Zihinsel gelişim daha anne karnındayken başlar ve doğuma kadar gecen surede ve ilk 5 yıllık surede, tum hayatımız boyunca bizi etkiyecek anatomik ve zihisel yapımız, becerilerimiz, sosyal ozelliklerimiz şekillenir. Ozellikle gebeliğin oluşumunun 4. haftasında başlayan sinir sistemi gelişimi, 10. haftaya temel farklılaşmayı tamamlar ve bu sureden sonra bina bu yapıların ustune inşa olur. Temeldeki gelişim eksiklikleri cok ciddi sonuclar bırakırken, daha sonraki bozuklular daha az gozle gorulur ama belkide zeka ve entellektuel fonksiyonlarda bazı eksikliklere neden olabilir. Kimi calışmalar 30 lu 40 lı yaşlarda ortaya cıkan bazı hastalıkların, belki de bu donemde hic de onemsemediğimiz bazı faktorler tarafından tetiklenen yapısal gelişim yetersizlikleri sonucu ortaya cıkabilceğini gostermektedir. Tıpta tanı ve tedavi alanlarındaki gelişmeler ve başarılar artıp bu tur hastalıkların azalmasıyla birlikte, artık cocuklarda zeka gelişimi beraberinde entellektuel zeka gibi ilerki yaşantısındaki sosyal kapasitesinden bahsedilmekte ve on plana cıkmaktadır.
Hamilelik her kadın icin zor, hem anne hemde bebek icin bir takım riskkleri taşıyan ama bir o kadar istenen bir surectir. Risk bu donemin ilk zamanlarının henuz anne tarafından hamile olup olmadığının bilinmediği ilk 4-6 haftalık surectir ve aslında en tehlikeli donemdir. Cunku anne adayı gebeliğin var olduğu ilk 15 gunu zaten fark etmeden gecirecek ve beklenen adet tarihine vardığında, bazen hafif bir kanama, belkide arada olan duzensizlikler ya da bir sefere ozel bir gecikme gibi değerlendirilip bir sonraki adet tarihini bekleyecektir. Bir sonraki tarihte de gecikme varsa o zaman hekime başvurup gebelik konusunda gerekli muayene ve testler uygulanacak tum organlar ve tum sinir sistemi gelişimi icin cok onemli ilk 6 hafta aşılmış olacaktır.
Gebeliğin bu ilk zamanları hem tum organların gelişimi ve 4. haftadan itibaren beyin ve sinir gelişiminin başlangıcıdır. Bu zaman icinde kullanılan ilaclar, beslenme durumu, annenin fiziksel ve ruhsal sağlığı bebeği etkileyecek ve ilerki yaşamında belirleyici rol oynayabilecektir. Beyin ve sinir sistemi gelişimi acısndan dengeli beslenmenin onemi yanında ispat edilmiş ve eksikliğinde organ ve doku gelişimindeki yetersizlik ve kalıcı sakatlıklara (hidrosefali, omurilik gelişim bozuklukları gibi) yol acabilen Folik asitten bahsetmek gerekir. Bu vitamin sağlıklı sinir sistemi gelşimi icin gerekli ancak tek başına yeterli değildir. Bu maddeye doğal halde taze sebze, meyve, patates, baklagiller, kepekli ve sut urunlerinde rastlanır. Folik asit hamile kalmak isteyen ve yeni hamile kalmış olan butun kadınlar faydalıdır ve hamile olmadan once, ekstra folik asit almaya başlanırsa akıllıca davranmış oluruz. Orneğin doğum kontrol hapını kullanmayı hamile kalmak istediğiniz icin bırakacağınız zaman, aynı zaman da folik asit tabletleri almaya başlayabilirsiniz.
Her zaman tam olarak başarılı dollenmenin gununu tahmin etmek mumkun değildir. Fakat goz onunde bulundurmanız gereken dengeli beslenme ve folik asit kullanımına dollenmeden en az dort hafta once başlamanızın cok uygun olmasıdır. Boylece henuz doğmamış cocuğun gelişimi icin onemli olan yeterli folik asit (ozellikle dollenmeden sonraki ilk 4 hafta) vucudunuzda yeterli oranda bulunmasını sağlamış oluruz. Folik asit kullanmaya hemen hamile kalmayı başaramamış olsanız dahi devam etmekte yararlıdır. Gebelikte dengeli beslenmek sadece belli vitamin ve minarelerin alınmasından ibaret olmayıp hem protein hem enerji hemde taze sebze ve meyvelerden dengeli beslenmektir. Bu konuda cok fazla secici olmadan mumkun olduğu kadar doğal gıdalardan oluşan bir diyet gerekli takviyelerle yeterli olacaktır.
Fizyolojik olarak bu donem anne icin tum vucut sınırlarının sonuna kadar zorlandığı metabolizmasının, hormonal ve ruhsal dengesinin tamamen değiştiği, ihtiyaclarının cok artığı ve ruhsal fiziksel her turlu desteğe ihtiyacı olduğu bir donemdir. Anneye yaptığınız her turlu destek ve yardım aslında size annenin ve bebeğinizin sağlığı olarak geri donecektir. Buna karşılık fotus de ihtiyacı olan her şeyi annede yetersiz dahi olsa, hatta anneye zarar verecek de olsa, ondan temin etme eğilimindedir ve bu şekilde kendini garantiye almaya calışacaktır. Bu donemde annenin ic huzuru, cok ağır olmayan ancak tamamen hareketsiz kalmadan yapacağı duzenli fiziksel aktiviteler doğum sırasında anneyi, sonrasında cocuğunun sağlığını olumlu etkileyecektir. Bu egzersizler gunluk yarım ile birer ssaatlik sakin bir cevrede yuruyuşler, mumkun olursa yuzme veya spor salonunda uygun egzersiz programları şeklinde olabilir. Yapılan calışmalar son 3 ay icinde anne karnındaki bebeğin dış ortamdan haberdar olduğu, annenin ve babanın seslerini, dokunuşlarını, onların ruhsal hallerini ayırt edebildiği ve tepki gosterebildiği gostermiştir. Bu donemde aile ici huzur, mutluluk, sakinlik, annenin dinlediği muzikler bile cocuğun ruhsal ve zeka gelişiminde etkili olabileceği duşunulmektedir.
Ozetle, hamilelik oncesinden başlayan ve hamilelik suresinde doktor kontrolunde devam ettirilen vitamin ve minarel destekli, dengeli bir diyet, dingin sakin bir ortamda rahat ruh hali, ılımlı fiziksel aktivite ve annenin hoşuna gidecek sosyal aktiviteler bebeğin anatomik olarak herhangi bir sakatlığı olmadan sağlıklı beyinsel ve sinir sistemi gelişimi yanında zeka gelşimi ve sosyal yapısının oluşumuna olumlu katkısı olacaktır.. Doğum sonrası donemde bu ortamın devam ettirilmesi ve anne sutunun mumkun olduğu kadar uzun sure verilmesi bu gelişim surecini olumlu etkileyecektir
[h=2]Antalya Beyin Cerrahi uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]
Anne karnında beyin - sinir sistemi gelişimi ve riskler
Sağlık0 Mesaj
●27 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sağlık
- Anne karnında beyin - sinir sistemi gelişimi ve riskler