SEN YOKTUN!

Sen yoktun...
Hz Adem'deydi nurun
Once cenneti,
Sonra yeryuzunu şereflendirdin.
Adem nuruna affedildi
Arafat bu affa şahitti
Sen yoktun
Nuh'un gemisindeydi Nurun...
Dalgalar yeryuzunu boğarken
Toprağın bağrındaki su
Gokyuzuyle buluşurken
Ve bu bir ilahi azap derken,
Allah nurunu taşıdı binbir sebeble
Tufan,nurunu selamladı edeple...

Sen yoktun...
Hz.İsmail'in alnındaydı Nurun
İbrahimi bir dua yukseldi kimsesiz collerden
"Rabbimiz" dedi,
" Onlara kendi iclerinden
Senin ayetlerini okuyacak
Kitap ve hikmeti oğretecek onlara,
Onları temizleyecek bir elci gonder ";
Amin dedi on sekiz bin alem
Nurunla aydınlanan minicik ellerini
Semaya kaldırarak
Amin dedi İsmail.
Hira Nur dağı amin diyerek ayağa kalktı
Medine'den adı Uhud olan bir amin yankılandı
Sevr dağında
Sen yoktun
Sultanım...
Hz.İsa Ahmed diye muştuladı seni
Alemlerin efendisi diye sana seslendi
" Artık ben sizinle cok soyleşmem "dedi havarilerine
Cunku bu alemin reisi geliyor...
Bekleyin Ahmed geliyor
Kainata Rahmet geliyor...
Havarilerin yuzunu okşayan, oluleri dirilten bir nefes oldun.
Ama sen yoktun
Sen yoktun....
Hz.Abdullahın alnındaydı Nurun
Başı eğik gezerdi mazlum
Put eyle goklerden seni sorardı
Varaka seni arardı sema'da
Anneler kız cocuklarını hep ağlayarak sevdiler.
Ağlayarak suslediler olume!...
Ağlayarak “hadi dayına gidiyorsun” dediler.

Sen yoktun Sultanım...
Canlı canlı toprağa gomulmenin adı idi dayıya gitmek,
Anne yureğinin cıldırtan caresizliği idi,
Ve yavrusunun olume gidişini seyretmesiydi.
En son cocuk atılırken cukura,
Annesinin suretinde bir melek tuttu onu
Ve tebessum ederek Hira Nur dağını gosterdi
Melekler susluyordu Hira'yı,
Efendisine hazırlanıyordu Cebel-i Nur
Efendisine hazırlanıyordu Mekke
Alem, efendisine hazırlanıyordu.
Kainatın gozu Hz.Amine'deydi
Toprak yalvarıyordu Rabbine...
Gel diye ağlıyordu mazlumlar
Gozleri Sema'da
Ve bir gelişin vardı Ya Resulallah
Bir inişin vardı yeryuzune
Ve cebrail ardında yalın kılıc melekler
Bir inişin vardı yeryuzune
Yetimler en huzurlu geceyi gecirdiler belki de...doya doya.
Sonra bir sessizlik kapladı seher vaktini
Herşey sus pus olmuştu.
Hadi diyordu yıldızlar, hadi diyordu Ay,
Kainat bir isim duymak istiyordu
Ve bir ses yukseldi Amine’nin evinden
Muhammed...
Karanlıklar aydınlığa bıraktı yerini
Muhammed...
Seni yaratan Allah'a kurbanız Ey Durr-i Yekta...
Sana O adı veren Rahman’a kurbanız
Artık sen vardın...
Susuz topraklara rahmet indi seninle
Annenden sonra, anne Halime sevindi seninle
Yağmura mı ihtiyac var?...
Kaldır şehadet parmağını...
Yağmuru salsın Allah
Sonra tut ağacın yaprağını
Koklerini cıkarttırıp yanında yurutsun Allah.
Yeter ki sen iste
Sen iste Ya Resulallah
Deki; ben kimim?...
Dağlar, taşlar dile gelsin...
Dilsiz cocuklar ellerinden tutup "ente resulallah" desin
Sen vardın...
Bedir kÂrdı,
Uhud dardı,
Hendek yardı,
Yiğitlerin vardı.
Olmek icin yarışan yiğitlerin
Hele bir Enes'in vardı Ya Resulallah
Uhud'da olduğunu duyunca arkadaşlarına;
" Niye burada oturuyorsunuz ? " diye sordu...
Onlarda ;" Allah'ın resul-u oldurulmuş ! " deyince...
" Peki O oldukten sonra yaşayıp da ne yapacaksınız,
Kalkın ve O'nun gibi olun." demişti.
Ve savaşın en yoğun olduğu yerde şehit duşmuştu.
Hem de ne şehit Ey Nebi...
Vucudu yaralardan tanınmaz halde idi
Kız kardeşi ancak parmaklarından tanıdı onu...
Musab bin Umeyer'in vardı senin...
Uhud'da sancağını taşıyan, oyle bir aşkla sana bağlıydı ki!...
Allah o gun meleklerini Musab'ın suretinde indirdi.
Ebu Hureyre'n vardı...
Acıkınca mescidin onunde durur
Sana bakardı, sen anlardın.
" Ya Ebahir!..gel " derdin
Ve sen gittin...
Bir gidişle gittin.
Ardında huznun kaldı,
Hasretin kaldı goklerde,
Bilal ezan okuyamaz oldu
Ne zaman teşebbus etse
" Muhammed resulallah " demeye...
Dizinin ustine coker kendinden gecerdi.
Sonra gunler ay, aylar yıl oldu.
Asırlar oldu...
Sensizliğe actık gozlerimizi
Ama sen bırakmazsın bizi
Sen varsın...
Ey şehitlerin Sultanı sen varsın
Bir şehit bile olmezken
Sana nasıl yok deriz.
Ebu Talip Şam'a giderken,
devesinin onune gecip;
" Beni burada kime bırakıp da gidiyorsun " demiştin
" Ne anam var ne babam..."
Ebu Talip bırakmamıştı bu yuzden
Sensizliğin ızdırabı ile inleyen
Ummetini kime bırakıp gidiyorsun Ya Resulallah
Bırakma bizi ki ; Allah " Sen onların icindeyken onlara azap edecek değiliz." buyuruyor
Bırakma bizi !...
Hayatı seninle oğretti Rahman
Kulluğu seninle tanıdık
Duayı senden oğrendik sevgili,
Hz.Omer umre icin senden izin isteyince,
Kardeşcik dedin ona;
" Duanda bana da yer ayırır mısın ? "
Bizler Omer değiliz ama butun dualarımız senin icin
Ey Rabbimiz!...
Resulunu anışımızdan haberdar et...
O'na binler salat,binler selam...
Habibine Makam-ı Mahmud-u ver...
O'na Vesile-i lutfet...
O'nu Refik-i Ala'ya yukselt....
Bizi de affet...
O'nun hatırına affet...
Zatının hatırına affet...
Ne olur affet bizi...
Bizi affet....