Yaklaşan OKS ve OSS gibi sınavlar, oğrencilerin stres dozunu yukseltiyor. Ancak sınavlarda başarılı olabilmenin yolu ise stresi en aza indirerek sınava konsantre olmaktan geciyor. Sınav kaygısını yenmenin aslında cok kolay olduğunu belirten Yeditepe Universitesi Tıp Fakultesi Psikiyatri Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Arif Verimli, oğrencilere ve ailelerine şu onerilerde bulunuyor:
"Oğrenciler; Ses cıkaran kolye, bilezik, kemer, topuklu ayakkabı yerine, sade ve duz olun; dikkat cekici giyinmeyin. Dikkatinizin dağılmasına sebep olan hicbir aksesuar kullanmayın. Beli acık tişort giymeyin. Anneler babalar; okunmuş su, muska gibi mistik inanışları yapacak olsanız bile cocuklarınız bilmesin. Cocuğun obsesyonlarını tetiklemeyin. Sınav gozetmenleri; sakın cocuklara yakınlık gostermek icin bile olsa sınavda herhangi bir oğrenciye elle dokunmayın, fiziksel temas etmeyin. Cunku aşırı titizlik takıntısı olan bir cocuk, bu hareketinize takılabilir ve konsantrasyonu kaybolur. Sınavda anahtarlık sallamayın, tesbih cekmeyin, topuklu ayakkabı giymeyin, zincir ve kolye gibi ses cıkaran aksesuarlar takmayın. Bazı oğrencilerde başağrısı oluşturabilecek ve migren tetikleyecek parfum surmeyin."

Sınav Stresini Aşmak İcin...

Prof. Dr. Arif Verimli, universite sınavına hazırlanan ve sınav kaygısı taşıdığını fark eden oğrencilerin, bu kaygıları, nefes egzersizi, fiziksel egzersiz ve hayal kurma gibi gevşeme tekniklerini kullanarak azaltabileceklerini soyluyor.
Prof. Dr. Verimli, OKS ve OSS sınavlarına az bir zaman kaldığını, bu nedenle de oğrencilerde sınav kaygısı artışı gorulduğunu belirtiyor.
Oğrencilerin kafalarında "Ben ne istiyorum? Ne eksiğim var?" sorularının yanı sıra, "Ya sınavda başarısız olursam? Ya heyecanlanırsam? Ya başaramazsam, etrafımdakiler beni başarısız gorurse" gibi duşuncelerin oluştuğuna dikkati ceken Prof. Dr. Verimli, sınav kaygısı yuksek oğrencilere yardımcı olunması gerektiğini soyluyor.
Prof. Dr. Verimli, "Universite sınavına hazırlanan oğrenciler; sınav yaklaştıkca kendinizde birtakım davranış değişiklikleri goruyorsanız, bu olumsuz, sinirli, heyecanlı, kaygılı, dalgın, telaşlı haliniz etrafınızdakiler tarafından da anlaşılıyorsa, sınav kaygısı taşıyorsunuz" diye konuşuyor. Kaygının fiziksel belirtilerinin, carpıntı, terleme, el terlemesi, yutkunma, kızarma, boğulacakmış hissi, titreme, mide bağırsak hareketlerinde artış, ateş basmaları, baş donmesi, ağız kuruluğu olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Verimli, şu bilgileri veriyor:
"Kendinizi gercekten son derece kaygılı buluyor, sınav kelimesini duyduğunuzda bile irkiliyor, terliyor, telaşlanıyor, guvensizlik ve aşırı yetersizlik duygusu taşıyorsanız, tehlike var demektir. Ve bir an once sorunun kaynağıyla ilgili bir profesyonelle goruşmelisiniz. Bu goruşulecek kişi rehber oğretmen ve ders eğitmenleri olabileceği gibi, psikolojik anlamda destek alınabilecek bir kişi de olabilir. Bunun tam tersi, verdiğiniz yanıtlarda son derece kendinize guveniyor, her şeyi doğru ve tam yaptığınıza inanıyor, sınavla ilgili en ufak bir kaygı duymuyorsanız, bu da aslında cok doğru değil. Cunku hic kaygı duymamak ve en ufacık bir heyecan hissetmemek, sonunda sizleri hayal kırıklığına uğratabilir. Heyecan sizi kamcılayan bir şey olmalı. Tabi dozunda olmak şartıyla."


Ne Yapılmalı?

Prof. Dr. Arif Verimli, sınav kaygısını hafifletmek icin yapılması gerekenlere değinerek, şu tavsiyelerde bulunuyor:

Temel Nefes Egzersizleri: İyi bir nefes almak, iyi bir nefes vermekle başlar. Ağır, derin ve sessiz olun. Nefes egzersizine başlamadan once, sağ elinizi gobeğinizin hemen altına koyun, sol elinizi goğsunuzun uzerine koyun ve gozlerinizi kapatın. Nefes almadan once ciğerinizi iyice boşaltın. Yeni bir nefes almak icin birkac saniye bekleyin. Ard arda iki derin nefes aldıktan sonra, kesinlikle 4–5 kez de normal nefes alın. Tum bu işlemleri gunde 40 kez yapın ve bunu alışkanlık haline getirin.

Fiziksel Egzersiz: Duzenli fiziksel egzersiz, beyinde oğrenmeyi kolaylaştırır. Yaptığınız ders tekrarları zihninize daha kolay yerleşir ve unutmanız zorlaşır. Bilinc gelişir. Beyin, uyaranlara daha kolay acılır. Refleksler hızlanır. Reaksiyon zamanı kısalır. Duzenli fiziksel egzersiz, ders calışmak ve oğrenmek icin son derece elverişli bir zihinsel ortam hazırlar. Sınavlara daha dinc ve verimli hazırlanabilirsiniz.

Gevşeme Teknikleri: Gunun belli bir kısmında zihninizi boşaltarak mutlu bir gelecek hayal edin. Guzel bir universiteyi kazandığınızı, başarabildiğinizi hayal edin. Bu sizi kamcılayacaktır. Hic durmadan arka arkaya şunları tekrar edin. "Kolum ağır, elim sıcak, nefesim sakin ve duzenli, kalbim sakin ve duzenli, karnım sıcak ve alnım serin."


Pratik Oneriler

Prof. Dr. Verimli, oğrencilere, ders calışma saatlerini 45'er dakika ders, 5 dakika dinlenme ve 10 dakika tekrar olmak uzere 5 saat şeklinde duzenlemelerini oneriyor. Oğrencilerden kimseye aldırış etmemelerini, kendilerine guvenmelerini ve bu sınavın her şeyin sonu olmadığına inanmalarını isteyen Prof. Dr. Verimli, ayrıca şu pratik onerilerde de bulunuyor:
"Sınavda yanınızda glikoz ihtiva eden yumuşak ve renkli şekerlerden bulundurabilirsiniz. Bir başkasının tavsiyesiyle sınavdan once daha rahat uyumak icin sakinleştirici veya uyku getirici bir ilac asla kullanmayın. Zeka arttırdığı iddia edilen yiyecekleri son bir hafta yemekle zeka artmaz ve yiyeceklerin zekayı artırdığı zaten kanıtlanmış bilimsel bir gercek değildir. Dikkat actığını one surduğunuz ilacları talep etmeyin. Bu yaklaşım bağımlılığın ilk aşamasıdır. Sorunlarınızı ilacla cozmeye calışmayın Cok ihtiyacınız varsa mutlaka bir doktora danışın. İyi bir kahvaltı yapın. Başkalarına değil, sadece kendinize konsantre olun."