Camlıca Medipol Universite Hastanesi Cocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Can Tumba, cocuklar arasındaki zorbalığın her iki taraf icin de psikolojik etkilerine karşı ailelere uyarıda bulundu. Tumba, yaptığı acıklamada, okullarda zorbalık yapan cocukların psikolojisinin gorece olarak mağdurlardan daha az incelendiğine dikkati cekti. Genellikle agresif ve ceza yanlısı anne babaların buyuttuğu cocuklarda zorbalığın gorulduğune işaret eden Tumba, "Bu cocuklarda yetişirken belli bir mağduriyet soz konusu. Ayrıca cok kucuk yaşlardan itibaren şiddet ve gecimsizlik yoluyla istediklerini elde ettiklerini fark ediyorlar ve bu bir alışkanlık haline geliyor. Zorbaların bir diğer ozelliği cocukluklarındaki şiddet ve guvensizlik ortamı nedeniyle cevrelerini ve cevrelerindeki kişileri kontrol etme ihtiyacı. Bu okullarda kendilerinden zayıf cocuklar uzerinde kontrol olarak beliriyor" dedi.
Uyuşturucuya meyilli olabilirler
Tumba, zorba cocukların yetişkinlik yıllarının oldukca sorunlu olduğunu vurgulayarak, "Boşanma, aile ici şiddet, sıkca işten uzaklaştırılma, alkolizm ve sabıka konularında yuksek oranlar soz konusu. Bir kısım uzmanlar zorba cocukların ailelerine bu faktorlerin anlatılmasını ve ailelerin, cocuklarının geleceği icin onları eğitmelerini oneriyorlar” ifadelerini kullandı.
Zorbalığa uğrayan cocuklarda da intihar eğilimine dikkati ceken Tumba, şu değerlendirmede bulundu: "Zorbalığa uğrayan cocuklarda ozguven azalması, kişilik bozuklukları, Travma Sonrası Stres Bozukluğu ve depresyon goruluyor. Oldukca yuksek bir intihar oranı da var, ozellikle zorbalık devam ederken. Coğu mağdur cocuk anne babalarına veya oğretmenlerine gitmeyi reddediyor. Bunun bir kac nedeni var. Bir defalık mudahaleden sonra zorbanın daha fazla şiddet gostermesi ihtimali yuksek. Zorba ve diğer arkadaşları tarafından ‘ispiyoncu' olarak adlandırılmaktan da korkuyorlar. Bir de, mağdurlara kulturel olarak sempati duyulmamasından kaynaklanan anlamsız oğutler; ‘Madem orada toplandıklarını biliyorsun niye başka yerden gecmedin?' ‘Sen de vursaydın ona' gibi gercekci olmayan ve dolaylı olarak mağduru suclayan soylemler oldukca yaygın. Yetişkinlik yıllarında mağdurlarda depresyon, nedensiz ofke nobetleri ve alkol, uyuşturucu bağımlılıkları gorulebiliyor".
Alaycı ve dışlayıcı zorbalık
Tumba, zorbalık konusunda en yaygın yontemin 1970'li yıllarda Norvecli psikolog Prof. Dan Olweus'un başlattığı Olweus Zorbalık Onleme Programı olduğunu belirterek şoyle devam etti: "Program, oğretmen ve okul personelini eğitmek, cocukları surekli gozlemleyerek iletişimlerine mudahale etmek, oğrencilere konuşmalar duzenleyerek belli bir caydırıcılık oluşturmak gibi unsurlar iceriyor. Ancak, bazı uzmanlar bu yontemin cok olumlu sonuclar vermediğini belirtip bazı okullarda bu yontemden sonra zorbalığın cok az miktarda azalmasına karşılık şiddet olaylarında artış olduğunu kaydediyorlar. Bu bakış acısına gore şiddet iceren zorbalık ile sozlu, alaycı ve dışlayıcı zorbalık arasında bir ayrım yapılmalı".
Beklenen tepkiden kacının
Mağdurların, zorbaların beklediği tepkiyi vermemesi gerektiğine işaret eden Tumba, şu bilgileri paylaştı: "Şiddete okul personeli mudahale ederken, şiddet icermeyen tacizlerde oğrencilere mağdur kimliğini kabul etmemek icin ofkelenme duygusunu kontrol altına almalarının oğretilmesi oneriliyor. Bir zorba birisine ‘şişko' derse kızmak ve olumsuz yonde etkilenmek yerine “Ben senin zayıf olmanı takdir ediyorum" gibi bir cevap zorbanın istediği tepki olmadığı icin cok daha etkili oluyor. Ayrıca yanıtın tırmandırıcı bir yanı olmadığı icin zorbanın hevesi kursağında kalıyor. Bu yonteme Psiko-eğitim paradigması deniliyor. Bunun, mağdur kimliğini kaldırmak icin uc temel onerisi var: Sakin kalmak, ofkelenerek sadece kendi kendimizi ofkelendirdiğimizi anlamak, sakin şekilde cevap vererek kontrolu ele almak".
Oğretmenler her iki tarafla ilgilenmeli
Tumba, oğretmenlere ve ailelere gorev duştuğunu belirterek sozlerini şoyle tamamladı: "Oncelikle okulda şiddete izin vermemek cok onemli. Ancak sozlu tacizi oğretmenlerin engellemesi pek mumkun değil. Bunu yapabilmek icin ya oğrencilerin surekli gozaltında tutulması ya da iletişimlerinin asgariye indirilmesi gerekir. Bu da normal sosyal ilişkilerini ve psikolojik gelişmelerini engeller. Bu nedenle, bir yandan zorbalığın gelecekteki psikolojik ve sosyal sorunlarını hem zorbaya hem de ailesine anlatmak, diğer yandan da sozlu taciz ve zorbalıkla mağdur kimliğine duşmeden, ofkelenmeden ve yapılan tacizi tırmandırmadan bununla savaşmanın yollarını oğretmek doğru olur".