
Hz. Ali'nin oğrencisi Kumeyl'e oğrettiği dua
KUMEYL DUASI
Allah'ım! Sen'in her şeyi kaplayan rahmetin hakkına; ve kendisiyle her şeye ustun geldiğin, karşısında her şeyin boyun eğdiği e her şeyin ram olduğu gucun hakkına; ve her şeye galip geldiğin ceberut (ilahi azamet) un hakkına; ve onunde hic bir şeyin duramadığı izzetin hakkına, ve her şeyi dolduran azametin hakkına; ve her şeye ustun gelen saltanatın hakkına; ve her şeyin fani olmasından sonra baki kalacak vechin hakkına; ve her şeyin temellerini dolduran isimlerin hakkına; ve her şeyi ihata eden ilmin hakkına, ve her şeyi aydınlatan cemalinin nuru hakkına, Senden niyaz ederim.
Ey Nur, ey Kuddus, ey evvellerin evveli ve ey ahirlerin ahiri!
Allah'ım! Benim ismet perdesini yırtan gunahlarımı bağışla.
Allah'ım! Bedbahtlıklara yol acan gunahlarımı bağışla.
Allah'ım! Nimetleri değiştiren gunahlarımı bağışla.
Allah'ım! Duanın icabetini onleyen gunahlarımı bağışla.
Allah'ım! Belanın inmesine sebebiyet veren gunahlarımı bağışla.
Allah'ım! işlediğim butun gunahları ve yaptığım butun hataları bağışla.
Allah'ım! Ben san zikrinle yaklaşmak istiyorum, ve Sen'inle Sen'den şefaat diliyorum; ve comertliğin hakkına beni kendine yaklaştırmanı ve şukrunu eda etmeyi bana nasip kılmanı ve zikrini bana ilham etmeni istiyorum Sen'den.
Allah'ım! Huzu, huşu ve zelil olmuş bir dille, Sen'den (hatalarıma) goz yummanı, bana merhametli davranmanı- beni verdiğine razı ve kani kılmanı ve her durumda mutevazı kılmanı dilerim.
Allah'ım! İhtiyac ve yoksulluğu şiddetli olan, ve hacetini zorluklar anında kapına getirme, katında bulunanlara buyuk rağbeti olan kimsenin yalvarışı gibi Sana yalvarırım.
Allah'ım! Sen'in saltanatın azimdir ve mekanın yucedir, tedbirin gizlidir e fermanın aşikar; kahrın galip ve kudretin her yerde caridir; ve senin hukumetinden kacmak imkansızdır.
Allah'ım! Sen'den başka gunahlarımı bağışlayacak; kabahatlerimi oretecek; kotu amelimi iyiye cevirecek birini bulamam.
Sen'den başka ilah yoktur; munezzehsin; Sana hamdederim.
Ben kendime zulmettim ve cahilliğim yuzunden itaatsizlik yaptım, ve beni (ta) eskiden beri (hic bir zaman) unutmadığından ve bana lutuf ve ihsanında dolayı rahatladım (ve korkmadan Sana isyan ettim.)
Allah'ım! Mevla'm! Nice kotuluklerimin uzerini orttun; nice belaları benden geri cevirdin; nice hatalardan korudun beni; hoşa gitmeyen şeyleri uzaklaştırdın; layık olmadığım nice guzel ovguleri benim icin yadın.
Allah'ım! Belam buyumuş, halimin kotuluğu haddi aşmış; amellerim beni aciz bırakmış, (heva ve heves) zincirlerim beni cokertmiş, yerlere sermiş; uzun arzularım beni menfaatimden alıkoyup hapsetmiş, ve dunya beni boş şeylerle aldatmış; ve nefs-i emmarem, kendi cinayeti ve musamahakarlığımla beni kandırmış.
Ey Seyyidim! İzzetinin hakkına Sen'den istiyorum ki); amelimin kotuluğu, duamın kabulunu onlemesin, bildiğin gizli sırlarımı acarak beni rezil etme; gizlice işlediğim kotu amelim ve davranışım, surekli tefritim ve cahilliğim, nefsani isteklerim ve gafletimin cokluğu yuzunden, beni cezalandırmada acele etme.
Allah'ım! İzzetin hakkına her durumda bana karşı merhametli ve butun işlerimde rauf ol.
Mabudum, Rabbim! Sen'den başka kimin var ki, ondan, kotu durumumu gidermesini ve işlerime nezaret etmesini isteyebileyim.
Mabudum, Mevla'm! Sen bana hukmettin; bense onlar hususunda nefsime uydum; ve ben bu konuda duşmanım (şeytan)ın (gunahları) tezyin etmesinden korkmadım; boylece beni istediği gibi aldattı ve alınyazısı da bu işte ona yardımcı oldu; işte bu başıma gelenlerden dolayı bazı sınırlarını aştım; ve bazı emirlerine karşı cıktım; butun bunlarda Sana hamdetmek benim vazifemdir.
(Amellerim dolayısıyla) Hakkımda yurutulen kaza ve kaderim; ve beni yakalayan hukmun ve belam (imtihanın) karşısında gosterecek hic ir mazeret ve bahanem yoktur.
Ve şu anda Sana yoneldim Ey Rabbim! Kendimi ihmal edip işlediğim kusurlardan sonra; ozur dileyerek, pişman ve perişanlık icerisinde bağışlamanı ve mağfiret etmeni umit ederek, tovbe edip tekrar (Sana) yoneldim ve gunahımı ikrar ve (sucluluğumu) takrik ve itiraf ederek Senin huzuruna geldim.
İşlediğim gunahlardan kacacak bir mekan ve zor durumlarda sığınacak bir mekan ve zor durumlarda sığınacak bir yer bulamıyorum; mazeretimi kabul edip beni sonsuz rahmetine dahil etmenden başka umidim yok; o halde mazeretimi kabul eyle Allah'ım; perişanlığımın şiddetine acı (heva ve heves) zincirlerinin kurtar beni.
Rabbim! Bedenimin zayıf, derimin ince ve kemiklerimin hassas oluşuna acı.
Ey yaratılışımı gercekleştirip beni yad eden, beni terbiye edip iyilik ve rızk veren; bağışının başlangıcı ve bana yaptığın gecmiş iyiliklerin hurmetine beni affeyle.
Ey Mabudum, Ey Seyyidim ve Rabbim! Vahdaniyetine inandıktan sonra; marifetin butun kalbimi doldurduktan sonra; dilim zikrinle meşgul olduktan, muhabbetin icime işledikten, Rububiyet makamına boyun eğerek sadakatle (gunahlarımı) itiraf edip, doğrulukla (Sana) dua ettikten sonra, beni cehennem ateşiyle azap etmen gorulup (inanılacak) şey mi?
Boyle bir şey Sen'den uzaktır ve Sen kendi yetiştirdiğin birisini zayi etmezsin; yakınlaştırdığın birisini zayi etmezsin; yakınlaştırdığın birisini kendinden uzaklaştırmadığın gibi barındırdığın birisini de kovmazsın, veya yetiştiğin ve kendisine merhamet ettiğin kimseyi belalara teslim etmezsin. Sen butun bunlardan yucesin.
Keşke bir bilseydim, Ey Seyyidim, Mabudum ve Mevla'm! Azametin karşısında secdeye duşen yuzlere; sadakatle vahdaniyetine şehadet eden ve şukrun icin metheden dillere; ilahlığını gercekten itiraf eden kalplere, Senin marifetinle dolup taşan ve boylece huşuyla eğilen batınlara cehennem ateşini musallat eder misin? Ve itaat etmek uzere mabetlere koşan ve gunahını itiraf ettiği halde Sen'den mağfiret dileyen uzuvları (azaba ducar eder misin?)
Senin hakkında boyle duşunulemez; Senin fazl-u keremin bize boyle tanıtılmamıştır. ey Kerem Sahibi, Ey Rab!
Dunyanın azıcık bela ve cezası ve ondaki zorluklar karşısında benim tahammulsuzluğumu Sen biliyorsun; halbuki dunyadaki bela ve zorlukların devamı az, tahammulumu kolay ve suresi kısadır; o halde nasıl tahammul edeyim ahiretteki belaya; orada meydana gelecek buyuk zorluk ve acılara?
Halbuki o belanın muddeti uzun, kalışı sureklidir ve ehline bir hafifletme de olmaz.
Cunku bu azap, Senin intikam ve hoşnutsuzluğundan kaynaklanır.
Bu ise goklerin ve yerin dayanamayacağı bir şey.
Ey Seyyidim! O zaman Senin gucsuz, zelil, hakir, muhtac ve bicare bir kulum olan ben nasıl dayanabilirim.