Oruc İnsanı Sağlıklı Yapar
Orucun, ruh ve beden uzerinde olumlu etkileri ve vucut sağlığı bakımından faydalı sonucları tıbben de kanıtlanmış bir gercektir. Pek cok hikmetleri olan oruc emrinin bu yonune de Peygamber Efendimiz dikkatimizi cekerek şoyle buyurmuştur:
"Oruc tutunuz ki sağlıklı olasınız."(27)
Peygamberimizin bu evrensel mesajının taşıdığı mÂnÂ, cağlara ışık tutmakta, dinimizin emirlerindeki sır ve hikmetler zaman gectikte daha iyi anlaşılmaktadır.
Burada sozu, konunun uzmanı olan tıp doktorlarına bırakarak orucun sağlık yonunden faydalarını bir kere de uzmanlarından dinleyelim:
"Sağlam insanlara orucun hic bir zararı yoktur. Aksine "Oruc tutunuz, sıhhat bulursunuz" hadis-i şerifinde işaret buyurulduğu vechile, vucûda faydası vardır. 8-16 saat sindirim cihazının, karaciğerin dinlenmesi kendi kendini toparlaması buyuk bir faydadır." (28)
"Oruc normal sıhhatli olan insanlar icin cok faydalı bir perhiz teşkil eder. Az yemek ve itidal ile yaşamak sonucu oruc tutanlar genellikle Ramazanda bir kac kilo zayıflarlar. Bu suretle 11 ay zarfında vucutta depo edilen zararlı yağlar erimiş olur. Bu ise asrımızda herkese tavsiye edilen en muhim sağlık kuralıdır. Cunku şişmanlık şeker hastalığına pek yakındır. Ayrıca damar sertliği, kalb hastalığı, tansiyon yuksekliği ve buna bağlı pek cok hastalığa musait bir zemin hazırlar. Demek oluyor ki oruc, butun bu dertlerden insanı koruyucu bir etki yapar." (29)
Bu gerceği, sadece bizim bilim adamlarımız değil, konuyu inceleyen yabancı bilim adamları da dile getirmektedir:
1940 Nobel Tıp odulunu kazanan unlu bilim adamı, Dr. Alexis Carrel (Aleksi Karel) "L'Hamme, Cet İnconnu" adlı eserinde: "Oruc sırasında organizmalarda depo edilmiş besin maddelerinin harcandığını, sonradan bunların yerine yenilerinin geldiğini, boylece butun vucutta bir yenilenme olduğunu ve orucun sağlık bakımından cok yararlı olduğunu." soyler. (30)
Orucun faydaları sadece bedenimizle ilgili değildir. Onun ruhumuzda ve sinir sistemi uzerindeki olumlu etkileri ve bu ibadetten oruclunun duyduğu ic huzuru, pek cok manevî rahatsızlığı tedavî ederek kişiye guclu bir moral kazandırır.
"Oructa asıl sinir sistemi tam bir rahatlama icindedir. Bir ibadeti yerine getirme mutluluğu bizdeki gerginliklerin, huzursuzlukların hemen hemen tumunu yok eder. Gunumuzun en onemli ic sorunlarından olan stresler boylece buyuk olcude kalkar." (31)
Oruc Nimetlerin Kıymetini Oğretir
Nimet elde iken değeri gereği gibi bilinemez. İnsan sahip olduğu nimetlerin değerini ancak bunlar elden cıktıktan sonra anlayabilir. Fakat iş işten gectiği icin artık bunun yararı olmaz.
Oruc tutmakla bir sure nimetlerden uzak kalan kimse bunların değerini daha iyi anlar. Sahip olduğu nimetlerden bir sure uzak kalmak insana, onları daha iyi korumasını, israf etmemesini ve nimetleri kendisine veren Allah'a daha cok şukretmesini oğretir. Nimetlere şukur ise onların coğalmasına vesile olur.
Allah Teal şoyle buyuruyor:
"Andolsun, şukrederseniz elbette (nimetimi) artırırım." (32)
Oruclu Sabırlı Olmayı Oğrenir
Sabır, başarıya ulaşmanın en onemli şartlarından biridir. Sahip olduğu helÂl şeylere oruclu olduğu icin el surmeyen kimse; iradesine hakim olmuş, nefsini zorluklara alıştırarak terbiye etmiş ve ustun bir meziyet kazanmış olur.
Boyle bir insan hayatta karşısına cıkabilecek sıkıntılar karşısında sarsılmaz, bunlara kolaylıkla sabreder ve guclukleri yenerek başarıya ulaşır. Acılı ve uzuntulu durumlar karşısında sabır ve tahammul gostererek soğukkanlılığını korur.
Orucun askerlik ve yurt savunması bakımından da ayrı bir onemi vardır. Savaş zamanlarında cephedeki asker, yiyecek ve icecek bulamadığı zaman aclığa ve susuzluğa katlanmak zorunda kalabilir. oruc tutmaya alışmış olanlar, boyle zorluklara daha kolay dayanırlar.
Orucun Sosyal Faydaları
Orucun fert bakımından pek cok faydaları yanında toplumun huzuruna da sağladığı cok onemli faydaları vardır.
Oruc, insanın şefkat ve merhamet duygularını geliştirerek bunun topluma sevgi ve yardım şeklinde yansımasını sağlar.
Hayatında aclık nedir bilmeyen bir insan yoksulların cektiği aclık ve sıkıntıyı gereği gibi anlayabilir mi? "Bir eli yağda, bir eli balda" olan varlıklı bir kimse yoksulların cektiği ızdırabı yureğinde duyabilir mi?
Elbetteki, gereği gibi duyamaz.
Fakat oruc tutan kimse aclığın ne demek olduğunu bizzat tatmış olduğundan yokluk icinde kıvranan fakirlerin, kimsesizlerin cektikleri sıkıntıları icinde duyarak şefkat ve acıma duyguları gelişir. Bunun sonucu olarak da fakirlere yardım elini uzatarak sıkıntılarını giderir, toplumun huzur ve mutluluğuna katkıda bulunur.
Dinimiz, butun muslumanları tek bir vucut gibi kabul etmiş, muslumanların birbirlerinin dertleri ile ilgilenmelerini istemiştir.
Peygamberimizin, "Yanıbaşında komşusu ac olduğu halde tok yaşayan, olgun mu'min değildir" (33) anlamındaki sozu, konunun onemini acık bir şekilde ortaya koymaktadır.
Bizim icin en guzel ornek olan sevgili Peygamberimiz insanların en comerdi idi.
Ramazan ayında comertliği doruk noktasına ulaşır, elinde ne varsa yoksullara dağıtırdı.
Peygamberimizin saygı değer eşi Hz. Aişe diyor ki: "Allah'ın Rasûlu uc gun peşpeşe karnını doyurmamıştır. İsteseydi doyururdu. LÂkin o, yoksulları doyurup kendisi ac kalmayı tercih ederdi." (34)
Onun ahlÂk ve fazilet dolu yaşayışını ornek alan muslumanlarda da aynı davranışları goruyoruz.
Hz. Omer'in halifeliği zamanında dokuz ay suren bir kıtlık olmuştu. Omer, "ihtiyac sahipleri bize gelsin" diye halka duyuru yapmış; kendisi de, muslumanlar bolluğa kavuşuncaya kadar ekmekle beraber zeytin yağından başka katık yemeyeceğine yemin etmişti. (35)
orucun faydaları!
Dini Bilgiler0 Mesaj
●30 Görüntüleme