AyrılıkRomantik bir ilişkiye başladığınızda, hayatınıza giren kişiyle birlikte hayatınızın oncelikleri yer değiştirmeye başlayacak, alışkanlıklarınız ortak zevkler, beğeniler doğrultusunda yeniden şekillenecektir. İlişkinin ilerlemesiyle birlikte umutlarınız ve hayalleriniz ben olmaktan cıkıp biz olarak yaşanmaya başlayacaktır. Dolayısıyla artık sizin icin hayat cift kişiliktir. Peki, ilişkiler cıkmaza girdiğinde yani ayrılık kapıyı caldığında, neler yaşarız, hangi duygular bizi ele gecirir, nasıl davranırız, bu durumla baş etmek icin neler yaparız ya da yapmalıyız?
Her ne sebeple olursa olsun ayrılık orseleyici, psikolojimizi olumsuz yonde etkileyen travmatik bir durumdur. İster ilişkiyi sonlandıran taraf olun, ister terkedilen taraf olun her şekilde ayrılık surecini yaşarken belirli psikolojik evrelerden geceriz. Yapılan araştırmalara gore kadınların ayrılık surecini erkeklerden daha yoğun ve uzun yaşadığı ifade edilse de bireylerin kişilik ozelliklerinin cinsiyet kadar etkili olduğu da goz onunde bulundurmak gerekiyor.
Oncelikle ayrılık bir kayıp durumu ve yas surecidir. Birlikte gecirilen zamanın, edinilen alışkanlıkların, kurulan hayallerin kısacası ilişkinin kaybıdır. Diğer taraftan sevdiğiniz kişinin kaybıdır. Ayrılıkla karşı karşıya kaldığımız ilk gunlerde şok evresine gireriz. Kısa sureli bir şaşkınlık halidir bu. Durumun gercekliğini anlamaya calıştığınız ne yapacağınızı bilemediğiniz bir zaman dilimidir. Hayat durmuş gibidir. Zamanla şok evresi yerini inkÂr evresine bırakır. İnkÂr, o kişiyi kaybettiğiniz gerceğini fark ettiğiniz fakat kabullenemediğiniz donemdir. İnkÂr ilk etapta bireyin kaygılarını yenmesi ve umutsuzluğa duşmesini engeller. Dolayısıyla eski sevgiliyle iletişim kurma cabalarına girersiniz. “Diş fırcamı evde unutmuşum almaya geleceğim” ya da “Ruyamda seni gordum iyi misin?” gibi mesajlar atarak gormek ve konuşmak icin bahaneler uretirsiniz. Bir yandan da sosyal medyadan takip halindesinizdir. Koyulan her fotoğrafa ya da yapılan her yoruma umut dolu anlamlar yuklersiniz. Cevrenizdeki kişilerden ilişkinizin devam edeceği konusunda onay almak istersiniz. O kişinin geri doneceği ile ilgili kurgular oluşturur ve beklersiniz. Bu bekleyiş uzadıkca zaman zaman ofke ve kızgınlığı da beraberinde getirir. Pazarlık donemi başlar ve ayrılığın sebeplerini bulmaya calışırsınız. Keşkeler denizinde boğulduğunuz anlar coğalır. “ Keşke daha dikkatli davransaydım.”, “ Keşke daha anlayışlı olsaydım” oyle olsaydı boyle olurdu şeklinde cumleler uzayıp gider ve nihayetinde depresyon donemine gecilir. Bu donemde kaybın kabul edildiği ve vedalaşıldığı donemdir aslında. Ayrılık surecinin yaşanması gereken en zor donemi olan depresyon doneminde hayat anlamını sizin icin yitirmiştir. Onsuz olamayacağınızı duşunursunuz. Yaptığınız bircok şeyden keyif alamaz hale gelirsiniz. Mutsuzluğunuz katlanılmaz hal aldığında artık kabullenme aşamasına gecmiş hayatınızın bu sayfasını kapatmaya hazırsınızdır. Gerceği kabul etmiş ve hayata yeniden yeni anlamlar yuklemek icin yola koyulmuşsunuzdur.
Hayatınızın en acı gunlerini geride bırakırken ayrılık en iyi deneyiminiz olmuş olur. Mevlana’nın da dediği gibi “Ayrılık icinde insanın gozunu acıp kapayıncaya kadar gecen zaman yıl gibi gelir.” Ama gecer. Bir sonraki ay ayrılık sureciyle nasıl baş edilir konulu yazımla sizlerle buluşacağım.
[h=2]İstanbul Psikoloji uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]
Ayrılık
Sağlık0 Mesaj
●27 Görüntüleme