Bin Aydan Hayırlı Bir Gece
Geceler vardır gecelere ve zamana sığmayan, uhrevî hissiyatın kanatlandığı geceler… Geceler vardır kıymetini Hakk’ın takdir ettiği ve sevapların ucunu acık bıraktığı geceler… O gecelerde kul, Rabbine daha yakın olmak icin zamanla yarışır adeta. Gozyaşları seccadeleri ıslatır o mubarek gecelerde. Bu kutlu vakitlerde kulun yalvarışları akissiz kalmaz. Zamanın iyice genişlediği bu gecelerde dualar yerle gok arasında dolaşır ve hedefi on ikiden vurur. Her şeyi goren, bilen ve duyan Rabbimiz bu mustesna zamanların hurmetine bizleri af kapısından eli boş gondermez. İşte bu gecelerin başta gelenidir mubarek ve muazzez Kadir Gecesi… O, icinde Kadir gecesi olmayan bin aydan daha hayırlı gorulen mubarek bir gecedir.
Kadir gecesinin ne zaman olduğu kesin olarak bilinmiyor. Fakat ramazanın son on gecesinde olma ihtimali ağır basıyor. Bu gecenin gizlenmesinde pek cok sırlar vardır. Oncelikle her gecenin Kadir gecesi gibi değerlendirilmesi gerektiği duşuncesi hÂkimdir. Yuce Rabbimiz Kadir Suresi’nin 1-5. ayetlerinde bu geceyle ilgili şoyle buyurmaktadır:
“Biz o Kur’a’’i Kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesinin niteliğini sana gosteren nedir? Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır. Melekler ve Ruh, Rablerinin izniyle o gecede her iş icin iner de iner. Bir esenlik ve huzur vardır; surup gider o, tan yeri ağarıncaya kadar.”
Ayların sultanı olan ramazana kadir kıymet kazandıran, Kur’Ân’dır. Rivayetlere gore Kur’an bu ayda bir butun olarak dunya semasına inmiştir. Daha sonra yine ramazan ayı icerisinde parca parca Resulullah’a gonderilmeye başlanmıştır. Bir kısım ayetler belli olaylara cevap olarak gelmiştir. Bu mubarek ayetler zor zamanlarda muhataplara cevap olsun diye Resulullah’ın imdadına yetişmiştir. Kur’an, Kadir gecesini muteber bir zaman kılmıştır.
Kadir gecesine erişen Musluman bu mubarek geceyi buyuk bir bahtiyarlık ve kazanc olarak addetmelidir. Geceden sehere kadar ibadet ve dua etmeliyiz. Bu gecede ozellikle inanarak ve samimiyetle yapılan dualar asla geri cevrilmez. Bu dualarla ALLAH arasında perde yoktur. Nefeslerimiz direkt ALLAH’a ulaşır. Her Musluman dilinin donduğunce bu vakitler icerisinde ummetin saadeti ve barışı icin dua edip yalvarmalıdır.
Bu hususta nasıl dua edeceğimize dair Hz. Ayşe anamızın şu sozlerini dikkatinize sunuyorum:
“Dedim ki, ‘Ya Resulullah, Kadir Gecesine rastlarsam nasıl dua edeyim?’
Resulullah AleyhissalÂtu Vesselam “ALLAHumme inneke afuvvun tuhibbu’l-afve fa’fu annî (ALLAH’ım, Sen affedicisin, affetmeyi seversin, beni de affeyle) dersin’ buyurdu”
Kadir gecesi manevî bakımdan cok kÂrlı bir gecedir. Fakat bu geceye guvenip diğer gunlerde ibadetleri askıya almak akıllı muslumanın yapacağı iş değildir. Resulullah Efendimiz: “Kim inanarak, sevabını ancak ALLAH’tan bekleyerek Kadir gecesinde kıyam uzere olursa (uyanık kalıp ihya ederse) gecmiş gunahları affedilir.” buyurmaktadır. Bu hadiste ifade edildiği uzere bu gece uykumuzdan feragat edelim. Bol bol ALLAH’ı zikredelim; tovbe istiğfar edelim. Ruhlarımızı manevî kirlerden arındıralım. Şafak soktukten sonra gunah yukunu uzerinden atmış bir şekilde yeni gune tertemiz bir surette doğalım; hafifleyelim.
Kadir gecesinde ruhlar sukûn bulur. Bu gecede Hakk’ın ve hakikatin sesi yerle gok arasında yankılanır. Kadir gecesinin maneviyatı hurmetine huzursuzluklarımız huzura, endişelerimiz sukûna, savaşlar barışa, nefretler sevgiye, hıckırıklar tebessumlere donsun inşALLAH… Dunyamızın uzerindeki kara bulutlar dağılsın, doğsun beklenen guneş… Sozlerimi ilahiyatcı-yazar Hayrettin Karaman’ın bu geceye dair bir dortluğuyle bitirmek istiyorum:
“Bizi rahmetine daldır ilÂhî
Kur’an’ından nasip aldır ilÂhî
Aradan perdeyi kaldır ilÂhî
Nasipsiz inmesin kollar bu gece”
Butun Muslumanların Kadir gecesini kutluyor, bu gecenin Musluman Âleminin uyanışına vesile olmasını Cenab-ı ALLAH’tan niyaz ediyorum.

