Eğer panik ataklar yaşıyorsanız muhtemelen gunluk aktivitelerinizi gercekleştirirken buyuk zorluklarla karşı karşıya kalıyorsunuzdur. Sosyal toplantılara katılmak, alış-veriş yapmak; sadece dışarı cıkmak bile sizin icin sorun teşkil ediyor olabilir.

Maalesef; panik atakların bu yan etkileri nedeniyle her gecen gun ataklarınız daha da kotuye gidebilir.

İlk olarak şunu bilmelisiniz; sizi panik atağa surukleyen yerlerden ve durumlardan kacmak ileride gireceğiniz tedavi surecini olumsuz yonde etkileyecektir.

Ayrıca ne kadar az sosyal aktiviteye katılırsanız temel ihtiyaclarınızı da o denli ihmal etmiş olursunuz ki bu da panik ataklarınızın şiddetini ve sıklığını artıracaktır.

İyi haber ise coğu durumda panik atakların kontrol altına alınıp bu hayatı sekteye uğratan krizlerden zamanla tamamen kurtulunabileceği. Şu an eğer bu rahatsızlığa sahipseniz size imkansız gibi gelebilir; ama gercekler boyle.

Aşağıdaki temel ihtiyacları karşılarsanız panik ataklarınızı daha kolay atlatabilir, daha sağlıklı bir hayat surebilirsiniz.

1- İlgi gorme ve gosterme ihtiyacı
Sosyal aktivitelerinizden kopmamalısınız. Ayrıca, eğer cevrenizdeki insanlara surekli rahatsızlığınızdan ve yaşadığınız kotu tecrubelerden bahsederseniz bir sure sonra onları sizden uzaklaşmasına neden olursunuz. O yuzden bu konu hakkında konuşmanızın oranını dengeleyin.

2- Zihin-beden uyumunu sağlama ihtiyacı
Bu maddenin acılımı kısaca şu: Kendinize iyi bakmanız gerekir. Duzenli beslenmeniz, sağlıklı yiyecekler yemeniz, spor yapmanız ve dinlenmek icin kendinize yeterince zaman ayırmanız lazım. Bilmelisiniz ki coğu insan cok stresli, hasta ya da yorgun olduğu donemlerde panik ataklar yaşamaya başlıyor.

3- Bir hedefe sahip olma ihtiyacı
Kendiniz dışında odaklanabileceğiniz bir amacınızın olması cok onemli. İnsanlar panik atak yaşamaya başlayınca hayatlarının merkezine bu ataklardan kurtulma amacını oturtuyorlar. “Bu panik ataklardan kurtulursam X amacımı gercekleştireceğim, Y aktivitesini yapabileceğim...” gibi yaklaşımlar durumu sadece kotuleştirecektir; cunku tum odak panik atakların uzerinde olacaktır.

4- Daha yuce bir şeye bağlanma ya da inanma ihtiyacı
Panik bozukluğa sahip olan insanların bir duşunceye ya da inanca bağlanarak iyileşme sureclerini hızlandırabilirler.

5- Yaratıcılık ve “uyarılma” ihtiyacı
Beynimiz sonu olmayan bir yaratma ve algılama gucune sahip. Dışarıdan gelen uyarıcılar (her şey olabilir; bir kitap, bir film, yeni bir insan, yeni bir bilgi vs...) ne kadar cok olursa kaygı duyma, panik yapma oranı o kadar azalır. Beynimizin surekli yeni şeylerle meşgul olması gerekir.

6- İnsanlara yakınlık ve bağlılık ihtiyacı
Hepimiz bir şeye ya da bir insana bağlanma ihtiyacı duyarız. Bazı insanlar icin bu yakınlık ve bağlanma bir hayvana karşı olabilir, bazılarımız icin ise bir insan ya da topluluk olabilir. Eğer insanlardan uzaklaşırsanız hastalığınızı yenme konusunda hicbir ilerleme kaydedemezsiniz.

7- Kontrol etme ihtiyacı
Belki de en onemli ihtiyacımız. Başkaları tarafından cok sıkı tarafından kontrol edilmek ruh halimizi olumsuz yonde etkileyecektir.
Kendi uzerimizdeki kontrolumuzu ise panik ataklar olumsuz yonde etkilemekte. Panik ataklar sırasında kontrolun sizin elinizde olmadığını hissetmeniz cok doğal; ancak gercek şu ki bu yanlış bir his. Her şey sizin elinizde!


alıntıdır.