Bir koylu eşeğiyle katırını iyice yukleyerek şehre doğru yola cıkmış. Yol uzun, hayvanların yuku ise oldukca ağırmış. Katıra gore biraz daha yaşlıca olan eşek duz yolda, zorlanarak da olsa, vaziyeti idare edebilmiş. Ancak, dağa tırmanırken, bakmış ki dayanamayacak, katıra yukunun ağır geldiğini ve birazını alıp ona yardımcı olmasını rica etmiş. Katır bu ricayı duymazlıktan gelmiş ve bir sure daha yola boylece devam etmişler. Sonra birden, zavallı eşek, o ağır yukun altında duşmuş ve olmuş.
Yola devam etmek zorunda olan koylu, bunun uzerine; once, olen eşeğin uzerindeki yuku almış ve katırın yukunun ustune eklemiş. Daha sonra, olen eşeğin derisini yuzmuş ve onu da katırın sırtına atmış.
Katır yaptığından pişman, yuku eskisinin iki katından fazla, “Ettiğimi buldum. Eğer eşeğe ihtiyacı olduğunda biraz yardım etseydim, şimdi bu halde olmazdım” diyerek, ic cekmiş.
(Anonim, Cev. Seden Tuyan)
İletişimin olmazsa olmazı...
Hayatımıza şoyle bir baktığımızda bizim duygularımızı duyarlı bir şekilde dikkate alan ve bizim olumlu davranabilmemizi sağlayan insanların varlığı bizi mutlu eder, yokluğu ise uzer. Cunku, başkalarının duygularını ve bakış acılarını kavrayabilen kişiler, etrafındaki insanların gereksinimlerini cok iyi anlar ve karşılarlar. Bu bakımdan, başarılı ve verimli ilişkiler kurabilen bir oğretmen, bir yonetici, eş ve ebeveyn kısacası insan olarak hayatın her kademesinde kurduğumuz diyalogların verimli birer alış verişe donuşmesini sağlayan, problemlerimizi cozulur kılan ve sihirli bir fark yaratan sır, hep bu anlayış dolu yaklaşım tarzı olmuştur. İşte, bu yaklaşım tarzı “empati” nin ozunu oluşturur. Bu tarzdan uzaklaşan ilişkilerde korku, ofke, uyumsuzluk, tutku eksikliği, neşesizlik ve en onemlisi verimsizlik hakim olmaya başlar.
Empati nedir?
Empati kişinin bir diyalog sırasında karşısındakinin duygu ve duşuncelerini anlayabilmesini ve boylece duyarlı bir yaklaşım icinde olmasını sağlayan bir Duygusal Zeka becerisidir. Empati becerisini iyi kullanabilen kişiler bu anlamda, iyi bir dinleyici olmalarının yanı sıra, karşıdaki kişinin dile getirmediği duygularını da sezebilir, bakış acılarını kavrayabilirler. Bu bakımdan, empati kişinin farklı olan ya da başka kulturden gelen insanlarla iyi gecinebilmesini sağlar . Empati kurabilmemiz icin gerekli olan uc oğe vardır :
* Empati kuracak kişi kendisini karşısındakinin yerine koymalı, olaylara onun bakış acısıyla bakmalıdır.
* Empati kurmuş sayılmamız icin karşımızdaki kişinin duygu ve duşuncelerini doğru olarak anlamamız gereklidir.
* Empati kuran kişinin zihninde oluşan empatik anlayışın karşıdaki kişiye doğru olarak iletilmemesi durumunda empati kurma surecini tamamlamış sayılmayız.
Orneğin, bir arkadaşınızın patronuyla arası bozuk ve canı cok sıkkın, haksızlığa uğradığını duşunuyor ve hararetli bir şekilde derdini sizinle paylaşıyor. Siz, kendinizi onun yerine koyup neler hissettiğini anlayabilirsiniz. Onun duygularını icinizde hissedebilirsiniz. Ama, sıra bu durumu ona ifade etmeye geldiğinde, her şey yolundaymış gibi gulerek “halledersin, boş ver” diyebilirsiniz. İşte boyle davrandığınızda, yuzunuzdeki ifade, soylediğiniz soz ve icinizdeki duygular arasında bir celişki ortaya cıkar. Dolayısıyla da doğru empati kurmuş, fakat bunu karşıdakine yeterince iletememiş olursunuz. İletme gercekleşmediği takdirde empati tamamlanmış sayılmaz.
Duyguların dili
Duygularımızı hem sozlu olarak hem de sozlu olmayan yollarla dile getiririz. Ancak, cok nadir duygularımızı kelimelere doker, daha cok başka yollarla ipucları veririz. Başkasının ne hissettiğini sezebilmenin anahtarı ses tonu, jest ve mimikler, yuz ifadesi, değişik duruşları ve beden hareketleri gibi sozsuz ifadeleri okuyabilmektir (Goleman, 1995). Bebekler ve kucuk cocuklar konuşabilene kadar kendilerini bu yolla ifade ederler. Anne, ya da bebeğin bakımını ustlenen kişiler onun ihtiyaclarını vucut dilini okuyarak anlar ve karşılarlar.
Duygusal Zeka araştırmacısı, psikolog Dr. Goleman’a gore akılcı zihin sozcuklerle ifade bulur, duyguların tarzı ise sozsuzdur. Kişinin sozleri; ses tonu, el-kol hareketleri veya diğer sozsuz yollardan ifade edilenlerle celişiyorsa, duygusal gercek, aslen ne soylediğinde değil, nasıl soylediğinde saklıdır. Yapılan araştırmalar, duygusal mesajların yuzde doksanının hatta daha fazlasının sozsuz olduğunu gostermektedir. Bu durumda, insanların bize ilettikleri en onemli mesajları anlayabilmenin ve dunyayı başka bir kişinin bakış acısından gorebilmenin yolunun, sozlu mesajların yanı sıra –hatta daha cok- sozsuz mesajları tanımak, anlamak ve yorumlamaktan gectiğini soyleyebiliriz.
Diğer taraftan kişiye empatik tepki vermenin de başlıca iki yolu vardır. Yuz ifadesini, bedeni kullanarak onun anlaşıldığını gostermek ve sozlu olarak onu anladığınızı ifade etmek... Ancak en etkili yol bu ikisini birlikte kullanmaktır .
“Empati” tanımını iyi anlamak gerekir...
Başarılı iletişimin guclu aracı “empati” yanlış anlamalara da acık bir kavramdır. Bu konuda uc genel yanlış anlama bulunmaktadır :
* Empati “iyi bir insan olmak” anlamına gelmez. Sadece iyi insan olmak adına duşunce ve duygularımızı karşımızdakine doğru ve acık bir şekilde anlatamıyorsak, bu durum başka insanların duygularını kendi duygularımız gibi benimseyip herkesi hoşnut etmeye calışmak anlamına gelir - ki bu durum bir kabusu andırır ve hareket ozgurluğumuzu kısıtlar.
* Empati coğu kez “sempati” ile karıştırılmaktadır. Aslında bu iki kavram birbirinden cok farklıdır. Karşımızdaki kişiye sempati duyuyorsak, onun hissettiği duyguların aynılarını hissederiz ve karşımızdaki kişinin ne duşunduğu ve hissettiğiyle ilgili orneğin, “ sınavı kazanmana sevindim”, “kitabını kaybetmene uzuldum” gibi “ben” ve “benim” vurgusunu hissettiren kendi yorumumuzu ortaya koyarız. Yani sempati duyduğumuz kişiyi anlamamız ve kendimizi onun yerine koymamız şart değildir. Bunlar iyi niyetli yaklaşımlar olmasına rağmen karşı tarafı etkilemekte yetersiz kalır. Oysa ki empati kurduğumuzda karşımızdaki kişiyle aynı duyguları ve goruşleri paylaşmamız gerekmez, sadece onun duygularını anlamaya calışırız. Diğer bir deyişle empatik cumleler “sen” vurgusunu taşır. Bu durumda sozlu ifadelerimiz “sınavı kazandığına seviniyor olmalısın”, “kitabı kaybettiğine uzulmuşsundur” gibi karşımızdaki kişiyi anladığımızı hissettirecektir.
* Empatik yaklaşım, karşıdaki kişinin duygu ve duşuncelerini koşulsuz olarak kabul etmek anlamına gelmez. Bu anlamda “empati kurmak” karşındakini anlamak ve anladığın şeye saygı duymak surecidir.
“Anlayış sahibine yaşam kaynağıdır.” Hz. Suleyman
Empati, empatiyi kuran kişi icin de onemlidir. Empatik olmanın kişiye kazandırdıkları bazı avantajları şoyle sıralayabiliriz:
* Diğer insanlarla daha cok yardımlaşır ve bu yuzden de cevreleri tarafından daha cok ozlenir ve sevilirler.
* Ne zaman ve ne kadar konuşmaları gerektiğini, ne zaman geri cekilip, ne zaman hamle yapabileceklerini iyi bilirler ve sonuc her iki tarafında yararına olur.
* Olayları ve insanları okur, sağlam veriler toplar, onemli detayları fark ederek hareketlerini uyarlar ve boylece maksimum etki yaratabilirler.
* Farklı insanlar karşısında ne tur strateji ve taktikler kullanabileceklerini bilirler ve bu yuzden ozellikle iş ilişkilerinde başarılı olurlar.
Empati geliştirilebilir...
Empati olculebilen ve geliştirilebilen bir beceridir. İşte size empati becerinizi geliştirebilmeniz icin birkac oneri...
* İyi bir dinleyici olun ve sadece cevap vermek icin değil, anlamak icin dinleyin. Anladığınıza emin olmak icin sorular sorun.
* Sadece kulaklarınızla değil butun duyularınızla dinleyin. Beden dili ve ses tonlarından iletişim halinde olduğunuz insanların duygularını okumayı deneyin. Farkettiğiniz duyguya neyin sebep olabileceğini anlamaya calışın.
* Karşınızdaki kişinin derisinin altına girmeyi ve dunyayı onun gozleriyle gormeyi deneyin. Başkalarının duygu ve duşuncelerine saygı duyun.
* İnsanların sozlu olarak ifade ettikleriyle, beden diliyle ortaya koydukları duygular arasındaki uyuşmazlıkları fark etmeye calışın.
* İletişim konusunda yaşadığınız olumsuz deneyimleri tekrar gozden gecirerek benzer durumlarla karşılaşmamak icin bu deneyimlerden nasıl faydalanabileceğinizi duşunun.
* Kitap okurken veya film seyrederken karakterlerin neler hissettiklerini ve neden boyle hissedebileceklerini duşunun. Siz olsaydınız ne yapardınız?
"Alıntı"
a.s.
Duygusal Zeka ve Empati
Psikoloji, Ruh Sağlığı0 Mesaj
●21 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sağlık
- Psikoloji, Ruh Sağlığı
- Duygusal Zeka ve Empati