Ameliyat Oncesinde Beslenme
Her ameliyat zorunlu olsun ya da olmasın, hastayı strese sokar. Eğer ameliyat onceden belirlenmişse hastanın beslenme durumu dikkatli bir şekilde takip edilmeli ve kontrol altına alınarak desteklenmelidir. Ameliyattan once beslenmesi ve besin depoları iyi durumda olan bir hastanın iyileşme sureci de hızlı olacaktır. Hastanın beslenme durumuyla ilgili ameliyattan once bir diyetisyenle goruşmesi, ameliyattan sonra iştahın zayıf olduğu durumda diyetisyenin hastanın beslenmesini kolaylaştıracak onlemler almasına yardımcı olacaktır.
Hastanın beslenmesinin desteklenmesi genelde hastaya ihtiyacına gore ek, protein, karbonhidrat, vitamin ve minerallerle zenginleştirilmesi ile sağlanır. Proteinler genellikle yaraların iyileşmesi, dokuların inşası ve kan yapımı icin gereklidir. Karbonhidratlar ise glikojene cevrilerek depolanır ve ameliyat sonrası hastanın enerji ihtiyacının fazla olduğu ve iştahının kapalı olduğu durumda gereksinimlerini karşılamak icin yararlı olacaktır. B grubu vitaminler hızlanan metabolik faaliyetler icin, A,C vitaminleri ve cinko yara iyileşmesi icin, D vitamini kalsiyumun emilimi icin ve K vitamini de kanın pıhtılaşabilmesi icin gerekli olacaktır. Demir kan yapımı, kalsiyum ile fosfor kemiklerin sağlığı ve diğer mineraller de vucuttaki, sıvı, asit-baz ve elektrolit dengesi icin gereklidir.
Fazla kilolu bireylerde ise ameliyat oncesi kilo verilmesini sağlamak, ameliyat risklerini azaltabilmek ve hastanın beslenme durumunu kontrol altında tutmak icin onemlidir. Fazla yağ dokusu ameliyat icin olumsuz bir faktordur cunku vucut dokusu arttıkca enfeksiyon riski de artacaktır, ayrıca yağ dokusunun anesteziyi tutma eğilimi yuksektir.
Coğu durumda hastadan ameliyattan bir gece once besin tuketimini sonlandırması istenir. Besin tuketimi sonlandırılarak midenin boş olması sağlanır ve ameliyat sırasında oluşabilecek regurjitasyon ile akciğerlere aspirasyon riski azaltılmaktadır. Eğer gastrointestinal bir cerrahi girişim yapılacaksa, birkac gun oncesinden duşuk yoğunluklu bir diyet programlanabilir.
Ameliyat Sonrasında Beslenme
Postoperatif beslenme programının amacı ameliyat sonrası hastanın hızlanmış metabolik faaliyetlerinin ihtiyac duyduğu enerji ve besin oğelerinin tam olarak karşılanarak hızla iyileşmenin sağlanmasıdır. Genellikle buyuk ameliyatları takip eden 24 saat boyunca hastalar sadece intravenoz solusyonla beslenmektedir. Bu solusyonlar genellikle su, dekstroz, elektrolitler, vitaminler ve medikal ilacları icerir. Ameliyat sonrası bir hastanın ortalama enerji ihtiyacı kilogram başına 35 ile 45 kalori arasındadır bu da 70 kilogramlık bir birey icin gunluk yaklaşık 3000 kalori demektir ki bu enerji ihtiyacını solusyonlarla karşılamak zordur. Dolayısıyla hasta oral beslenmeye gecemediği surece gunluk enerji acığı oluşacaktır. Aradaki enerji acığını karşılamak icin vucuttaki yağ depoları kullanılır ancak en kısa zamanda enerji alımı arttırılmalıdır. Aksi takdirde uzun sureli enerji acığında vucudun kas dokularında da yıkımlar oluşacaktır.
Proteinler vucut dokularının yapımında, odemin kontrolunde, yağların taşınmasında, şokların engellenmesinde, enfeksiyonlara karşı direnc sağlanmasında gerekli olduğu icin operasyon sonrası gereksinimi artar, dolayısıyla gunluk 80-100gr. Protein iceren bir diyet onerilebilir. Ayrıca ekstra mineral ve vitaminde gerekebilir.
Postoperatif hastalarda barsak sesleri peristaltizimin en onemli gostergesidir. Başlangıcta hastaya buz kupleri verilebilir, eğer tolere ediliyorsa sıvı bir diyetle başlanır. Sıvı diyetten normal bir beslenmeye geciş bazen aşama aşama olabildiği gibi bazen de hastanın durumu ve ameliyatın turune gore hızlı bir şekilde olabilir. Ameliyat sonrası bir hasta genelde 1 ile 4 gun arsında normal beslenmesine başlayabilir. Eğer hasta yemek tuketemiyorsa parenteral veya enteral beslenme gerekebilir.
Bazen gastrik operasyon gecirmiş hastalarda yemek yedikten 15-30 dakika sonra dumping sendromu gelişebilir. Bu durum baş donmesi, halsizlik, kramp, kusma ve ishal gibi semptomlarla kendisini gosterebilir. Bunun nedeni besinlerin mideden ince barsaklara hızlı bir şekilde ilerlemesidir. Bu hızlı gecişin etkisi ile insulin salınımında da hızlı bir artışa neden olmaktadır. Dumping sendromunu engellemek icin karbonhidrattan kısıtlı, protein ve yağdan zengin bir beslenmeye gecmek gereklidir. Karbonhidratlar mideyi protein ve yağa oranla cok daha hızlı bir şekilde terk ederler. Yemeklerle birlikte sıvı tuketilmemeli ya da en fazla sıvı tuketimi yarım bardak olmalıdır. Boylece mide hacmini sıvı ile doldurmak yerine gerekli besin oğeleriyle doldurulmuş olur. Yemekten 30 dakika sonra sıvı tuketilebilir. Oğun sayısı arttırılarak midenin aşırı doldurulmasından kacınılmalı, az ve sık beslenme sağlanmalıdır. Gastrik operasyonlardan sonra bazı hastalar sutu tolere edemeyebilir dolayısıyla hastanın durumuna gore sut onerilmelidir.
Ameliyat sonrası hastanın besin tuketimi yakından takip edilmelidir. Cunku hastanın beslenmesi iyileşme surecinde cok onemli rol oynamaktadır. Hastanın iştahı kapandığında bu durum diyetisyen tarafından gozlenmeli ve hastanın sindirimine ve iştahına uygun bir beslenme yontemi secilerek hastanın iyileşebilmesi icin gereksinimleri karşılanmalıdır. Hasta oral yolla beslenirken besinleri yavaş tuketmesi ve hava yutmasını engellemek icin gerekli uyarıların yapılması sağlanarak oluşabilecek abdominal distansiyon ve ağrıların onune gecilmelidir.
[h=2]İzmir Diyetisyen uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]
Ameliyat oncesinde ve sonrasında beslenme
Sağlık0 Mesaj
●26 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sağlık
- Ameliyat oncesinde ve sonrasında beslenme