Kuran- ı Kerim de Muminler
DAİMA ALLAH’I ANARLAR
Onlar, ayakta iken, otururken, yan yatarken Allah’ı zikrederler ve goklerin ve yerin yaratılışı konusunda duşunurler. (Ve derler ki


“Rabbimiz, sen bunu boşuna yaratmadın. Sen pek yucesin, bizi ateşin azabından koru.” (Al-i İmran Suresi, 191)
Bunlar, iman edenler ve kalpleri Allah’ın zikriyle mutmain olanlardır. Haberiniz olsun; kalbler yalnızca Allah’ın zikriyle mutmain olur. (Ra’d Suresi, 28)
Ey iman edenler, bir toplulukla karşı karşıya geldiğiniz zaman, dayanıklık gosterin ve Allah’ı cokca zikredin. Ki kurtuluş (felah) bulasınız. (Enfal Suresi, 45)
(Oyle) Adamlar ki, ne ticaret, ne alış-veriş onları Allah’ı zikretmekten, dosdoğru namazı kılmaktan ve zekatı vermekten ‘tutkuya kaptırıp alıkoymaz’; onlar, kalplerin ve gozlerin inkılaba uğrayacağı (dehşetten allak bullak olacağı) gunden korkarlar.
(Nur Suresi, 37)
Rabbini, sabah akşam, yuksek olmayan bir sesle, kendi kendine, urpertiyle, yalvara yalvara ve icin icin zikret. Gaflete kapılanlardan olma. (A’raf Suresi, 205)
Andolsun, sizin icin, Allah’ı ve ahiret gununu umanlar ve Allah’ı cokca zikredenler icin Allah’ın Resûlu’nde guzel bir ornek vardır. (Ahzab Suresi, 21)
Sana Kitap’tan vahyedileni oku ve namazı dosdoğru kıl. Gercekten namaz, cirkin utanmazlıklar (fahşa)dan ve kotuluklerden alıkoyar. Allah’ı zikretmek ise muhakkak en buyuk (ibadet)tur. Allah, yaptıklarınızı bilir. (Ankebut Suresi, 45)
—————
Muminler
Mu’min olanlar, ancak o kimselerdir ki, onlar, Allah’a ve Resûlu’ne iman ettiler, sonra hic bir kuşkuya kapılmadan Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad ettiler. İşte onlar, sadık (doğru) olanların ta kendileridir.(Hucurat Suresi, 15)