Zamanında doğan bir bebek icin en ideal besin anne sutudur. Yenidoğan bebeği doğanın en guzel nimetlerinden biri olan ve daima hazır bir şekilde bebeğe sunulan anne sutunden mahrum bırakmak belki de ona karşı yapılacak en buyuk kotuluktur. Anne sutu bebeğin buyume ve gelişimine katkıda bulunmasının yanı sıra; Kognitif ozelliklerinin,IQ ve entelektuel performansının gelişimine ve immun sisteminin gelişip guclenmesine sonucta enfeksiyon hastalıklarına ve alerjiden korunmasına katkısı vardır. Anne sutunden daha fazla yararlanabilmek icin annenin buna doğum oncesi ve doğum sonrası psikolojik olarak hazırlanmış olması gerekmektedir.
Bebeği de doğar doğmaz ilk 1-2 saat icinde anne goğsune yatırılması sağlanmalıdır.Boylece prolaktin salınımı icin gerekli mesaj beyine gonderilir ve bebeğin hemen emmesi sağlanır, aynı zamanda bu davranışla anne ve bebek arasında tensel temas ve psikolojik bağ da sağlanmış olur. Annenin bebeğini emzirme sıklığı tamamen bebeğe bağlı olmalıdır. Anne sutunun yetip yetmediği tartı, dışkı ve idrar cıkışına bağlı olmalıdır. Doğumu takiben 3. gunde 3 ıslak bez ve ilk haftanın sonunda 4 ıslak bezin olması anne sutunun yeterli olduğunu gosterir. İlk 6 ay bebeğe sadece anne sutu verilmeli su dahi verilmemelidir. Eğer anne calışıyorsa ve işe başlayacaksa annenin sutunun buz dolabında, buzluk ve derin dondurucu da saklayabileceği anlatılmalı bebek gereksinim duyunca sıcak suyun icine oturtulup cozundukten sonra vucut ısısına ulaşınca bebeğe verebileceği belirtilmelidir.

Anne sutunde bulunan suda eriyen ve yağda eriyen vitaminlerinin miktarı -D ve K vitamini dışında- yenidoğan bebek icin yeterlidir. Bunun icin yenidoğan bebeğe doğar doğmaz K vitamini prematurelere 0.5 mg, temrinde doğan bebeğe 1 mg yapılmalıdır. Anne sutu alan bebeğe vitamin olarak 15. gun 400U/gun D vitamini başlanmalı, 1 yaşına kadar devam edilmelidir.

Ayrıca ulkemizden yapılan calışmalar; Nutrusyonel demir eksikliği anemisinin sık gozuktuğunu gostermiştir. Bunun sonucunda sut cocukluğu doneminde demir takviyesi alanlar ile demir takviyesi almayanlar arasında 6 puan zeka farkı olduğu gosterilmiştir. Sonucta anne sutu alan bebeğe rutin olarak demir preparatı başlanmalıdır. Eğer bebek yeterli anne sutu alıyor, annenin beslenmesi iyi ve ilk bebek ise 6. ayda demir preparatı başlanmalıdır. Anne daha once doğum yapmış ve annenin beslenmesi bozuk ise bebeğe 4 .ayda demir preparatı başlanır. Anne sutunu herhangi bir sebepten alamamış bir bebeğe ise eğer adapte mama ile besleniyorsa ilk 6 ay demir takviyesi gerekmemektedir. Bebek 6. aydan sonra da demir takviyeli mama ile besleniyorsa ilave yine demir takviyesi gerekmez. Fakat İnek sutundeki demir konsantrasyonu anne sutunden fazla olsa da emilimi anne sutunden duşuk olduğu icin, sonucta inek sutu ile beslenen bebeğe 6. ayda demir takviyesi gereklidir.

Sulardaki flor yeterli ise dişlerin cıkması sırasında bebeğe sistemik flor takviyesi(tablet verilmesi ) gerekmez. Her hekim kendi bolgesindeki sudaki flor miktarını bilerek bunu ayarlamalıdır. Flor miktarının yeterli olduğu bolgelerde ilave verilecek florun cocuğa yarardan cok zarar verebileceği ve dental florozise yol acabileceği bilinmelidir. Eğer flor takviyesi gerekecekse diler cıkmaya başlayınca sistemik flor takviyesi yerine lokal flor takviyesi uygulamaları jel vb uygulamaları icin Cocuk hekimleri diş hekimlerine aileyi yonlendirmelidir.

Kemik ve diş yapısının temel yapı taşı olan kalsiyum organizma icin son derece onemlidir. Sağlıklı beslenme disiplini icinde cocuklara kalsiyum desteği gerekmemektedir. Ancak raşitizm ulkemizde sut cocuklarında sık gorulen bir sağlık problemidir. Şu da gercektir ki Ulkemizde Raşitizmin gelişiminde, D vitamini eksikliğinden cok kalsiyum eksikliğinin etkili olduğu gorulmuştur. Bunun sebebi erken ek gıdalara gecilip anne sutu de kesilmiş ise sut ve sut urunu alamayan bebeğin bir sorunu olarak kalsiyum alım eksikliği olarak karşımıza cıkmaktadır. İnek sutunde kalsiyum ve fosfor oranının 1.3 gibi duşuk olması emiliminin anne sutundeki kalsiyuma gore az olması ve ortamda yeterince laktoz olmamasından kaynaklanmaktadır. Amerikan Pediatri Akademisi 6 ay sonrası kullanılacak devam mamalarına kalsiyum ilavesini onermektedir. Sut cocuğunun alacağı kalsiyum miktarı 60/ mg/ gun olmalıdır. Sağlıklı bir bebeğin dışarıdan fosfor ilavesine yoktur.

A vitamini immun sisteme desteği olacağı icin anne sutu alan bebeğe 1000-1500 unite verilmesinde yarar vardır.

Yine cinko, bakır ve selenyumun sağlıklı beslenen bir cocuğa verilmesinde gerek yoktur. Ancak ulkemizde sut cocuklarının ilk yaşta, inek sutu ile erken tanışması sonucu nutrusyonel cinko eksikliği gorulmektedir. Cinko eksikliği duşunulen iştahsız, kilo almayan ve sık enfeksiyon geciren bebeğe cinkodan zengin besinler ve cinko desteği verilmelidir. Yine unutulmamalıdır ki cinko eksikliği, sindirim sisteminin bir onemli hastalığının -orneğin Colyak hastalığı ve/veya kistik fibrozisin vb-belirtisi olabilir bu akılda tutularak cocuk bir butun icinde değerlendirilmelidir.

Hic istenmeyen bir durum olarak anne sutu bir sebepten verilemeyecek olursa ailenin karşısına iki secenek cıkmaktadır. Birisi bebek mamaları diğeri ise inek sutudur. ESPGAN ve NASPGAN ve DSO( Dunya Sağlık orgutu) mecbur kalınmadıkca ilk 1 yaşta inek sutu kullanılmamasını hatta inek sutune 2 yaşından sonra başlanılmasını oğutlemektedir. İnek sutu ile bebeğin sindirim sisteminin erken tanışması sindirim sisteminden gizli kanamaya ve demir eksikliği anemisine yol acabilmektedir. Ayrıca inek sutundeki sığır serum albumini, pankreastaki adacık hucreleri ile benzer antijenik yapıda olduğu icin diabetes mellitus'a (şeker hastalığına ) eğilim inek sutunu ilk iki yaşta alanlarda daha fazla olmaktadır.

Colyak hastalığı;Buğday unundaki kıvam verici bir madde olan glutene karşı bir alerji olup, genetik, cevresel ve vucudun savunma mekanizmalarının karıştığı bir hastalıktır. Eğer inek sutu ile erken tanışılırsa hastalık gorulme oranı artmaktadır. Yine Astım bronşialeye eğilim ilk yıl inek sutu ile beslenen bebeklerde artmaktadır.

Sonucta; Eğer anne sutu yetmiyorsa bunun yerine ilk seceneğimiz tam adapte bebek mamaları olmalıdır. Bebek mamaları da istemeyerekte olsa, anne sutunun kesilmesi sonucunda kullanılacaksa tıpkı anne sutu gibi ilk 2 yaşta ek gıdalar bebek mamaları kesilmeden yanına ilave olarak başlanmalıdır. Yine aileye onerilerde bulunurken, ulkemizin gercekleri goz onune alınmalı, ailenin ekonomik durumu goz onune alınarak yapılmalı ve oneriler aileye yonelik olmalıdır.

Sonuc olarak bebeğin beslenmesinde ilk secenek anne sutu olmalıdır. Eğer anne sutu yetersizse veya verilemiyorsa, beslenme ailenin sosyoekonomik durumuna gore hekimin bilgi ve deneyimine bağlı olarak şekillendirileceği bir sanat olmalıdır.


[h=2]Bursa Cocuk Doktorları uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]