmesi sonucu, tup boyunca yeni elektronlar salınır ve her carprnada, bunların sayısı birkac kat coğalır. Boylece tupun bir ucundan giren bir tek elektrona karşılık obur uctan en az 10 000 elektron olarak cıkar. Goruntu yoğunlaştırıcılarda milyonlarca kanal elektron coğaltıcı 2 cm capında ve 1 mm kalınlığında bir yuzey ustune tıpkı bal petekleri gibi yan yana yerleştirilir.
Daha etkili bir yontem de, elektrostatik odaklamadır. Bu yontemde elektronlar yuklu elektrotların arasından gecirilir. Goruntuleme sırasında netliğin bozulmasını onlemek icin, fotosalıcının yuzeyi icbukey bicimde yapılır. Gelen duzlem optik goruntuyu fotosalıcının icbukey yuzeyine uydurma amacıyla lif optği tekniğiyle yapılmış bir duzlem levha kullanılır. Lif optlğı yontemiyle hazırlanan bu levhalar yan yana sıkıştırılmış, ama her biri ayrı bir ışık kaynağı gibi davranan bir dizi saydam, mikroskopik kalınlıkta cam lifinden oluşmuştur. Goruntunun her parcasını bir başka lif taşıdığmdan bu turden bir levha yardımıyla, cok ayrıntılı goruntuler iletilebilir.
Mikrokanallı levhaları bulunmayan yalın sistemlerde fluorışıl yuzey de bu cinsten bir lifli levhanın ustune yerleştirilir. Boylece lifli levhaların duz yuzeyleri birbirine değecek bicimde dlzllerek birkac birimden oluşan bir şiddetlendirici yapılabilir. Birbirine bağlanmış uc kattan oluşan ve ışık şiddetlendirmesi 40 000'e varan yoğunlaştırıcı sistemleri teleskoplarda kullanılır. Bunlar geceleri ay ışığı olmadığı zamanlarda bile goruntu elde etmek amacıyla yararlanılan kucuk ve hafif yoğunlaştırıcılardır.
Magnetik odaklama ise yoğunlaştırıcı tupun cevresine yerleştirilen silindir bicimli bir elektromıknatıs ya da doğal mıknatıs yardımıyla gercekleştirilir. Bu sistemin en buyuk ustunluğu duzlem bir fotokatotla cok ustun goruntuler elde edilmesidir. Oteki yuzunde bir sonraki kademenin fotosalıcısı bulunan cok ınce ve saydam bir mika ustune bir kademenin fluorışıl ekranının yerleştirtirlmesiyle bir tek cam tup icine bircok yoğunlaştırıcı kademesi sığdırilabilir. Bu tur cok katlı yoğunlaştırıcılarla elde edi-
Len goruntulerin ustun niteliği gokbilim gibi ayrıntı gerektiren dallarda bu aygıtların yeğlenmesini sağlamıştır.
Uygulamalar: goruntu yoğunlaştırıcıların en yaygın kullanımı askerlikte ya da guvenlik amacıyla geceleri yapılan gozlemlerdır. Coğu yerde goruntunun ustun nitelikli olması gerekmediği icin ucuz, hafif aygıtlar kullanılabilir. Vahşi hayvanların fotoğrafını cekmede de, benzer aygıtlardan yararlanılır.
Rontgen ışınları da, gorunur ışık gibi yoğunlaştırılabilir. Fluoroskopi işleminde kullanılan ekranın yerine goruntu yoğunlaştırıcı bir ekran kullanma yoluyla alışılmış dozlardan cok daha duşuk dozlarla calışılabilir. Gokbilimde ise goruntu yoğunlaştırıcılar, cok zayıf ışık veren cisimlerin de daha duyarlı olarak ya da daha kısa zamanda fotoğraf filminde goruntu oluşturmasını sağlar. Elektronografi tuplerinde elektronlar doğrudan doğruya fotoğraf filminin ustune duşuruıur.
Gokbilimde televizyon kamerası ilkesine gore calışan bircok başka goruntu tupu de kullanılır. Bunlarda elektron demeti yuklu bir goruntuyu tarar ve tarama işleminden once yuku uzun bir sure koruyarak cok az ışık veren cisimleri bile saptayabilir. Bu tur goruntu tupleri asıl teleskopun ustunde bulunan bulucu teleskopta istenilen gozlem alanını belirlemekte kullanılır.
Alıntıdır. Kaynak:
Nasıl calışır ansiklopedisi, cilt 3, sayfa 957-959, goruntu yoğunlaştırıcı.