Şimdi artık kırıntıları kaldı. Birkac sene sonra, bu kırıntıları da kaybolup sadece tarih sayfalarında yaşayacaklar... Arap Bacılar'dan, halayıklardan, dadılardan soz ediyoruz. Bu isimler bile onların bir evde ne kadar onemli olduğunu, incelik isteyen işlere verildiğini kolaylıkla anlatabilmektedir. Bundan 50 sene evveline kadar sadece buyuk konaklarda, yalılarda, koşklerde değil, orta halli ailelerin konak yavrusu denilen birkac odalı evlerinde dahi, muhakkak bir Arap Bacı bulunurdu. Sudan'dan, Habeşistan'dan, hatta Afrika'nın gobeğinden getirilmiş olan bu zenci kadınlar, siyah tenleri ile eski yaşantılara ayrı, hem de cok sevimli, zevkli bir renk katarlardı.

Vazifeleri cok ceşitli ve onemli idi bu kadınların. Gayet guzel yemek pişiren bacılar, cocuklara bakan dadılar, orta işleri goren halayıklar, varlıklı evlerin tatlı simalarıydı. Zengin konaklarında bu bacılardan birkac tanesi bulunur, hepsine ayrı gorevler verilirdi. Orta halli ailelerde ise, butun bu işler tek bir bacıya verilir, boyle olduğu icin de zavallı zenci kadına dur, otur olmaz, butun gunduz ve geceleri de gec saatlere kadar durmadan calışıp, ayakta kalırlardı. Hele Ramazanlar'da...

Bacıların işleri busbutun artardı. Her gun en azından 8-10 ceşit yemek hazırlamak, iftardan sonra da sahur yemeklerinin hazırlığına girişmek her zaman onların işi idi. Arap Bacılar'ın Ramazan geceleri uykulu uykulu oradan oraya dolaşmaları, sahur pilavının pirincini ayıklarken uyuyakalmaları, hele bazen yemekleri ateşte unutup yakmaları, ev halkında hiddet değil, hoş bir gulumseme yaratırdı. Cunku Arap Bacılar, evde en sevilen insanlardı. Onlara emektar gozu ile bakılır, belki fazla iş yuklenirdi ama; kalplerinin kırılmamasına da cok dikkat edilir, adeta el ustunde tutulurlardı.

Onlar da yanı şekilde ev halkını severlerdi. Orneğin, evin kızı gelin olup gidince, oz anne ve babasından daha fazla uzulurler, ana-babasının uzuntusu zamanla azaldığı halde bu hisli kadınlar senelerce gizli gizli ağlarlardı. "Deryalarda yuzer balıklar, Bizim bekci baklava sayıklar. Arap Bacı'yı sorarsanız, Uykuda pirinc ayıklar."