Yoğun ve uzun suren cinsel uyaran sonucunda hissedilen yoğun haz sonucunda fiziksel ve ruhsal tepkiye ORGAZM denir. Cinsel uyaranlara rağmen fiziksel olarak haz duygusunun zirveye ulaşamamasına da ANORGAZMİ denir. Masters ve Johnson 1950 ve 60 lı yıllarda bu konuda uzun araştırmalar yapmış ve orgazm surecini dort evreye ayırmıştır. Bu evrelerden birincisi; heyecan evresidir. Kişinin fiziksel veya fantezi kurgularıyla cinsel uyaranların başlamasıyla oluşur. Bu uyaranların devam etmesiyle de plato evresine gecilir. Plato evresinde cinsel uyaran karşısında erojen bolgelerde fiziksel değişimler yaşanır ve haz duygusu oldukca yuksektir. Cinsel uyaranın devam etmesiyle birlikte haz duygusu ust seviyeye cıkar ve erkeklerde boşalma, kadınlarda vajinada hissedilen birkac saniyelik ritmik kasılmalarla kendini gosteren orgazm evresine girilir. Bu evrenin ardından vucutta yaşanan fiziksel farklılıklar yavaş yavaş normale donmeye başlar (nabız, klitoris, ic dudaklar, meme ucları vb.). Bu evreye de cozulme evresi denir. Bu evrelerin herhangi birinde yaşanan aksama anorgazmiye neden olmaktadır.
Anorgazmi, toplumumuzda gorulme oranı en yuksek cinsel işlev bozukluklarından olup tedavisi mumkundur.
ANORGAZMİ NEDENLERİ
Orgazm olamamak, gunumuzde bircok kadının yaşadığı yaygın bir sorundur. Kadın cinselliği erkek cinselliğinden farklı olarak oğrenmeyle gelişir. Bu konuda toplumsal yargılar ve cinsellikle ilgili geliştirilen yanlış algılar nedeniyle kadınlar bu konuda kendilerini geliştirecek alan bulmakta zorlanmaktadır. Bilgi ve deneyim eksikliği anorgazminin en buyuk nedenlerindendir.
İlişki dinamikleri, partner/eşlerin cinselliğe yuklediği anlam ve ayırdıkları zaman anorgazmide onemli bir etkendir. Bununla birlikte ilişki sorunları, aldatma, eşe duyulan ofke veya kırgınlıklar da anorgazmiyi tetiklemektedir.
Cok sık olmamakla birlikte fiziksel etkenlere de rastlamak mumkun.Tedavi edilmeyen vajinal enfeksiyon, vajinada gorulen yapısal anomaliler, hassasiyet ve duyarlılığın duşuk oluşu, vajinal doğum sonrasında yaşanan deformasyonlar gibi etkenlerde anorgazmiyi tetiklemektedir.
ANORGAZMİ TURLERİ
Coital Anorgazmi: Birleşme yoluyla orgazm olamama durumudur.
Klitoral Anorgazmi: Masturbasyon veya partnerin klitorisi uyarmasına rağmen orgazm olamama durumudur.
Aktif cinsel hayatın başlamasıyla birlikte hic orgazm yaşanmamasına primer tip anorgazmi denir. Cinsel hayatın bir doneminden itibaren, herhangi bir nedenle orgazm olamama durumuna ise sekonder tip anorgazmi denir. Partnere veya şartlara bağlı olarak gelişen anorgazmiye de durumsal tip anorgazmi denir.
Orgazm, ister coital ister klitoral olsun ihtiyac duyulan ana organ klitoristir. Klitoris kadının ana haz organıdır. Bununla birlijte beyin bu sureci yonlendiren diğer buyuk etkendir.
ANORGAZMİ TEDAVİSİ
Orgazm olamama durumu olan anorgazmi, tedavisi mumkun bir cinsel işlev bozukluğudur. Anorgazmi tedavisinin ilk aşaması detaylı bir jinekolojik muayenedir. Vajina ici duyarlılık, yapısal anomalilerin sorgulanması ve fiziksel herhangi bir neden olup olmadığını anlayabilmek icin detaylı bir jinekolojik değerlendirme şarttır. Bu değerlendirmenin ardından fiziksel bir etken yoksa terapi sureci başlar. Anorgazmi tedavisinde detaylı bir anamnez/oyku alınması, hastanın nedenlerini ortaya koymak icin ilk adımdır. Kişinin nedenlerine gore belirlenmesi gereken aktif bir terapi sureci başlanmalıdır. Burada kişinin cinsel yapılanması, oluşturulan imajlar, cinsel mit ve inanışlar, ilişki dinamikleri tek tek incelenerek yeniden yapılandırılmalıdır. Bilişsel terapi dediğimiz bu surecin ardından aktif terapi sureci yani, davranışsal cinsel terapi sureci başlar. Bu surec icerisinde bireysel ve eşli yapılan odev calışmalarıyla pratik sağlanır. İlişki dinamiklerinde mudahale edilmesi gereken bir unsura rastlanırsa muhakkak aile/eş terapisi dahil edilmelidir. Bu calışmaların ardından kişinin bilinc duzeyini motive etmek ve surecle ilgili pekiştirme sağlamak icin de hipnoterapi eklenmektedir.
Anorgazmi tedavisi sabır isteyen bununla birlikte keşiflerle dolu keyifli bir surectir. Kişiden kişiye değişmekle birlikte ortalama 10-12 seans surmektedir.
[h=2]İstanbul Psikoloji uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]