ALLAH ( C.C )in Resulu Sendemi Ağlıyorsun

Colden gelen bir bedevi, mescidde acı acı eski gunlerden soz ediyordu. "Bende kız cocuğumu kendi ellerimle diri diri gomdum." dedi bir ara.

"Kızımı elinden tutup colun uzaklarına doğru goturdum. Bir yeri kazmaya başladım. Zavallı herşeyden habersiz bana yardım etmeye calışıyordu. Cukur derinleşince geri cekildim.Kızım cukurun başında derinliğine bakıyordu. Aniden sırtına vurarak onu aşağıya ittim. Baş aşağı cukura yuvarlanırken 'Babacığım!..' diye feryad ediyordu."

Mescidde hıckırıklar duyuldu..
Merhamet volkanı patlamıştı yine..
Hz. MUHAMMED ağlıyordu..

***

Mute harbinin ilk şehidi, uc bin kişilik İslam ordusunun komutanı, azad edilmiş kole Zeyd olmuştu. O Zeyd ki Hz. MUHAMMED ile unutulmaz hatıraları paylaşmışlardı.
Hz. MUHAMMED, Zeyd'in kızını gorunce gozyaşlarını tutamadı..

"O ne?" dedi Zeyd'in kızı.
"ALLAH(c.c.)'ın Rasulu sen de mi ağlıyorsun?"
Evet, O da ağlıyordu.
"Dost, dostu icin gozyaşı dokuyor." dedi.

***

Sad hastalanmıştı. Hz. MUHAMMED, bu vefakar dostunu ziyarete gitti. Yanında bazı arkadaşları da vardı. Sad'ın hali karşısında gonlu dalgalandı. Bir mahzun oldu. Ağlamaya başladı..
Artık hic kimse gozyaşlarına mani olamadı..

Merhametin sustuğu dunya, kanlı bir savaş alanıdır. Orada herşey ve herkes baştan başa zulum kesilmiştir. Orada azıcık bir menfaat icin insanlar, birbirlerinin canına musallat olacaklardır. Merhamet sustuğunda butun sesler kan kesilecek, butun cığlıklar kan kusacaktır.

İnsan icin dokulen gozyaşları kuruduğunda hayat bataklığa donuşecektir. Hepimiz o cirkin ve zehirli camura saplanacağız o zaman.

Merhamet ve gozyaşı insanı koruyor. Merhamet ve gozyaşı insanlığın, teslim ettiğinde savaşı bitirecek siperleri gibi.
Bize, kıyamete kadar o siperlerde vuruşmak duşuyor...