Aşk acısıyla nasıl baş edilirBiten bir ilişkinin ardından yasanan ayrılık-aşk acısıyla beraber hemen hemen herkes hayata kaldığı yerden devam edebilmek icin belirli bir sureye ihtiyac duyar.
Yaşanan ilişkinin yoğunluğuna, gecen zamana ve kişinin, kişilik ve duşunce yapısına gore bu zaman herkeste değişiklik gosterebilir. Kimisi gunler sonra bu ayrılık aşk acısı surecini atlatıp, hayata kaldığı yerden devam edebilirken, kimisi aylarca hatta yıllarca bu sureci atlatamaz.
Biten bir ilişkinin ardından, genellikle karşı tarafı suclama eğilimindeyizdir. Ozellikle terk edilen tarafsak, ayrılık-aşk acısıyle birlikte terk edilmenin yarattığı ofke ve gurur bizim bu sonuca ve ileriye daha sağlıklı bakmamızı engelleyebilir. Terk edilmek kişide, eziklik, yetersizlik, ozguven sarsılması ve ofke duyguları uyandırabilir.
Hoş olmayan bu duygular, genellikle beraberinde karşımızdaki kişiye nefret duygusu geliştirmemize sebep olur. Nefret duygusunu yaşarken, aynı zamanda, terk edilmenin yarattığı o eziklik duygusuyla, karşımızdaki insanı gozumuzde daha da buyuturuz. Burada hissedilen his genellikle karşı tarafın ya da ilişkinin mukemmel olması degil, terk edilmenin ofkesiyle insan egosunun kazanan ben olmalıyım duygusudur.
Bu surecte, kişi genelde karşısındakini suclayıp, kendisinin ilişki boyunca ne kadar verici, o kişinin ise nankor olduğunu, bunu kesinlikle haketmediğini ve asla bir daha birini sevip guvenemeyeceğini duşunerek acı ceker. `O kişi olmadan yaşayamam`, `bir daha kimseyi sevemeyecegim` gibi duşunceler, genelde gercek dışıdır. Bu duygular zamanla kaybolabilir, fakat burada onemli olan o zamanı nasıl gecirdiğimizdir.
Ayrılık-aşk acısı cekilen bu zaman icinde duyulan ofke, nefret, yetersizlik duygusu gibi olumsuz hisler, bizim, olanlara, olaylara, duruma, sağlıklı bir sekilde bakmamızı engeller.
Bu ofke ve nefret duygusu, ozguvenin sarsılmasının yarattıgı yetersizlik duygusu, gerekli şekilde kontrol edilemez ve bu duygularla baş edilemezse yerini depresyona bırakabilir.
Terk edilmenin ardından, hissedilen ozguven sarsılması da kişide uzun zamanlı kalıcı etkiler bırakabilir, hatta yuksek oranda, daha sonraki ilişkilerinde guven sorunu gibi olumsuz etkiler yaratıp ciddi sorunlar cıkarabilir.
Yaşananlar, ilişkinin boyutu, gecen zaman, karşımızdaki kişi gibi etkenlerden ziyade, kişinin yaşananları ve sonucu nasıl algıladığı, nasıl karşıladığı ve baktığıdır.
Kişinin cocukluğundan ve gelişiminden kaynaklanan bağlanma sorunlarıyla alakalı olarak da kişi baş edilemez derecede ayrılık-aşk acısı acısı cekiyor olabilir.
Gecirilen bu surec icin, bir uzmandan bireysel psikoterapi almak, ayrılık-aşk acısı acısı cekilen bu sureci daha sağlıklı ve kısa zamanda gecirmemize, daha sonraki ilişkilerimize de yansımamasına yardımcı olacaktir.
Danışan ile psikoloğun birebir yuruttuğu psikoterapi goruşmelerinde, kişinin cektigi ayrılık acısının sebepleri irdelenerek, buna sebep olan kaynak duşunceler, inanclar ve davranışlar tespit edilerek, daha sağlıklı ve mantıklı bir bakış acısı kazanmasına yardımcı olunur.

Psk.Berna Incekara

[h=2]İstanbul Psikoloji uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]