Anne baba olmak, cocuk sahibi olmak isteyen butun ciftlerin en buyuk hayali, ulaşmak istedikleri bir statu aslında. Hep iyi anne baba olmaktan konu acılır, hep anne baba olmak uzerine yazılan cizilen bir şeyler vardır. Zaman zaman en fazla kafa karıştıran kavram olarak da hep bu anne baba olmak konusu cıkar karşımıza. Gercekten iyi ebeveyn olmak ne demektir, nasıl iyi anne baba oluruz konusunu tekrar gozden gecirmekte fayda var. Bilindiği gibi bir cocuk sahibi olduğumuz anda toplumsal rolumuz, eş durumundan bir anda anne baba konumuna gecer ve bu konumun hakkını nasıl vereceğimiz konusunda genellikle de eğitim alacağımız herhangi bir kurum yoktur. Cocuk sahibi olduktan sonra biraz el yordamıyla, biraz doğal icgudulerimizle, biraz da cevremizden duyduklarımızla ve oğrendiklerimizle yolumuzu bulmaya calışırız.
Bu arada elbette hatalar da yaparız, istemediğimiz bazı durumlara yol acarak, cocuklarımıza olumsuz bazı mesajlar da verebiliriz. Butun her şeyin telafisi olabilir belki ama iş cocuk eğitimi olunca durum tam anlamıyla bir ‘İnsan Muhendisliği’dir ve bazen telafisi zor sıkıntılar yaşanabilir. O nedenle bilmemiz gereken en onemli şey; anne baba olmanın da oğrenilebilir bir kavram olduğu ve cocuk yetiştirmenin her aşamasında bizim de eğitim aldığımız ve her an yeni şeyler oğreniyor olduğumuzdur.
Cocuğun ihtiyaclarının farkında olarak, gerekenleri karşılayan, onun ayakları uzerinde durmasını sağlayacak sorumluluk ve donanımları kazandıran, olayların sonuclarıyla karşılaşmasını sağlayan, hem kendisinin hem de başkalarının hak ve ozgurluklerine saygı duyan anne babalar ideal ebeveyn davranışı gosteren anne babalardır diyebiliriz. Anne baba olmak zordur, yorucudur ve tum omrunuzu ipotek altına alan vazgecilemez bir yaşam sozleşmesidir. Dolayısıyla cocuk yetiştirmek konusunda iyi anne baba olmak dediğimiz kavramın ici gercekten dolu olmalıdır.
FARKLI COCUKLAR, FARKLI ANNE BABALAR
Anne baba olmanın belki de en onemli ve temel kuralı; muthiş bir hoşgoru, sınırsız, koşulsuz sevgi ve tutarlı, olculu ilgi sunabileceğimiz sağlıklı bir aile ortamı sağlayabilmektir. Bu ortam anne baba ayrılsa bile sağlanabilir ve hem anne hem baba cocuğuna kendi yaşam dongusu icinde son derece duzgun,sağlıklı bir ortam sunabilir. Bu imkansız bir şey değildir ve hatta sorunlu evliliklerde cocukların daha sağlıklı ve mutlu olmaları acısından eşlerin beraber yaşamaktansa ayrılmalarının daha yararlı olduğu da bir gercek. Evlilik ilişkisi başka şeydir, cocuklarla olan ebeveynlik ilişkisi başka şey. Elbette tercih edilen anne baba ve cocukların bir arada yaşamasıdır ancak bu her zaman mumkun olmadığından onceliğimiz cocukların psikolojik olarak daha mutlu olacakları ortamlarda yaşamalarıdır. Anne baba olmak, bircok acıdan okuduğumuz hemen hemen her şeyden farklıdır, kitabi bilgilerle anne baba olmak neredeyse imkansızdır. Her cocuk farklıdır ve her cocuğun kişiliği,yapısı, beğenileri,beklentileri hem doğuştan getirdiği hem de sonradan edindiği bir takım değerlerle şekillenir. Dolayısıyla bir başkasının cocuğu 6 aylık diş cıkarırken sizin cocuğunuz 1 yaşına kadar diş cıkarmayabilir. Ya da yeğeniniz, iki saatte bir acıkan bir cocuk olabilir ama siz kendi kızınıza cok zor yemek yedirebilirsiniz. Durum tamamen cocukların yapıları ve anne babaların tutumlarıyla ilgili bir şeydir. Ustelik anne baba tutumları o kadar onemlidir ki cocuğun hayatını butun bir omur boyunca etkisi altına alır.
ANNE BABALARIN SIK YAPTIĞI HATALAR
Cocuklar dunyaya geldikleri andan itibaren anne babalarının neye evet, neye hayır diyeceklerini gozlemler ve eğer kullanabilecekleri bir acık bulurlarsa sonuna kadar kullanırlar. Bu anlamda her cocuk bencil davranabilir ve eğer kurallar baştan doğru konulmaz, sınırlar doğru cizilmezse, cocuk anne babasının kendisine olan toleransını cıkarları doğrultusunda kullanır. Burada yanlış olan bir şey yok, yanlış olan anne baba tutumlarındaki tutarsızlıktır.
Ebeveynlerin sıklıkla yaptığı hatalara baktığımızda ozellikle bir durumla karşılaşıyoruz: Anne ve baba arasındaki goruş ayrılığı ve buna bağlı olarak cocuğa karşı sergilenen farklı tavırlar. Cocuklara kısıtlama getiren anne baba davranışının devamını getiremiyor, cocuk ağlayıp ısrar etmeye başlayınca anne babanın direnci duşuyor. Dediğini yaptırdığını goren cocuk, bu davranışı alışkanlık haline getiriyor ve her isteğini yaptırmak amacıyla surekli olarak bu yolu seciyor.
Cocuğa verilecek ceza ya da uygulanacak kural o anda alınan bir karar olabiliyor ve duruma gore değişebiliyor ya da bu karardan cocuğun haberi olmuyor. Yanlış yaptığında uygulamayla karşılaşınca cocuğun gosterdiği tepki normalden daha şiddetli olabiliyor. Anne baba cocuğa karşı ortak sergileyecekleri davranışı belirlemiş olsalar bile bunu cocuğa anlatmıyorlar ve ceza vermek zorunda kaldıklarında cocuğa cok sert davranıyor, acıklama yapmıyor, hatta şiddet uygulayabiliyorlar.
Cocukla olan ilişkilerde zaman zaman cok katı olan anne baba kendi aralarında son derece esnek ve hoşgorulu davranabiliyorlar, bu da cocukta ciddi hayal kırıklıkları yaratıyor. Ebeveynlerine ve kendisine guveni azalan cocuk saldırganlaşıyor. Aileler cocuğu da kapsayan ‘aile kuralları oluşturma’ bilincinde olarak davranmıyorlar. Her ailenin kendi yapısına ve geleneklerine gore bazı kuralları olması gerekirken, anne babalar bazen kendilerine uymayan davranışları, sırf başkaları oyle yaptığı icin uygulayabiliyor, duruma gore farklı tavırlar sergileyebiliyorlar. Cocuğa karşı korku ve tehdit silahını kullanan anne babalar bu yolla cocuklarına disiplin uyguladıklarını zannetseler de aslında en buyuk yanılgıya duştukleri nokta burasıdır. Başkalarıyla kıyaslama yapmak cocukta onarılması guc yaralar acıyor. Oysa Turk aile yapısında maalesef en sık yapılan hatalardan biri de budur. Mukemmeliyetci anne baba tutumu sergileyen ebeveynler, cocuklarıyla aralarındaki iletişime en buyuk engeli koyduklarının farkında bile değiller. Cocuğun adına hareket etme,duşunme ve karar alma davranışları, kendine ve cevresine guvensiz cocuklar yetiştirmekten başka işe yaramaz.
ANNE BABALARIN OLUMSUZ MESAJLARI
Farkında olarak ya da olmayarak cocuklarımıza son derece olumsuz bazı mesajlar verdiğimizi hatırlamakta fayda var. Verdiğimiz her mesajın, yaptığımız her davranışın cocuklarımızın kişiliğinde ve dolayısıyla geleceğinde cok onemli ve kalıcı izler bırakacağını unutmamak gerekiyor. Genel olarak cocuklara verdiğimiz olumsuz mesajlara baktığımızda hepimize cok tanıdık gelen noktalar bulacağımız kesin:
-Her şeyin en iyisi, en mukemmeli olmalıdır.
-Yanlış yapma hakkın yok, her şeyi doğru yapmalısın.
-Başarılı olursan seni daha cok severim.
-Benim dediğim gibi davranmalısın.
-Seni buyutmek icin ne fedakarlıklara katlandık.
-Kardeşin senden daha başarılı.
DOĞRU ANNE BABA TUTUMU VE DOĞRU MESAJLAR
Anne baba olarak cocuklarımızla olan ilişkimizde bilmemiz gereken en onemli nokta, cocukların bizim birer kopyamız olmadığı, aksine bizden farklı ve bağımsız ayrı kişiliklere sahip bireyler olduğudur.
Dolayısıyla cocuklarımız, bizim isteğimizle ya da zorumuzla şekil alan varlıklar olmaktan cok, kendi kişisel ozellikleriyle dunyaya gelen ve bu ozelliklere uygun yeteneklere sahip cocuklardır. Anne baba olmaksa cocukların kişilik ozelliklerine saygı gosterip kabul ederek,gelişmelerine yardımcı olmakla doğrudan doğruya ilişkilidir.
Ana-baba cocuğundan yaşı ve yeteneklerine uygun isteklerde bulunan, cocuğun kendine olan guvenini sağlayan, yaşının ustunde bir beklenti icine olmayan bir tutumla sağlıklı ortam hazırlayabilmelidir. Ozellikle okul ve meslek secimlerinde oncelik cocuğun ilgi ve yeteneği olmalı ana-babanın heves ve tutkuları on plana alınmamalıdır.
Cocuğunu bağımsız bir birey olarak kabul eden, ona sevgisini koşulsuz sunarak olumlu ilişki kurmaya calışan kişiler sağlıklı anne babalardır. Ozellikle eğitim konusunda bilinmelidir ki sevgi temeline dayanan eğitim sağlam ve başarılı bir eğitim yolunu acacak yegane şeydir.
Anne ve babanın hazırlaması gereken ortamda, cocuk her zaman anne ve babası yanındaymış gibi kendini guvenli ve hic yanında değilmiş gibi ozgur hissetmelidir. Ebeveynleri tarafından kendisine saygı duyulan cocuk, ustun benlik saygısı geliştirecektir. Anne-babalar aşırı koruyucu yaklaşımdan kacınarak cocuğun kendi kendini yoneten bir birey olmasına, sorumluluk bilinci geliştirmesine fırsat vermelidirler. Cocuğa yeterli duzeyde desteğin sağlandığı guvenli bir ortamda, ana-babanın sağladığı disiplin ve eğitimin nitelikleri de olumlu olacağından cocuktan yansıyan her şey olumlu olacaktır.
Unutmayın;
-Hayat sadece ders,codev ve sınavdan oluşmuyor.
-Her ne olursa olsun, cocuklar sizin cocuklarınız ve her ne olumsuzluk olursa olsun, sığınacakları başka yer yok.
-Hayatta mukemmel diye bir şey yoktur. Cocuklar ellerinden geleni yapmak uzere yetişmeliler.
-Cok kucuk yaşlardan itibaren kendi ihtiyaclarını karşılamayı oğrenmeliler.
-Başkaları cocuğunuzdan farklı, cocuğunuz da başkalarından farklı bir birey. Diğerleriyle cocuğunuzu kıyaslamayın.
-Herhangi bir sorunda cocuğunuz adına cozumler uretmeyin, onun adına kararlar almayın.
-Cocuğunuzu surekli eleştirmek doğru davranışlar geliştirmez. Sadece olumlu davranışları taktir ederseniz, olumlu karşılık gorebilirsiniz.
-Yetişkinler olarak bizler de yanlışlar yapabiliyoruz. Mesele yanlışlardan ders alabilmek ve tekrarlamamaktır.
Cocuklara verilmesi gereken mesaj da bu olmalıdır.
[h=2]İstanbul Psikoloji uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]
Anne babaların hataları
Sağlık0 Mesaj
●26 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sağlık
- Anne babaların hataları