[h=3]Anne ve Babalığa Giden Uzun İnce Yol[/h]Pek cok kişinin evlilik kavramı aile olmakla eşdeğerdir. Ciftler tanışıp evlilik kararı aldıktan sonra her kişinin zihninde tasarladığı bir evlilik yaşantısı oluşur. Bu tasarım daha cok kendi gecmişinden cocukluğundan ve ailesinden getirdiği deneyimlerden oluşur. Evlilik oncesinde coktan bu yaşantı oluşmuştur. Benzer aile yapısı, kulturu ve aile yaşantısı olan ciftlerin daha benzer tasarımları vardır. Bu nedenle, evlilik ilişkilerinde daha fazla uyum gosterebilmektedirler. Ancak, her zaman bu yeterli olmayabilir. Kişilerin evlilik oncesinde tasarladıkları yaşantı ile gercekler uyuşmayabilir. Bu noktada ciftlerin yeni bir duruma uyum sağlamaları gerekmektedir. Her değişiklik gibi evlilik de hem uyum sureci hem de belirsizlikle karşılaşıldığı icin sanılanın aksine cok da kolay bir evre değildir. Ve cok basit konular tartışma ve anlaşmazlıklara yol acabilir. Orneğin ciftlerden birinin zihninde “Her sabah eşim bana kahvaltı hazırlar.”, diğerinde ise “Ozel gunler mutlaka kutlanmalıdır.” şeklinde bir tasarım vardır. Bu ayrıntıların pek coğu evlilik oncesinde konuşulmamıştır. Eşlerden biri her sabah kahvaltı hazırlanacağını duşunmektedir. Boylece eşinin ona olan sevgisini bu yolla olcmektedir. Oysa diğerinin kahvaltı yapmak gibi bir alışkanlığı olmayabilir yada ailesinde hic beraber kahvaltı yapılmamış olabilir. Bu ve benzeri durumlarda ilişkiler gizli bir sınavdan gecmeye başlar. Ufacık sorunlar cozulmediği zaman dağ gibi ilişki sorunları yaşanabilir. En doğru yol ciftlerin isteklerini birbirine ifade etmesidir. Karşılıklı anlayış ve isteklere duyarlılık pek cok sorunu cozen bir anahtar gibidir. Başlangıcta bu kucuk sorunları cozebilen ciftler karşılaştıkları buyuk sorunları birbirlerine destek olarak cozebilmektedirler.
Mutlu bir evlilik ilişkisi yaşayan ve birbirlerini destekleyen ciftler aile yaşantısına ve anne babalık gorevlerine daha hazır olurlar. Anne – baba olma kararı almadan once bu ortamı oluşturmak onemlidir. Anne babanın temel gorevi cocuğun duygusal, sosyal ve fiziksel gereksinmelerini karşılamak, bir yandan da sağlıklı gelişimi icin en iyi ortamı hazırlamaktır. Evliliklerinde sorun yaşayan ciftler yaşadıkları gerginlik ve sıkıntı nedeniyle cocuklarına bu ortamı sağlayamamaktadırlar. Yeni doğan bir bebeğe sahip olmak getirdiği buyuk mutluluklar yanında kişilerin daha once karşılaşmadıkları ve bilmedikleri pek cok yeni duruma uyum sağlama becerilerini de beraberinde getirir. Yapılan araştırmalar yaşam ve evlilik kalitesinin en cok 0-3 yaş cocuğa sahip ailelerde duştuğunu gostermektedir. Bir bebeği buyutmek ve hayata hazır hale getirmek, bircok zorlukları da barındırır. Bu nedenle, sağlam bir evlilik catısı kurabilen ciftler bu donemde birbirlerine destek olarak hem cocukları icin daha olumlu bir ortam yaratabilirler hem de cift olarak evlilikten daha iyi doyum alabilirler.
Yaşamın en onemli evrelerinden olan evliliğin başlangıcında cok guzel gunler yaşanabileceği gibi sorunlar da yaşanabileceği unutulmamalıdır. Ciftler evlenirken iyi ve kotu gunde birlikte olmaya soz verirler. Bunu başarabilen ciftlerin evlilikleri daha uzun surebilmektedir. Anne- baba olma kararı alınmadan once ilişki bu acılardan ele alınarak once anlaşmazlıklar cozulmeli daha sonra uygun zaman ve ortam varsa yeni bir birey dunyaya getirilmelidir. Unutulmamalıdır ki, bir cocuğun temel hakkı sağlıklı ve huzurlu bir evde buyumektir.

[h=2]Ankara Psikoloji uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]