Şizofrenliğin psikiatrik teşhisi hakkında cok fazla anlaşmazlık vardır. Bu kitapcık, şizofrenliğin teşhisi, nedenleri ve tedavisi hakkındaki faklı teoriler hakkında bilgi verecektir. Aynı zamanda, boyle bir sorunu olan bir kişiye, ailesine ve arkadaşlarına da bir takım tavsiyeler verecektir.
Şizofren terimi akıl ve ruh sağlığı alanında sıkca kullanılan bir terimdir.
Pisikologlar şizofrenliği bir psikoz olarak sınıflandırırlar. Bunun anlamı, psikologlara gore, bir kişinin kendi yoğun duşunce, fikir, tanım ve hayallerini gerceklerden (toplumdaki, o kulture ait, gercek olarak kabul edilmiş, diğer kişilerin paylaştığı tanımlar, fikir kalıpları, ve değer yargıları anlamında) ayıramamasıdır. Başka belirtiler arasında, kişinin sesler duyması, ve hatta başkalarının, onların duşuncelerini okuyup, onları kontrol edebildiğine inanması da gelir.
Bircok psikolog, bu gibi belirtileri bir psikiatrik bozukluk olarak gorur. Tedavisi icin de, genelde, kuvvetli sakinleştiriciler verirler. Ancak, bu psikolojik vakada herkes, bu goruşu paylaşmaz. Bu konuda farklı bir goruş, bunun, hayatın kotu olaylarına karşı akılcı veya doğal bir tepki, başka bir deyişle, stresin cok aşırı bir şekli olduğudur. Bircok kişi şizofenliğe, ”holistik” acıdan bakmayı tercih eder. Bu kişiler, kişiye ait ozel deneyimleri ve bu deneyimlerin kişiler icin ne ifade ettiğini anlama ustune yoğunlaşırlar.
Orneğin; sesler duymak, farklı kulturlerde ve inanışlarda farklı anlamlar taşır.
Psikologlar nasıl teşhis koyar?

Bu tip sorunlar genelde, karışıklık, veya davranışların cok fazla değişmesi ile başlar. Burada, bu tip davranışların başka farklı sebepleri de olabileceğini unutmamak gerekir.
Bu belirtiler, bipolar bozukluklar ve şizoefektif bozukluklar gibi, farklı akıl veya ruh sağlığı bozukluklarının veya daha başka psikolojik sorunların, belirtisi olabilirler.
Psikologlar, şizofreni teşhisi koyarken, bircok, ’olumlu’ ve ’olumsuz’ belirtileri goz onune alırlar.
’Olumlu’ belirtiler;
duşunce bozukluğu
konuşmalar ve farklı sesler duyma gibi, halisunasyon
hayal gormedir.
’Olumsuz’ belirtiler;
ilgisiz veya duygusal acıdan yanıtsız olma
konsantre olamama
insanlardan kacma
korunma gereksinimi duymaktır.
Duşunce bozukluğu

Bir kişi, eğer, mantıklı bir duşunce dizisini takip edemiyorsa, fikirleri karışık gorunuyor ve başkalarına bir anlam ifade etmiyorsa, duşunce bozukluğu olabilir. Bu durum, onlarla konuşmayı zorlaştırıp, bu kişilerin, yalnızlık duygularını ve izole edilmiş oldukları hislerini daha da fazlalaştırabilir.
Halisunasyonlar

Bazı kişiler, cevredeki diğer insanların duymadıkları konuşma sesleri duyarlar. Bu sesler, tanıdık, dostca veya eleştirel olabilir. Bu sesler, duyanın, duşunce ve davranışlarını tartışabilir veya onlara ne yapmaları gerektiğini soyleyebilirler. Konuşma sesi duymak, kesin şizofreni oldunuz anlamına gelmez..
Araştırmalara gore, nufusun yuzde dordu konuşma sesleri duyar ve bircoğu icin de bu bir sorun teşkil etmez. Ancak, şizofreni tanımı konmuş kişiler genelde, eleştiren, duşmanca sesler duyarlar. Belki de, bu kişiler, butun hayatları boyunca konuşma sesleri duydular, ancak hayatta gecirdikleri kotu bir tecrube, bu sesleri daha da arttırmış ve dayanılamaz hale getirmiş olabilir.
Bazan, konuşma sesleri yerine farklı sesler de duyulabilir.
Hayal Gorme

Hayal gorme başkaları tarafından paylaşılmayan deneyim ve inanışlar olarak tanımlanır. Bazı kişiler, orneğin; gizli ajanların onları takip ettiğine veya dış gucler tarafından kontrol edildiklerine, bazı duşuncelerin onların kafalarına yerleştirildiğine inanabililer.
Olumsuz belirtiler

Toplumdan uzaklaşma, ilgisizlik, ve konsantrasyon bozukluğu gibi başka belirtiler, ’olumludan’ cok ’olumsuz’ olarak tanımlanırlar, cunku daha az kesinlikle teşhis konabilir. Bu belirtilerle, kişinin, şizofren mi olduğu, yoksa daha başka korkutucu ve stresli durumlara karşı tepki mi gosterdiğini anlamak zordur. Orneğin, nasıl bir tecrubeye maruz kaldıklarına bağlı olarak, kişiler, ya saatlerce cok sessiz olup hareket etmeden durabilir veya durmadan yer değiştirip, surekli hareket halinde olabilirler.
Bu belirtiler başkalarının onlara davranışlarına tepki olabilir. Coğunlukla, akıl veya ruh sağlığı yerinde olmayan birisi, başkaları tarafından ilgi gormez ve farklı davranılırlar, bu da onların kendilerini daha yalnız, daha depresyonlu ve daha umutsuz hissetmelerine yol acar.
Bazı kişilerin diğerlerinden daha fazla şizofren olarak teşhis edilme ihtimali var mıdır?

Nerdeyse her yuz kişiden birisi, genellikle de genclik yıllarında, hayatının bir doneminde şizofren olarak teşhis edilir. Bu sayı genelde her iki cinsiyet icin de aynıdır, ancak, erkeklerin teşhis konduğunda genelde daha genc olma eğilimleri vardır. Eğer, ailenizden birisi daha once şizofren olarak tanımlandıysa, sizin de tanımlanmanız diğer insanlara gore daha fazla olasıdır.
Tahminlere gore, şizofren olarak tanımlanan kişilerin ucte biri, hayatlarında sadece bir kere şizofreni tecrubesi yaşarlar. Diğer ucte biri, arada sırada şizofreni tecrubesi atlatırlar, son ucte birinin de, şizofrenlik hayatlarında suerkli bir sorun teşkil eder.
Bir psikololog, hastalarına gore cok farklı bir kultur, din ve toplumdan geldiği zaman, yanlış teşhis riski vardır. Orneğin, Britanya’da yaşayan bircok genc Afrika-Karayibli erkeğe bu teşhisin konması, bircok uzmanın, şizofrenlikle ilgili tum teorilerin ırkcılığa dayanıp dayanmadığı konusunda şuphelenmesine yol acmıştır. Bazı kişiler, psikiatrik uzmanların, şizofrenliğin tanımı, nedenleri, ve uygun tedavileri konusundaki anlaşmazlıklarının, bu konuda bir teşhis kategorisi olarak kullanılmaması gerektiğini savunurlar,