islamda şuphe imandan şupheleri atmak
İslam'ın temelini Tevhid oluşturur. İnsanlık tarihi boyunca butun peygamberler, insanları Allah'ın birliğine inanmaya, yani Tevhid'e cağırmışlardır. İmanın en temelinde Tevhid vardır. Allah'ın varlığına ve birliğine inanan insanlar, oldukten sonra dirilmeye de, peygamberlik kurumuna da inanırlar. Kur'an, insanoğlunu bilerek inanmaya ve bilerek yaşamaya cağırmaktadır. Musluman insan, neye nicin inandığını, neyi nicin yaptığını cok iyi bilmek durumundadır.
İman, birtakım on kabullere bilincsizce inanmak anlamına gelmemektedir. İman, her şeyden once ust seviyede bir bilinclilik durumunu gerektirmektedir. Bu bilinclilik, sağlam bir bilgi temeli uzerinde yukselir. İman, insana, sağlam ilkelere, bilgi ve belgelere dayalı bir guven sağlar. Kur'an, Hz. Muhammed'in bir "belge"ye dayandığını; fakat insanların onu yalanladığını bildirir (En'am, 57). Hz. İbrahim'in, Tanrı'yı arayış seruveni, "yakinen bilenlerden olma" cabasıdır (En'am, 75). Doğru bilgi olmadan guven olmaz. "Doğru sozlu iseniz bana bilgiye dayanarak cevap verin." (En'am, 143) Kur'an, Allah katından "belge, yol gosteren ve rahmet olarak gelmiştir" (En'am, 157). İman, akıl ve hur irade olamadan gercekleşmez. Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed, "Aklı olmayanın dini de yoktur" buyurarak, bu bilinclilik halinin dinle olan irtibatını acıkca ortaya koymuştur.

Şuphe imanı olgunlaştırır

İman, daha cok genclik doneminde ortaya cıkan birtakım şuphe krizleri ile olgunlaşır. Kişiliğini bulma savaşı veren genc insanın başını ağrıtan problemlerin bir kısmı dinle, imanla ilgilidir. Genc insanın dine ilgisi doğal olarak bir hayli yuksektir. Cunku, "insanın ayaklarının yere basmaya" başlaması, din anlayışının berraklaşması ile doğru orantılıdır. Genc insan, haklı olarak, inancının ve davranışlarının mantıki temellerini bilmek, oğrenmek istemektedir. İşte bu arzu, beraberinde birtakım şupheleri getirmektedir. Pek cok kimse, şuphelerden korkmakta, bazen de ne yapacağını şaşırmaktadır. Pek cok genc, bu tur kacınılmaz şupheler icerisinde kıvranmakta, dışa fazla bir şey yansıtmamaya calışmaktadır. Daha cok da genclerin icini, gunah korkusu ve dinden cıkma korkusu kemirmektedir. Şu gerceği oncelikle belirtmekte yarar vardır: Şuphe, daha doğru olanı bulmak icin bilincli uretiliyorsa, hangi konuda olursa olsun, bir sağlık belirtisidir. Duşunmekle, ne gunaha girilir; ne de dinden cıkılır. Dinden cıkmak, bilincli inkarı gerektirir.

İslam dini akılla celişmez

Doğrulara, guvenilir ve sağlıklı bilgiye ulaşmak isteyen her insan, doğruları yakalayabilmenin yolunun bilincli/metodik şupheden gectiğini iyi bilir. Sağlıklı imana ulaşabilmenin yolu da buyuk olcude şupheden gecmektedir. Şuphe basamak yapılarak gercek imana ulaşmak mumkundur. Başka bir deyişle, mu'min insan, bilincli bir şekilde şuphe basamağını gecerek, "araştırmaya dayalı imana" ulaşır. Sağlıklı şuphenin korkulacak bir tarafı yoktur.
"Din" denildiği zaman akla ilk gelen de ister istemez "iman" olmaktadır. Sağlıklı şuphe, araştırmaya dayalı sağlıklı imana goturur. İslam, insanın yaratılışına uygun bir dindir. İslam'da akla aykırı herhangi bir şeyin olması mumkun değildir. Musluman insan, neye nicin inandığını iyi bilmek, attığı adımı bilerek atmak durumundadır.

(alıntı)