bolum 2
Patos'un dunyayı değistirmesinin ustunden epey zaman gecti. Logos'un kendi ebedi zekası icin surekli dunyayı elinde tutma cabası, olumun yaratılışıyla parcalanmıstı. Kumaş değişmişti, cunku yaşayanlar olurse yeni hayat onların yerini alıyordu. Logos'un yaratma gucu vardı fakat yenileme gucu yoktu. Bu arada her ne kadar Patos'un isteği dışında olsa da, olum ve yaşam arasındaki farklılık yeni bir varlık oluşturdu. Oluler tarafından geride bırakılan enerjiden yeniden hayat gorevi yeni bir tanrıya duştu. Bu hayat tanrıcası Akara'ydı.
Dunya ile cok az ilgilenen Logos ve Patos'tan farklı olarak, Akara her canlı ile iletişim halindeydi. Yaşlıların yaşlanıp olmesini izledi ver yerlerine genclerin gelmesini sağladı. Dunya'da yaşayan canlıları anlamayı oğrendi. Onların gercek yaratıcısı olmamasına rağmen, kendisi yaratmış gibi sevdi. Zamanla, Logos'un dahada uzaklaştığını farketti. Logos yarattıklarının değiştirilmesinden doğan acıya katlanamayacağından, onları ihmal etti.
Akara, "belki bu cocukların yukumluluğunu ben almalıyım" diye duşundu
Kaderde olduğu gibi, onları kendine ait yapma girişimi geri cevrildi. Logos yarattıklarından daha da uzaklaşacağından korktu. Akara'ya sorumluluklarına geri doneceğine soz verdi. Tanrıca, bu sozden tatmin oldu ve bu isteginden simdilik vazgecti. O ilgilenilen bir dunya istiyordu. Kendisi dahi anlamamış olmasına rağmen, icten ice bu onurun kendisine ait olmasını istedi.
Logos sozunu yerine getirirken, Patos tekrar ortaya cıktı. O Logos'un ilk yarattıkları olan ,ruzgarı hissettiği ve bulutlara dokunabilmesını sağlayan dağlara zarar vermeye kararlıydı. Rahatlıkla, Carnac'ın ozundeki ateşi cagırdı. Daha evvelden beri duran gucler eridi ve dağların zirvesine gelip lav kraterlerini oluşturdu. Logos cok sevdiği dağlarının yok olmasından korkup Patos'u durdurmakta yavas kalmıstı. Patos dağlara darbe vurup her volkana zarar veriyordu. Yok edici gucler akarak onlerine cıkan herşeyi iclerine alıyordu. Ormanlar ve icinde yaşayanlar yok edildi, nehirler hic birşey kururcasına kaynadı, ve insanlar taş kesildi.
Akara, nesiller sonra yok edilen ormanların coğunu yeniledi. Hayvanlar dunya ustunde tekrar dolaşmaya ve nehirler eskisi gibi tekrar akmaya basladı. İnsanlarda kayıplarını tekrar tedarik ettiler. Yeni kuşakların cogu atalarının basından neler gectiğini bilmiyorlardı. Onlara gore, sessiz dağlar arada bir ateş kusuyordu, yapmaları gereken onların cezbedici buyusune karsı ihtiyatlı davranmaktı. Aslında, bir cogu oralara ayak basmak bir yana, oralardan asagıyı Logos'un bir zamanlar yaptıgı gibi şeyretmiyorlardı bile. Bundan dolayı Logos yeniden kendi icine cekildi ve olan bitenle de hic ilgilenmedi.
Bu kez Akara, Logos'un ustlenmesının gerektiği gorevi almaya kararlıydı. Fakat onun kolayca vazgecmeyecegini bildiğinden, yaşamın iyiliği icin zayıf kalpli Logos ve zararli Patos'tan kurtulmak icin komplo tasarladı.
Diger tanrıların bilmediği fakat Akara'nın bildiği bir tanrı daha vardı. Bu tanrı yok etmekten başka birşey bilmeyen Cypher'dı. Bazıları, Cypher'ın Carnac'a kendi metodlarıyla yok etme fikrini yerleştiren Tanrı olduğuna inanirdi. Patos değişimden sorumlu olsa bile, onun doğasında yok etmek yoktu. Şimdiye kadar bircok tarihci bu konu ustunde tartışmaktadır.
Kendisine Cypher'in bu varlığı soylendikten sonra, Logos surekli olarak Akara'ya bu yeni tanrı hakkında sorular sormaya basladı
"Cypher'in nasıl var olduğunu ben bilmiyorum, fakat birşey kesin o da onun yaratma gucunun olmadıği. O toprağı dağların ustune oremez, yağmuru kara donuşturemez ya da bu dunyaya hayat getiremez. Yapabildiği şey en buyuk dağı en kucuk toz halinde oğutmek, karı buhar yapmak, ve yaşayan herşeyi vurmak. Onun yoketme gucunden başka birşeyi yok. Patos'tan kurtulmak icin onun gucune ihtiyacın var."
Bunu duyar duymaz, Logos Cypher adli bu tanrıyı aramaya koyulur. Kendi dunyasının eski duzenine doneceğinin hayaliyle tanrıcanın guluşunu farketmez.
Bolum II: The Beginning of Chaos
Karşılaştıklarında, Cypher, Logos'un duşunduğu gibi gucu yansıtan bir obje değildi.Aksine, muhteşemliğinin tersini yansıtıp yorgun ve bitkin gozukuyordu ve diger tanrılarda olan ihtişam onda yoktu. Herşeye rağmen Logos hayat tanrıcasına guvendi ve Cypher'dan bir iyilik istedi..
Akara'nin Cypher'a daha once yaklastığını ve kendinden oncekileri yok etme fırsatından bahsettiğinden habersizdi." Patos'u oldurmelisin" diye onerdi, Akara. "Logos, idealist ve zayıf onu zevk icin bile oldurebilirsin." Cypher Akara'ya guvendi. Ne de olsa yaşamın saflığı, icinde hic bir kotuluk bulundurmazdı.
Patos'la karşılaşmanin hazırlıgını surdururken, Logos etrafina bulutlar .cizdi. Bulutlardan oyle guzel keskin bir cisim yaptı ki bu o cismin olumculluğunu maskeledi. Onu Cypher'a verdi ve birlikte Patos'un yaşadığı yer olan Carnac'in en derin vadisine gitmek icin yola koyuldular.
Vadinin ağzında durdular. Değişim tanrısının boylesine verimsiz bir yerde yaşaması ilgincti. Yaklastıklarında, Patos golgelerin arasından dışarı cıktı. Varolan en iyi tahtadan yapılmış bir mızrağı vardı. Bu mızrak bir sakinlik ve hoşluk hissi yayıyordu ve yasama ışık veriyordu, tıpkı sakin bir orman gibi. Boyle bir silahı sadece "biri" yapabilirdi.
Bu ikisının gelisiyle ilgili olarak Patos'u ziyaret eden bu "biri" sabırla kacınılmaz olarak duşunduğu şeyi bekliyordu: Logos'un, Patos'un, ve belki biraz şansla Cypher'in sonunu!
Savaş cok kızışmıştı, Cypher saldırırken mucadelecilerin ağzından bir kelime bile dokulmedi. Patos sadece ayakta durup saldırıları kesiyor ve yapabilirse karşılık vermeye calisiyordu. Logos'ta savaşı izleyip, Patos'un sonunun gelmesi icin dua ediyordu.
Esit guclu tanrılar, kendilerine avantaj sağlamak icin kişisel guclerine donduler. Patos, yıldızları ve guneşi silip dunyayi karanliga boğdu. Zaten karanlik vadiyi cok tanimayan Cypher iyice korlesti. Patos, mizragiyla rakibini omzundan yaraladı. Cok kizan tanrı, vadiyi icindeki butun kayaları aleve vererek yok etmeye basladı. Alevlerin ortaligi aydinlatmasıyla tekrar gormeye basladı.Bu sırada Patos'u yanan ormanin sactiği ışıktan yararlanarak fark etmişti..
Bu andan yararlanıp ileri atıldı ve Patos'un sol eline şiddetle saldırdı.
Patos, sanki kanı icinden cekilmiscesine bağırdı. Cypher ve Logos zaferle ona bakarken, Cypher ve Patos'un icinde enteresan birşey olmaya basladı. Dış gorunuşlerinde bir değişiklik olmamasına rağmen, onların hayat gucu parcalandı ve birbirlerinin icinde yeniden şekil aldı. Biraz buyuyle, Patos şimdi Cypher'in vucudunda yaşıyordu. Cypher'in ozu biraz once yaraladığı Patos'un bedenindeydi..
Acı icinde olmasına rağmen Cypher'in ruhu olumun kolayca gelmesini reddetti. Son olarak, mızrağı aldı ve kendi vucuduna, kendinden calininan vucuda sapladı. Kendi dehasını yansitan Patos yoketme Lord'u tarafindan kendine atilan mizraktan kacmadı.
Cypher olurken Patos oldu. Cypher daha da zayıfladı. Vadi yanarken Logos kacınca daha da yalniz kalmıştı. O sırada anladıki artık onun gucleri yok etmeye yaramiyordu. Fakat biraz cabayla değişimi Patos'un kullandıği gibi kullanabildi. Butun guclerini yaralı koluna odakli****** once kanamayı durdurdu. Sonrada kas ve kemiklerini cekerek kaybolan organın yerini tutmasını sağladı.
Tamamen iyileşip, yeni gucunu bulup herkesin duyacağı şekilde bağırdı: "Yeniden doğdum. Dengim yok. Korkun benden!"
Gucunu gostermek icin Vadiyi paramparca etti, ve taştan olmayan fakat camdan bir abide meydana getirdi. Bu abide her yone bakan keskin kenarları ile belki guzel değildi, ama gene de değerinden birşey kaybetmemişti. Insanlar, toplu halde gidip tanrıları Cypher'a biat ettiler.
Knight Online Oyunun hikayesi Bolum 2
Knight Online0 Mesaj
●0 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Teknoloji Forumları
- Oyun Dünyası
- Online Oyunlar
- Knight Online
- Knight Online Oyunun hikayesi Bolum 2