Teknolojinin baş dondurucu bir hızla ilerlediği asrımızda parapsikoloji mevzuunda da onemli ilerlemeler kaydedilmiştir. Bu kabilden olarak dunyadaki butun universitelerde parapsikoloji kursuleri kurulmuş, S.S.C.B.’de para normal hadiseleri inceleyen yirmiden fazla merkez teşkil edilmiştir. Sovyetler Birliği’nde yapılan istatistiklere gore bu calışmalara 1967 yılında sarf edilen para 12 milyon rubleydi.
Parapsikolojinin onemli bir dalı da ‘‘telepati’dir. Telepatinin kısa bir tarifi cok uzak yerlerde bulunan şahısların birbirleriyle maddi bir bağlantı olmaksızın anlaşmaları şeklinde yapılabilir. Telepati hadisesi tamamen ruhidir. 20 sene evvel Amerikalılar ‘‘Nautilis’ denen denizaltı ile denize daldıklarında, bir subayın 3000 mil otedeki bir yere gemideki haberleri telepati yoluyla sızdırması uzerine dunyaya sansasyonel bir haber yayıldı. Cunku nukleer denizaltı gibi son derece mahremiyeti gerektiren bir vasıtadan haberlerin 3000 mil oteye iletilmesi cok muhim bir hadisedir. Sovyetler Birliğinde parapsikolojik calışmalar bu hadise sebebiyle olmuştur. Bu hadise uzerine Sovyetler Birliği telepati mevzuuna onem vermiş ve Vlodivostok’ta ilk ruh araştırma merkezini kurmuşlardır.
Telepati tamamen ruhi bir hadisedir. Elektromanyetik dalga olamaz. Prof. Vassilyev telepat İvanova’yı elektromanyetik dalgaların gelişme engel olmak maksadıyle Faraday kafesine koymasına rağmen telepatik haberleşme her zamanki gibi yine hÂsıl olmuştur. Bunun uzerine araştırıcılar endişelenmeye başladılar. Şayet telepati saf bir fizik hadise olarak ortaya cıkmazsa, telepati Sovyet ilim mahfillerinden kesin olarak surup cıkarılacak demekti. Vassilyef radyasyonları durdurabilen kurşun bir hucre yaptırdı. Telepatik verici olarak calışan Tomasevski, bir merdiven yardımıyla eski bir buzdolabına benzeyen bir şeyin icine tırmandı. Civa dolu bir oluk icine girmiş olan kubbe şeklindeki kapağı kapattı. Buraya ne bir dalga giriyor ve ne de oradan dışarı cıkabiliyordu. Bu defa telepatik hadisenin kesin şekilde meydana gelemeyeceği sanılıyordu. Faraday kafesinin icinde bulunan Tomaşevski her şeye rağmen telepatiyle Fedorava’yı uyuyor olarak tahayyul etmeye başladı. Kadın derhal şuurunu kaybetti. Hatta telepatik tesir bu kurşun levhalar sebebiyle kolaylaşmıştı. Bu tecriibe acık gosterir ki, telepati ruhi bir hadise olup, elektromanyetik dalgayla hicbir alakası yoktur.
Atmosferik şartlar, fırtınaların da telpatiyi değiştirmemesi meseleye ışık tutmaktadır. Bundan da telepatinin ruhi bir hadise olduğu anlaşılır.
Telepatinin anneler uzerinde misallerini gormek mumkundur. Anneler uzaktaki bebeklerinin ağladığını hisseder. Savaşta cocuğu olduğu an, cocuğunun olumunu anlayabilir. ABD’deki araştırmalara gore bu hususiyet kadınların takriben % 60nda gorulmektedir.
Materyalistler telepatiyi beyinden cıkan dalgalarla izah etmeye calışmaktadırlar. İnsan beyninden 7 - 30 hertz arasında elektromanyetik dalgalar cıkar. Uzun araştırmalar neticesinde, bu dalgaların duşunce, zekÂ, korku, endişe gibi ruhi hadiselerle değişmediği anlaşılmıştır. Telepatinin boyle maddi bir elektrik akımı ile alakası yoktur.
Yalnız telepati acısından değil umumi manada da bircok ruhi kabiliyetlerimizin beyinde elektriki bir manyetik alanda oluştuğu ileri surulmuştur. Son araştırmalar bu goruşun yanlış olduğunu ortaya koymuş; ışınlarla ve guclu manyetik sahalarda yapılan tecrubeler, beyne yapılan elektromanyetik baskılara rağmen ruhi kabiliyetlerimizin değişmediğini gostermiştir.
Sovyetlerde olan parapsikoloji calışmaları Batı universitelerinde de yaygındır. Telepati sahasında gozde isimlerden biri Uri Gellerdir. Uri Geller telepati tecrubeleri icin Faraday Kafesine (yalıtılmış kafes) konuyor. Bu butun radyo dalgalarını perdeleyen, cift kat bakırdan yapılma bir
Kafes, ayrıca, sımsıkı kapalı bir odada yer alıyordu. Bu kafeste yine telepati meydana geliyordu. Buda bize telepatinin maddi bir hadise cinsinden olmadığını gostermektedir.
İnsan ruyasına, telepati yoluyla tesir edilebilmekte ve ruya değiştirilebilmektedir. Belki de olmuş olan yakınlarımızın ruhları ruyalarımıza bu şekilde tesir etmektedir.
Dr. M. Ulman, Dr. Stanley Kripner ruya laboratuvarında tecrube edilecek şahsın başına elektrot bağlıyor ve şahıs uyutuluyor. Uyumaya başlayınca telepat, uyuyan kişiye istenilen resimleri ruyasında telepati yoluyla gosteriyor. Netice olarak dunyada uyuyana telepati yoluyla istenen ruya gosterildiğine gore, ruhlar nicin ruyamıza girip bizle temas edemesin?
İlim adamlarının buyuk coğunluğu telepatinin elektromanyetik dalga olmadığını soyler. Profesor Arkadyevin hesaplarına gore beyinden cıkan enerji o kadar zayıftır ki birkac metrenin dışına cıkamaz. Acıkcası telepati cok uzak yerlere gidebileceğine gore bunun beyin dalgalarıyla alakası yoktur. Sinir ve adalelerin cekilip toplanmaları sırasında elektromanyetik sinyaller gonderilmektedir. Fakat sinyaller son derece zayıftır. Bunlar; ancak birkac santimetre uzaktan hassas cihazlarla alınabilmiştir. Şu halde 2 beyin arasında bir metreden biraz fazla bir mesafede elektromanyetik nakil cok zor şekilde gercekleşebilir. Bu durumda dunya -ay arası gibi bir mesafede meydana gelen telepatiyi ancak ruh ile izah etmek mumkundur. Yani ortada ruhi bir hadise vardır. Eğer insan organizması elektromanyetik dalgalara karşı hassas ise, bu halde muhendis ve teknikerlerde, (ki bunlar yuksek frekanslı guclu yayın kaynaklarının yakınında calışırlar) bazı psikolojik durumların ortaya cıkması gerekirdi.
Elektromanyetik dalgaların şiddetlerinin mesafeye gore azaldığı bilinir. Bu yuzden Profesor Vasilyev, Tomasevskiyi 1500 km. otede bulanan Sivastopol’e gonderdi ama yine telepati hadisesi meydana geldi. Kısaca telepatinin elektromanyetik dalgayla alakası yoktur. Ruya - telepati bağlantısına ait ceşitli universitelerden de yayınlar gelmiştir. 1960ta Newyork Maimonides araştırma merkezinde tecrube edilen şahsa telepati ile istenen ruya gosteriliyor. Telepatiyle insanların ruhiyatlarına tesir edip, vucutlarında bir takım değişiklikler de yapılabiliyor.
Butun bu ilmi araştırmalar bize gosteriyor ki, maddenin katı cidarları parcalanmıştır. İnsanın kÂinata dağılmış ve yayılmış emel ve arzularının kaynağı olan ince ve derin duygularını, boğazı sıkılıp zindana tıkılan insanlar gibi dar madde ve zaman kalıplarının icine hapseden on dokuzunca asır modası materyalist duşunce kokten yıkılmıştır. Artık madde, ilmin gozunde renkli ve engin fizik - otesi Âlemin ustune serilmiş tenteneli bir perde gibi durmaktadır. İnsana semadan gelen mesajların gercekliği butun parlaklığı ile zuhur etme demine ulaşmıştır.
Telepati.
Psikoloji, Ruh Sağlığı0 Mesaj
●2 Görüntüleme