Damarın zayıf noktasının balon oluşturması anlamına gelen anevrizma, kanamalı ve kanamasız şekilde karşımıza cıkıyor. Toplumun yuzde 1-6’sında anevrizma olup, bu kişilerin yuzde 1’i bile anevrizması olduğunu bilmemektedir.
radyoloji-uygulama" height="240" src="http://www.ozencminareci.com/images/stories/anevrizmada-nororadyoloji-uygulama.jpg" width="240" />
Anevrizma bazen hic bulgu vermeden ortaya cıkar ve anevrizmaya bağlı beyin kanaması geciren hastaların yuzde 20’si o anda kaybedilmektedir. Hastalık kalıtımla ilgilidir ve muhakkak onlem alınması gerekmektedir.
. Anevrizma nedir, nasıl bir sorundur?
Anevrizma damar problemidir, damarın zayıf bir noktasının, (doğuştan zayıf da olabilir daha sonradan edinsel olarak meydana gelen zayıflık da olabilir) balon oluşturmasıdır. Bunu bir otomobilin fabrikasyon hasarı olan lastiğin balonlaşması gibi duşunebiliriz.

“TOPLUMUNDA YUZDE 1-6’SINDA ANEVRİZMA VAR”
. Bir kişide anevrizma olup olmadığı nasıl anlaşılır? Anevrizması olduğu halde bunun bilmeden yaşayan cok kişi var mı?
Son yapılan calışmalarda toplumun yuzde 1 ila 6’sında beyin damarında anevrizma olduğu saptanmıştır ve bu cok ciddi bir rakamdır. Bu insanların belki de yuzde 1’i bile anevrizması olduğunu bilmiyor. Maalesef coğu kez hicbir bulgu vermeden beyin damarında anevrizma oluyor, gunun birinde bu anevrizma ya patlıyor da kişi haberdar oluyor ya da bununla yaşamını tamamlıyor. Anevrizma sorun cıkarmadığı icin kaybedilen o hastanın anevrizmasından haberimiz olmuyor. Ozellikle aranmazsa bulunmaz.

. Anevrizması olan kişilerde birtakım şikayetler olabilir mi? Onemsenmeyen baş ağrıları, anevrizmadan kaynaklanabilir mi?
Anevrizma karşımıza nasıl geliyor sorusuna bakacak olursak, kanamış ve kanamamış olarak ikiye ayırmamız gerekiyor. Kanamış olan anevrizma, beyin kanamasıdır; zaten onu gozden kacırmak pek mumkun değil.
Onemli olan kanamamış anevrizmaları yakalamak, yuzde 6’ya kadar cıkan populasyonu ilgilendiren bir konu bu. Kimisinde hicbir zaman hicbir şikayet olmaz. Bazı anevrizmalar bazı kişilerde baş ağrısı ile ortaya cıkabilir. Bazıları da bir başka nedenle kişide inceleme yapıldıysa, MR cekildiyse tesadufen ortaya cıkan anevrizmalardır.
Bir başka cıkış şekli de, anevrizma patlamadan buyurse komşu sinirleri sıkıştırır o zaman o dokular işlerini aksatır. Bu niye aksadı diye baktığımızda onun yanında buyuyen ve o dokuyu ezen bir anevrizma ile karşılaşırız.
Bu, hangi damarda ise o damarın komşuluğundaki fonksiyonlar etkilenebiliyor.”

“ANEVRİZMALARDA KALITIMIN ETKİSİ VAR”
. Risk faktorleri nelerdir? Anevrizma kimlerde goruluyor, bu hastalığın kalıtımla ya da birtakım hastalıklarla ilgisi var mı?
“Kalıtımla ilgili olan bolumu var ama toplumun kucuk bir bolumunu ilgilendiriyor. Mesela polikistik bobrek dediğimiz hastalıklarda veya başka birtakım kalıtsal hastalıkları olan, genel organ sistemlerini ilgilendiren hastalıklarda sık goruluyor. Bir de ailede anevrizma varsa, o kişilerde gorulme ihtimali biraz daha artıyor.”
. Anevrizmanın onemi nedir? Olume neden olabilen bu hastalık, başka ne gibi sorunlara yol acıyor orneğin inmeye yol acabilir mi?
“Anevrizma buyuduğu icin etrafındaki siniri sıkıştırıp o işi aksatmasının dışında, anevrizmaya bağlı beyin kanaması geciren hastaların yuzde 20’si o anda kaybediliyor. Bunların bir kısmı izleyen bir ay icerisinde kaybediliyor, hastaların bir bolumu de sakat kalıyor. Beyin kanaması gecirenlerin yuzde 30 gibi bir bolumu mutlu azınlık olarak daha sonra sağlığına kavuşuyor.”
. Herhangi bir nedenle beyninde anevrizma tespit edilen bir kişi eğer hipertansiyon hastası ise ya da sigara kullanıyorsa anevrizmanın patlama riski daha mı artar?
“Bu hastalarda anevrizma olma ihtimali cok artar. Anevrizması olan kişide tansiyon yuksekliği, kontrolsuz tansiyon ve sigara kullanımı varsa o anevrizmanın kanama riski de daha cok artar.”

“HERKESE ANJİYO YAPMAYA GEREK YOK”
. Tanı yontemi nedir?

“Damarı gormenin en iyi yolu anjiyo yapmaktır ama boyle bir kuşku var diye herkese anjiyo yapmaya gerek yok. Eğer anjiyo cok buyukse MR gosterir, ama bilgisayarlı tomografi ile sağladığımız anjiyo goruntulerinde cok kucuk değilse anevrizmaları saptamak mumkun olabilir.”
. Kişide, herhangi bir MR, anjiyo sonucunda anevrizma tespit edildiyse ne yapıyorsunuz? Burada tedaviye yaklaşım nasıl oluyor?
“Beyin cerrahisi konseptinde bir hastada anevrizma saptandıysa mutlaka ameliyat oneririz. Bu anevrizmadan bir şey olmaz, yaşamınıza devam edin demek doğru olmaz cunku ne zaman, ne olacağı belli değildir. Bu, aynen İstanbul depremi gibidir, olur mu olmaz mı, ne zaman olur, ne şiddette olur, başımıza ne gelir bunları kestirmek mumkun değil. Bu yuzden depreme kişisel olarak ya da toplum olarak nasıl hazırlanmamız gerekiyorsa anevrizma varlığında da buna karşı mutlaka bir tedbir almak lazım.”

“KASIKTAN GİRİLEREK BEYİN DAMARLARI TEDAVİ EDİLİYOR”
. Girişimsel nororadyoloji nedir?

“Girişimsel nororadyoloji, butun dunyada radyolojinin bir yan dalı olarak gelişti. Kendini kanıtlayana kadar cok eleştiri aldı ozellikle de beyin cerrahlarından. ‘Bizim yaptığımız ameliyat daha iyi oluyor. Sizin yaptığınız ameliyat işe yaramıyor’ şeklinde eleştiriler vardı ama yaklaşık 20 yıllık surecte goruyoruz ki anevrizmayla uğraşan beyin cerrahlarının hepsi birden mumkunse ‘bu işi biz de oğrensek, biz de yapsak’ demeye başladılar. Dolayısıyla girişimsel nororadyoloji, goruntulemeye dayanıyor.
MR ve BT ile elde edilen goruntulerle tanı konuyor ama damarın gercek durumunu ortaya koymak icin anjiyo yapılması gerekiyor. Bunlar radyolojik yontemlerle yapılıyorlar. Girişimsel nororadyolojide de yine anjiyo yontemi kullanılarak damarın icinden gidip butun tedavi damarın icinden yapılıyor. Yani kafada kesik olmuyor, yara olmuyor, kasıktaki yaklaşık 2 milimlik bir delikten girip beyindeki damarları ameliyat etmek mumkun.”

. Kişide eğer kanamamış bir anevrizma varsa nasıl bir tedavi uyguluyorsunuz?
“Anevrizma varsa ameliyat edilmelidir; acık ameliyat da olabilir, kapalı ameliyat da olabilir. Biz kapalı ameliyatları yapıyoruz. Kapalı ameliyat olsa dahi bir yerde doktor varsa risk var demektir, doktor ilac yazdığında da risk soz konusudur hele hele eliyle bir şeyler yapıyorsa bu risk artar. Riskin olabileceğini duşunmek lazım, sonucta bu elle yapılan bir iştir. Bunun da riskleri vardır, hastaya bunu kapalı, ameliyatsız halledeceğiz dersek o zaman hastayı yanlışlıkla korkusuzluğa yonlendirmiş oluruz. Yapacağımız iş ameliyattır, bunun riskleri olabilir, hasta da bunun farkında olmalıdır.”
. Endovaskuler cerrahi beyindeki anevrizmalar soz konusu olduğunda nasıl yapılıyor? Ameliyathane şartlarında mı yapılıyor? Ne kadar suruyor? Hastanın hastanede kalması gerekiyor mu? İşlem sırasında anevrizmaya ne yapıyorsunuz?
“Bizim ameliyathanemiz anjiyografi odasıdır. Ameliyat gibi steril koşullarda yapılıyor, hastaya genel anestezi veriliyor. İşlem ortalama 1-2 saat suruyor. Anestezinin ardından kasıktan giriyoruz, şah damarlarına kılavuz kateter dediğimiz kalınca (2 milimetre) bir boruyu koyuyoruz. Bunun icinden de mikro kateterle (1 milimetreden daha ince) gidiyoruz ve anevrizmaların icine giriyoruz ve telden sarmallarla bir yumak orup dolduruyoruz. Amac anevrizmanın icine kan girmemesidir. Ya doldurulacak ya da boynu kapatılacaktır, bunun başka caresi yok.
İcini tamamen doldurduğumuzda o anevrizma artık tedavi olmuş diye kabul edilir. Bazen anevrizmanın ağzı geniş oluyor, ağzına sardığımız yumak ana damara taşabiliyor. O zaman boynuna koruyucu bir stent dediğimiz telden orgu bir boru koyuyoruz ki ana damara taşmasın. Anevrizmanın ağzı cok genişse ve anevrizma cok buyukse anevrizmanın ağzına daha ozel daha sık orgulu stentler koyuyoruz ki kan akımını normal damar yonune yonlendirsin, anevrizmanın icine kan akımı girmesin diye… O zaman anevrizmanın icine bir şey koymadan da iş halledilebiliyor.”

“TEDAVİ OLAN HASTAYI 5 YIL İZLERİZ”
. Beyninde anevrizma olan ve endovaskuler tedavi uygulanan hastalar nelere dikkat etmeliler? Bu stentlerin belirli bir omru var mı?

“Amac icini doldurmak veya icine kan girmesini engellemek. Anevrizmanın icini doldurduysak ozel bir şeye gerek yok ama kontroller yapılır. Endovaskuler tedavi uygulanan hastaları en az 5 yıl izlemek isteriz. Cunku bu hastanın damarının o bolgesi hastadır, burada yeni bir şey gelişebilir mi, bu hasta damar sağlığı acısından sabıkalıdır, diğer damarlarında bir şey gelişir mi, eğer bu anevrizma cok buyuk bir anevrizma ise zamanla boynu nuksedebilir. Gerekirse ikinci bir tedavi yapmak gerekebilir. Sırf koil değil de stent de kullandıysak o zaman damar icine yabancı bir madde koymuş oluyoruz bu yuzden elbette kan sulandırıcı ilacı duzenli olarak kullanması gerekir.”
Hastaların sigara icmemeleri, tansiyonlarına dikkat etmeleri, hepimizin uymaya calıştığı sağlıklı yaşam kurallarına uymaları gerekir.”

. Beyinde bir kanama soz konusu ise yani anevrizma patladıysa tedaviye yaklaşım nasıl oluyor? Acık ameliyatın yanı sıra endovaskuler cerrahinin bir yeri var mı?
“Elbette var, beyin kanaması geciren hastada yapılması gereken şey, bu kanamanın sebebini aramaktır. Dolayısıyla MR gibi şeylerle vakit kaybetmeden MR anjiyolarla o hasta anjiyoya alınır. Anjiyoda anevrizma saptandığı zaman mumkun olan en kısa zamanda tedavi edilmesi lazım cunku kanamış bir anevrizmanın tekrar kanama riski cok yuksektir. Birinci kanamayı atlatan hastaların, ikinci ucuncu kanamalarda bu direncleri cok daha duşuk oluyor.
Yontem aynıdır ama hastaları doğru secmek gerekir. Orneğin, beyin cerrahı arkadaşlarla her hasta değerlendirilmelidir; 'o hasta hangi tedaviye uygundur, hangi branş daha fazla yararlı olur' şeklinde doğru bir muhasebe yapılmalıdır.”

“KANAMAMIŞ HASTADA RİSK YUZDE 1-2 CİVARINDADIR”
. Tedavi yontemlerinin ne gibi riskleri vardır?

“Kasıktan girdiğiniz andan itibaren bir suru şey olabilir ama bunların ihtimali nedir derseniz, kanamamış bir hastada genel olarak yapılacak işin riski yuzde 1-2 civarındadır.
Anevrizma kanayabilir, damar icinde bir pıhtı oluşup o pıhtı bir yere gidip tıkadığı damara bağlı bulgular ortaya cıkabilir veya anestezi ile ilgili problemler olabilir.”

. Endovaskuler tedavinin getirdiği avantajlar nelerdir?
“Anevrizmanın hangi damarda olduğuna gore, yapısına gore bazen endovaskuler tedavinin riski acık ameliyatın riskine gore cok daha duşuk olabilir. Hasta doğru secilmezse risk daha da fazla olabilir.
İşlem suresi cok daha kısadır, kanamamış hastalara coğu kez yoğun bakım gerekmez. İşlemden sonra 2-3 gun hastanede gozetim altında tutulur, taburcu olur. En gec 1 hafta sonra tamamen normal hayatına donebilir, acık ameliyatta boyle olmuyor.
Prof. Dr. Ozenc MİNARECİ

[h=2]İstanbul Radyolog uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]