Tiner bağımlılarına bazen kopru altlarında, bazen parklarda, bazen de yollarda dilenirken rastlarız. Kirli goruntuleri ve urkutucu bakışlarıyla bircoğumuz icin kotu, pis, yaklaşılmaması gereken cocuklardır onlar. Fakat her bir cocuk kucuk yaşına rağmen, farklı bir dramın pencesinde hayat mucadelesi veriyor. Her birinin bizim gibi geleceğe dair hayalleri, keşfedilebilirse sevgi dolu bir yurekleri vardır. Belki de yaşadıkları cirkef hayattan, işledikleri suclardan en az onlar kadar bizler de sorumluyuz. Cunku bu insanlara gereken ilgi ve sevgiyi gostermiyoruz. 12 yaşından bu yana tiner bağımlısı olan Mehmet Tunagul'le; (25) tinere nasıl başladığından siyasete, kapkac olaylarından Bush'a kadar bircok konuyu ele aldığımız sohbet gercekten carpıcı diyaloglarla dolu. İşte tiner bağımlısı Mehmet'in ilginc hikÂyesi...

- Tinere ne zaman ve nasıl başladın?
- Tinere 12 yaşımda başladım. Biz o zamanlar Kasımpaşa'da oturuyorduk. Bizim evde televizyon yoktu. Ben de Kasımpaşa'da bir kahveye televizyon seyretmeye gidiyordum. Kahveye gidip gelirken kendime yeni arkadaşlar edindim. Arkadaşlarımın hepsi tiner kullanıyordu. Bir gun tiner şişesini bir beze dokerek benim de tadına bakmamı istediler. Tiner dokulmuş bezi kokladım ve kokusu hoşuma gitti. O gunden sonra da tinerci olduk.
- Tiner kullanmanın sana zarar vereceğini bilmiyor muydun?
- Hayır, bilmiyordum.
- Tinere başladıktan sonra eve gidiyor muydun?
- İlk 1 ay gittim. Daha sonra arasıra dışarda kalmaya başladım. 6 ay sonra da tamamen tinerci arkadaşlarımla birlikte sokakta yaşamaya başladım.
- Ailen tiner cektiğini anlamıyor muydu?
- İlk 2 ay bir şey anlamadılar. Fakat daha sonra anlamaya başladılar.
- Tepkileri ne oldu?
- Babam tiner cektiğimi anlayınca once beni bir guzel dovdu. Daha sonra da evdeki bir odaya kapattı. Canım devamlı olarak tiner cekmek istiyordu. Beni kapattıkları odanın camını kırdım ve evden kactım. Kactıktan sonra 1 hafta hic eve gelmedim.
- Tinerci arkadaşlarınla nerelerde kalıyordunuz?
- Kopru altlarında, terk edilmiş hurda arabaların icinde, sur diplerinde...

CAMİLERDEKİ İNSANLAR MERHAMETLİ

- Yiyeceklerinizi nasıl temin ediyordunuz?
- Cami kenarlarına gidip, milletten para isterdik. Cok zor durumda kalırsak birkac arkadaş kapkaca cıkardı. Gerci coğu zaman ac yatardık.
- Nicin ozellikle cami kenarlarına giderdiniz?
- Cami kenarlarındaki insanlar daha merhametli oldukları icin. Namazdan cıkan insanlar, bize acıyıp para veriyorlardı.
- Peki sokakta yaşadığın donemler evini, aileni ozlemiyor muydun? Eve gitme isteği icinden hic gecmiyor muydu?
- Evimi, sıcak bir yuvayı, ozellikle de annemi cok ozluyordum. Diğer tinerci arkadaşlarımla ailelerimizi ozlediğimiz zaman oturur ağlardık. 'Ne olacak bizim bu halimiz, bu cirkeften nasıl kurtulacağız' diye birbirimize sorardık"
- Ailen seni arıyor muydu?
- Babam karakola gidip, beni arattırırdı. Hatta birkac kere polisler babamın şikayeti uzerine beni cami onunde milletten para isterken, yakalayıp eve goturmuşlerdi.

BABAM BİR ALKOLİKTİ

- Ailenle ilişkilerin nasıldı?
- Babam alkoliğin tekiydi. Sabah akşam icerdi. Beni bir kere kucağına alıp sevmemiştir. Eline gecen parayı olduğu gibi ickiye yatırırdı. Zaten coğu zaman babam eve gelmezdi. Zaten beni yakan, sarhoş babamın ilgisizliği olmuştur. En sonunda da icki yuzunden oldu. Ama annem cok iyi bir kadındı. Durumuma cok uzulup, eve gelmediğimde sokaklarda beni arardı. Zaten ben sırf annem uzuluyor diye, birkac kez tineri bırakmaya kalktım. Ama olmadı işte.
-Annen yaşıyor mu?
- Evet, şu an Bursa'da
- Hic goruşuyor musunuz?
- Yıllardır yuzunu gormedim. Ayrıca goruşsek ne olacak. Halimi gorduğunde bir suru uzulup, ağlayacak.
- Sen bir tinercisin. Balicilerle aranızda kullandığınız maddelerin dışında farklılıklar var mı?
- Tabii ki var. Bir kere tinerciler balicilerden daha cesaretli olurlar. Tiner insana muthiş bir cesaret verir.
- Kapkaccılar da genelde tinercilerin arasından mı cıkar?
- Evet. Cunku tineri cekip kafayı bulduğunuzda, gozunuz hicbir şeyi gormez.
- Senin hic karakolluk olayın oldu mu?
- Bir kere hırsızlık yuzunden karakola goturduler. Fakat ben hicbir şey hatırlamıyorum. Birkac gun sonra serbest bıraktılar.
- Tiner cektiğinde sende değişiklikler oluyor, ne tur duygular hissediyorsun?
- Bulutlar uzerinde ucuyor gibi oluyorum. Butun dertlerimi, aclığı unutuyorum. O duyguyu yaşaman icin tiner cekmen lazım.
- Tiner parası bulamadığında ne yapıyorsun?
- İşte o cok kotu. Acayip şekilde huyzuslaşıyorum. Terlemeye başlıyorum. Gorduğum her insana saldırmak istiyorum. Tiner parası bulamadığımda cok bunalırsam, kendi kendimi jiletliyorum.
- Tedavi olma girişimin hic oldu mu?
- 2 kere Bakırkoy AMATEM'e yattım. İkisinde de baktım olmuyor, hastaneden kactım. Bu tinere bulaşan bir daha kurtulamaz. Bu oyle bir belaki; ne alkole, ne de uyuşturucuya benzer. Olunceye kadar ne kadar uğraşırsan uğraş, tamamen bırakamazsın.
- Tedavinin sana hic faydası olmadı mı?
- Hic olmadı. Zaten AMATEM'de hap verip sabah akşam uyutuyorlar? Bu işin tedavisi cok zor. İradenizin cok sağlam olması gerekiyor. Size şunu da soyleyeyim. Ben AMATEM'de eroin bağımlılarının yan odasında kalıyordum. Bazı eroin bağımlılarına bizzat hastane personelinin para karşılığı eroin sattıklarını gordum.

BABAMIN DİNLE İŞİ YOKTU

- Tinercilerin birbirleriyle ilişkileri nasıldır? Orneğin kavga eder misiniz?
- Tinerci tinerciyle kolay kolay kavga etmez. Cunku tinerciler birbirlerinden cekinirler. Aramızda normal insanlardan daha fazla bir dayanışma vardır. Paramızı, yiyeceklerimizi birbirimizle paylaşırız.
- Mehmet cocukken, yazları Kur'an oğrenmek icin camiye gider miydin?
- Yok be ağbi, ne gezer. Yaz tatilinde babam elime bir boya sandığı verirdi, ben de boyacılık yapmaya başlardım. Zaten babamın dinle hicbir alakası yoktu. Babamın bize olan ilgisizliği bizi bu bataklığa duşurdu. Şimdi de bataklıktan cıkamıyoruz. Annem icin olurum. O benim canım. Fakat babama devamlı olarak beddua ediyorum. O, ickiyi sevdiğinin onda biri kadar bizi sevmedi.

PEYGAMBERİN İSMİNİ BİLMİYOR, AMA ALLAH'A DUA EDİYOR!..

- Peygamberin ismini biliyor musun?
- Hayır bilmiyorum.
- Peki seni kim yarattı?
- Allah yarattı. Ben her zaman O'na dua ediyorum. Beni kotuluklerden korumasını istiyorum. O'na kurban olsunlar...
- Turkiye'nin Başbakanı kim Mehmet?
- Erdoğan Recep
- Irak'ın Amerikalılar tarafından işgal edildiğinden haberin var mı?
- Bir tinerci arkadaşım soylemişti. "Duşmanlar Irak'a girmiş" dedi.
- Peki Bush'u tanıyor musun?
- Amerikalıların başkanı olması lazım.

BUSH, PİSLİĞİN TEKİ

- Nasıl bir adam Bush?
- Pislik adamın teki. Her tarafta Turkleri olduruyor.
- Hayal kurar mısın Mehmet?
- Kurarım tabi ağbi. Hayalsiz insan mı olur?
- Ne tur hayaller kurarsın?

İŞTE HAYALİM: EŞİM, COCUKLARIM, ANNEM...

- Mesela evlenme hayali kurarım. Şoyle bir hanımım, cocuklarım olsa iyi olmaz mı? Annemi de yanıma alırım. Birlikte yaşayıp gideriz. İnan şu an en buyuk hayalim bu. Ama bu tiner belası yuzunden bu hayalimin gercekleşmesi cok zor.
- Hic aşık oldun mu?
- Oldum. B. isminde dunyalar guzeli bir kızdı. Bursa'ya yıllar once annemi ziyarete gittiğimde gormuştum. Acayip şekilde etkilendim, kanım ısındı. Kız annemin komşusuydu.
- Duygularını actın mı?
- Actım, ama kız benim tiner kullandığımı duyduğu icin teklifimi kabul etmedi. Aslında kabul etseydi, tineri bırakabilirdim. Ama olmadı. Şimdi bile bazı geceler onu duşunuyorum. Gerci şimdiye kadar coktan evlenmiştir.
- Sana yardımcı olunsa tineri bırakmak istermisin?
- Şu an istemiyorum. Hem tineri bırakmaya da hazır değilim. Ama, ilerde bırakacağım.
- Muzikle ilgilenir misin?
- İlgilenmez olur muyum ağbi. Muzik, bir tinerci icin en buyuk kafa dağıtma ilaclarının başında gelir. Benim sesimde guzeldir ayrıca.
- O zaman bu guzel sohbetimizi senin soyleceğin bir parcayla sonlandıralım.
Başımda bir deli ruzgar
Alır beni savurur
İşte o an dudağımdan bir feryad duyulur
Yanımda yalnızlıklar, bir de hayalimde annem.....

( Vakit )

__________________