Sevgiye muhtac insan yavrusu sarılmayı, okşanmayı, opulup koklanmayı bekler bir halde dunyaya geliyor... Bebeğin hamilelik sırasında ve doğum sonrasında oncelikle annesiyle yaşadığı her şey; paylaştığı duygular, yokluğunu hissettiği dokunuşlar, onu bir omur boyu etkilemeye yetiyor. Annenin yavrusuyla kurduğu dokunsal/duygusal ilişkinin kalitesi ve yoğunluğu, cocuğun beyinsel gelişimini, sevgi kapasitesini, oz guvenini, aidiyet hissini belirleyen en onemli faktor olarak karşımıza cıkıyor. Fiziksel temastan mahrum kalan bebeklerde beynin ve merkezi sinir sisteminin sağlıklı bir şekilde buyuyemediği, sinaptik bağlantıların tam olarak kurulamadığı; bunun da, yakın ve uzak gelecekte ruhsal sorunlara, davranış bozukluklarına yol actığı bilimsel bir gercek.
Annenin fiziksel varlığı; dokunuşu, bakışı ve bakımı tum minik memelileri yaşama bağlayan, buyumeyi kolaylaştıran hayati bir unsur. Bunu icgudusel olarak bilen hayvanlar, yeni doğan yavrularını yalayarak motor fonksiyonunu guclendiren sinir uclarını aktive ediyorlar. Bebek maymunlar uzerinde yapılan deneylerde, anne temasından mahrum kalmanın yarattığı ´travmanın´ stres hormonlarını artırdığı, bağışıklık sistemini tehlikeye attığı, uyku duzenini alt ust ettiği gozlemlenmiş. Antropolog Ashley Montagu, anneleri tarafından buyutulmeyen beş dişi maymunu incelediğinde, hicbirimizin şaşırmayacağı bir olayla karşılaşmış. Bu maymunlar, kendi bebeklerine sahip olduklarında; ucu, yavrularına karşı tamamen ilgisiz kalmış, diğer ikisi de sert ve acımasız davranmış.
Biology of Love kitabının yazarı Dr. Arthur Janov, sevgi eksikliğinin beyin kimyasını etkilediğini, haliyle de beynin yapısını değiştirdiğini soyluyor. Yaşamını bu konuya adamış bir bilim adamı olan norospikolog Dr. James Prescott şoyle diyor: "Bir bebekte ya da cocukta depresyon ve yabancılaşma yaratmanın en kolay ve en hızlı yolu ona dokunmamak, sarılmamak veya onu taşımamaktır. Geniş kapsamlı bilimsel araştırmalar, beynin gelişim donemlerinde, bu tur duyusal stimulasyonların (dokunma, sallama ve koku) beynin normal bir şekilde buyuyup gelişmesi icin şart olduğunu kanıtladı." Bu stimulasyon yoksunluğuna Prescott´un verdiği isim, ´Somato-Sensory Affectional Deprivation´. Ozellikle beyinciğe, limbik sisteme ve frontal-temporal loblara tesir eden, ´Bedensel-Duyusal Sevgi Yoksunluğu´nun neden olduğu anormal duygusal ve sosyal davranışlar, ruhsal bozukluklar; kendilerini depresyon, yabancılaşma, anksiyete, ofke, şiddet, duşmanlık, alkol ve uyuşturucu bağımlılığı ile belli ediyor.Anne-cocuk sembiyozunda kilit rol oynayan hormonların başında, sevginin hormonu denilen oksitosin geliyor. Doğumu başlatan, rahmin kontraksiyonlarını ayarlayan, sut bezlerini tetikleyen, doğumun akabinde acı ve sızının dinmesine yardım eden, uykuyu getirerek enerji kaybını onleyen; sevginin akla gelebilecek her vechesinde varlığını gosteren işte bu hormon...
"Biz memeliler kendi turumuzun hayatta kalmasına yarayan bir şey yaptığımızda, morfin benzeri maddelerin salgılanmasıyla odullendiriliriz," diyen Dr. Michel Odent, anneyle bebeğin arasındaki bağın oluşmasında, bağların kopmamasında etken olan hormonların icinde annelik hormonu prolaktinin yanı sıra, oksitosinin de bulunduğunu soyluyor. Doğumu takip eden o hassas anlarda, bebeğin annenin goğsune yatırılması, iki kalbin ust uste carpması, bakışların kilitlenmesi oksitosin salgısını artırmakla kalmıyor; bebeğin beyniyle kalbi arasındaki diyaloğu aktive ettiği gibi, annede de farklı bir zekanın uyanmasına yol acıyor.
İşin eril kısmını, denklemin sizlere ait diğer parcasını unuttuğumu sanan sevgili babalar ve baba adayları; sizin sayenizde hayat goruşu şekillenen, duyguları derinleşen, oz guveni pekişen evlatlarınızın kendi iclerindeki maskulen enerjiyle ve karşılarına cıkacak tum erkeklerle kurdukları ilişkide sizin pozitif bir model olmanız cok, ama cok onemli.
Dokunuş yoksunluğunun, sevgi yokluğunun sadece bireylere değil, toplumlara da zarar verdiğini kabullenmekte gucluk cekenler, kulahlarını onlerine alarak, Dr. Prescott´un şu sozleri uzerinde duşunmeliler: "İnsan dokunuşunun sıcaklığı ve bedensel temasın guveni, toplumumuzdaki şiddeti azaltacak en etkili yoldur."
Sevmek dokunmaktır
Psikoloji, Ruh Sağlığı0 Mesaj
●4 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sağlık
- Psikoloji, Ruh Sağlığı
- Sevmek dokunmaktır