Bolum 1

Binlerce yıl once, zaman sınırı olmayan enerjiler varlık buldu ve kendini birgun hayat olarak telafuz edilecek kumaşa dokudu.

Bu kumaştan onemsiz bir guc parcası olan bir iplik kendini ayırdı ve tek başına bilinc kazandı.

Bilinc kazanmış olan Logos bunu kendine hayat yaratmak icin aldı. Gunlerce , en yuksek dağlar, en derin vadiler, ve masmavi goklerin olduğu ilerideki Carnac dunyasını şekillendirdi . 49 gunde kendi buyusu yoluyla suların kayaları kesmesini sağladı, vadileri su kapladı ve okyanus yaratıldı. Kısa zamanda bu dunya, uzaydan turkuaz bir mucevher gibi sarkan fevkalade bir maviye burundu. Fakat, nehirlerin, okyanusların, ve gollerin muhteşem zekasını tecrube eden birileri vardı. Logos kayaların ve dağların hayat barındırmadığını oğrendi.

Topraktan kalan son enerjiyi bicimlendirerek hayatı yarattı. Suda yuzen balıkları yarattı ve bu su icin minnettar olan agacları da balıklar kadar cok sevdi. Daha sonra dunyaya lutufta bulunmak icin hayvanları ortaya cıkarttı ve kuşları ucurdu. Ve son olarakta kendine benzerliğiyle insanları yarattı. Onlarda kendisi gibi dunyayı kendi ihtiyaclarına uygun bir şekilde bicimlendirebilme gucune sahipti ve ilk insanlar buyuk nehirlerin yanına yerleştirildi. Orada gelişmek ve basarılı olmak icin herşeye sahiptiler.

Bir muddet herşey iyi gitti. Şimdi bir tanrı olan Logos ozdu .Yarattıkları memnundu ve kendilerine verilen yerde muvaffak oldular.

Fakat sonunda herşey kotu gitmeye basladı.

İnsan ırkını kendi şeklinde yaratma acelesindeyken, bir parca toprak kullanılmamış olarak kalmıştı. Bu toprak parcası ,en karanlık vadide ,yuzyıllar boyunca ,guzel birşeye donuşmek icin sırasını bekledi.

İlk başta sabırlıydı.

Kendi kendine "Logos'un benim icin ozel bir planı var" diye duşundu. "Belki hala beni neye donuşturecegine karar veremedi."

Ancak her şuurluda olduğu gibi sabrı taştı ve tukendi. Dunyanin ilk kumaşından yapılma ve Logos'un kendi aklından aşılanmıs aklıyla, bu unutulmuş toprak parcasi kendini var etti. Yavaş yavaş kendini donuştururken, unutulmanın etkisiyle daha cok nefret doldu..

Logos bu unutulmuş parcayı hatırladığında, herşey icin cok gecti. Kendini Patos olarak adlandıran bir varlık oluşmuştu. Logos'la guc konusunda eşitti fakat onun merhametinden ve kendi benzerini yaratma sevgisinden uzaktı. Onun yerine Logos'un buyuk cabalarla yarattıklarını bozmayı arzu etti. İntikam olarak Patos'un ilk hareketi ,Logosun en başından beri hoşlanmamış olduğu değişimdi.

Bu calışmaları dort mevsim surdu, gunduz ve gece, canlı ya da olu. Logos ’un kendi cektiği terkedilme duygusunu ve acısını yaşamasını istediğinden bu Patos icin yeterli değildi. Bir avuc kum aldı, her tanesine teshir ederek bunu insanoğlunun istek ve duygu dolu gunahı haline donusturdu. İnsanoğlunun icine alıp koyduğu her taneyle birlikte, insanlar Logos'a karşı tavır almaya başlamışlardı. Ac gozluluğu, şehveti, ve ustun gelip yok etme sevgisini oğrendiler.

Patos'u durdurmaktan aciz Logos ağladı.