Aşkın bircok tanımı yapılmış olsa da konumuzla ilgili tanım, İki ayrı cinsin birbirine duydukları bedensel ve ruhsal guclu bağlılık duygusudur.
Ergenlikte sevgi nesnesi arayışı artık dışa bağımlıdır. Hemcinsle yakınlaşma daha anlamlı hale gelmiştir. Artık aile uyeleri onemini kaybetmiş, dışarıya olan ilgi yoğunlaşmıştır. Aşk arayışı bir sure en temel uğraşı haline gelecektir.
Ergen aşktaki riski ve tehlikeyi hisseder ve sever. Korku ve kaygı devamında gelecektir. Surekli bir arada olma isteği, aşırı ilgi oldukca yaygındır.
Her ergende aynı durum yaşanmasa da genellikle ikili ilişkiler inişli cıkışlıdır. Yoğun kıskanclık, sahiplenme duygusu, kontrol etme, ulaşamadığında yoğun kaygılar yaşama, ucuncu kişiye tahammul edememe gibi davranışlar sık gorulebilir. Sıklıkla melankoliktir.
Ergen kendi benliğine olan sevgi yatırımını da karşı tarafa yoneltmiştir. “O, olmazsa yaşayamam”. Kendi benliği de yavaş yavaş yok olmaya başlar. Artık daha tedirgindir.
Ayrılık Acısı ceken bir gencten izni alınarak aşağıdaki gunluk notları paylaşılmıştır.
“Bazen hayatta bir şeyler yaparken doğru olduğunu veya yanlış olduğunu bilemeyiz. Cok kişi soyler belki de bize yanlış olduğunu ama biz yine kafamıza dikine gider doğru bildiğimizi yaparız. Sonucu belki de ilk başta bize doğruymuş gibi gelse de birkac yıl birkac ay birkac gun belki de birkac dakika sonra yanlış olduğunu anlarız ve bunun sonucuna bir omur katlanırız. Bu cok acılı olur. Kacmaya calışır, unutmaya calışırız, duygusuz davranırız, hicbir şey olmamış gibi davranırız, ama bazıları bunu yapar ve coğunlukla da karşımızdaki kişi bir erkekse boyle davranmaz hatta kendisini haklı bizi suclu bulur bu boyle devam eder gider…
Peki ya ben napıyor muyum kacmaya calışıyorum her dakika gormek istediğim kişiden uzaklaşıyorum, kacıyorum.
Farklı şehirlere gidiyorum gittiğimde iyi geliyor, gelmiyor değil. Ama sadece bir gunluk belki de o bile değil birkac saatlik donduğumde her şey yerinde ve hicbir şey değişmemiş oluyor ve ben sadece kendimi yıpratıyorum nasıl davranacağımı bilmiyorum bir şeyler yapmaya calışıyorum olmuyur, belki de yaşım cok kucuk, belki değil. hatta oyle. Ama etrafımda hicbir şey yaşamayan genclere ozeniyorum. Bir yandan da olumlu bir tarafından bakmaya calışıyorum, ben bu yaşımda yaşayıp goruyorum neyin ne olduğunu evet bu cok zor bir şey ne yapamam gerektiğini bilemiyorum, bundan sonrasında belki cok klişe olucak
(ki oyle), zamana bırakmaya calışıyorum.
Ben birilerine sorduğumda da zamanla hallolur diyor, inşallah da oyle olur.
Ama aklımda o kadar cok hicbir zaman yanıt bulamayacak soru var ki… Umarım zaman da bana bırakmaz, cunku ben yoruldum yıprandım ve bir şeylerden kacmaktan başka bir yolum kalmadı.”
Aşk acısı ergen icin en buyuk acılardan biridir. Aşkı ilk kez yetişkinlikteki duygulara benzer yaşamaya başlar. Fazlasıyla bağlanır, hic bitmeyecekmiş gibi yaşanan aşk, her iki tarafın deneyimsizliğinden, ilişkiye yonelik bilinmeyenlerden biter ve geriye buyuk bir uzuntu, mutsuzluk, umutsuzluk kalır.
Kimseyi boyle sevemeyeceğini duşunur, acı ceker. İsteği dışında ayrılma sonrası isyan eder. “Neden ben, neden gitti, sen olmadan ben ne yapacağım” uzuntusunu yaşar. Yaşam butunuyle negatiftir.
Ancak birkac hafta sonra bu duygu unutulur. Yeni aşklara yelken acar. Ancak daha tedbirli olmayı oğrenerek.
Yaşadığı deneyimler sonucu oğrendiklerinden, arzunun tamamen karşı tarafca doyurulmasının bir yanlış olduğunu fark eder. Kendi benliğinin sınırlarını cizmeye başlar. Ve yaptığı hataları gormeye başlar. Bu yuzden o donemdeki acı ve yaralanmalar cabuk kapanır. İlişkinin bir oğrenme sureci olduğunu anlar ve melankoliden sıyrılmaya başlar.
Sadece Aşk da bu kadar karmaşık duygusal surecler varken diğer bircok karmaşık surecle de uğraştığını duşunursek (kimlik gelişimi, TEOG, OSS vb.) bir ergenin Melankolisini daha iyi anlayabiliriz.
CİNSİYETLERE GORE AŞK DEĞİŞİR Mİ?
Evet. Kızlar erkeklere gore ergenliğe daha erken girdikleri icin bu yoğun duygusal uyarılma ile daha erken tanışıyorlar. Bu yuzden kızlar, kendilerini buyumuş, erkekleri de daha ergen gorme eğilimindeler. Kendilerinden yaşca daha buyuğu secme eğilimindeler.
Konuyla ilgili araştırmalara gore kızlar, ilişkilerinin daha uzun sure olmasını istiyor ve ilişki bittiğinde daha fazla acı yaşıyor.
Başka bir araştırma, aile ortamı huzursuz olan, anne ve baba ile iyi gecinemeyen ergen, aileleriyle daha yakın ilişki yaşayan ergene gore daha erken yaşta ve riskli bir ilişki yaşama eğilimindedir.
ERGENLİK DONEMİNDE AŞKA DAİR KARŞILAŞILAN SORUNLAR
İlk Aşk: Karşı cinse karşı duyulan fiziksel ve duygusal yoğunluğun farkında olarak ilk kez bu duygu yaşanmaktadır. Yaşın kucuk, deneyimin az olması bu durumla ilgili konulacak sınırı gucleştirir. İki genc nerde duracaklarını bilemeyebilir ve yaşantıları ile ilgili yanlış kararlar verebilir. Okulu bırakma, kacma vb. davranışlar gorulebilir.
Hala bir sevgilim yok: akranlarının birbirlerine gosteri yaptığı bir ortamda kimsenin kendisine arkadaşlık teklif etmemesi beğenilmiyorum hissi yaratabilir. Bu durum benlik duygusunu sarsabilir. Sevgilisi olmasa bile karşı taraftan gelen teklif karşısında ergen hayır dese bile, bu durum ozguven acısından zorluk yapmazken, bir teklif eden bile yok diyen bir kesim vardır. Bu durum arkadaşlarının da dikkatini cekip dalga konusu olabilir.
Platonik Aşk: Karşı cinsin haberi olmadan O’nu gorduğunde yoğun uyarılma gercekleşir. Elektriğe carpılmış gibi. Platonik Aşk duyan genclerde, yaşanılan melankolik duygusal hal daha fazladır.
Terk edilme: Gencin partnerine, yoğun bağlılık, gelecek hayali kurduğu bir surecte, partnerinin onu bırakması ya da başka birine aşık olması hali durumunda aniden bu duygudan ayrılmak zorunda bırakılması. (Aşk Acısı)
Şok, kabulleneme, utanc, depresif kapanma, ofke, sinir krizi gibi belirtiler gosterir. Boyle bir haberle aniden karşılaştığı icin yaşanan şok bir kriz gorunumundedir. Bedensel ve ruhsal butunluk bozulmuş yoğun negatif duygular eşlik etmektedir.
Melankoli: aşk da gencin partnerini yoğun merak etmesi, her an onu duşunmesi, kıskanması yaşam fonksiyonlarını engelleyecek kadar yoğun yaşanıyorsa bu boyut tehlike sinyalleri vermektedir.
Her aşk da melankoli vardır. Ancak bazen bu duygu cok artabilir. Bu durum ailenin ve yakın cevrenin dikkatini cekecek boyuta varabilir.
Aşka Hazırlanan ya da Aşk Acısı Cekenlere Mesajlar
Kendini, istek ve heyecanlarını, değerlerini iyi tanırsan, ilişki sonucu kazancların daha fazla olacaktır.
Yukarıda da anlatıldığı gibi aşk, cok yoğun duygusallığın, endişenin, karmaşanın yaşandığı bir surec. Bu surecte guvendiğin bir arkadaşınla paylaşımın davranışını ve duşuncelerini sorgulamana yardımcı olacak ve bu sureci daha hızlı aşmanı sağlayacaktır.
Partnerinden ayrılma kararı aldıktan sonra gecmişe gidip resimlerine, mesajlarına veya sosyal medyadaki paylaşımlarına bakmak ayrılma surecinin daha sancılı ve uzun bir hal almasını sağlayacaktır.
Partnerinle ilişkin hayatının buyuk kısmını alıyorsa, yaşamdan uzaklaştıysan, Onunla ilgili hep karamsar sahneler uretip, bu davranışınızı ilişkiye de yansıtıyorsan, yaşam kalitende buyuk değişmeler oluşmaya başladıysa uzmandan destek almaktan kacınma.
Anne – Babaya Mesajlar
Ergenlik doneminde aşk normal gelişimin bir parcasıdır.
Kendi ozsaygısını, sınırlarını oğrenmesi icin bir fırsattır.
Aşk da ilk amac cinsellik değil, ilk amac “ben de yapabilirim” dir.
Ergenin aşkını size bahsetmemesi doğaldır. Bu karmaşa icinde onu gorduğunuzde mudahale edebilirsiniz. O, ilişkiyi gercekleştirmeye başladığında zaten size bundan bahsedecektir.
Ergenlik artık aileye katı bir sınır konarak, akran ilişkilerine acık olunduğu bir donemdir. Bu sayede ergen kendi duygusal ihtiyaclarını fark ederek, kendi yaralarını sarmayı oğrenir. Bu kişisel gereksinim icin bir gerekliliktir.
Kişinin mutlu ve huzurlu bir ilişki yaşaması icin değerlerden bahsedilebilir. Hoşgoru, mizah gucu, farklılıklara saygı, sorumluluk, durustluk vb. Kişi oncelikle kendi değerlerini oluşturmalı, sonra ilişki değerlerini duşunmelidir. Bu kişi ilişkide daha az hayal kırıklığı yaşayacaktır.
[h=2]Bursa Psikoloji uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]
Ayrılık da sevdaya dahil
Sağlık0 Mesaj
●18 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sağlık
- Ayrılık da sevdaya dahil