Anksiyete veya endişe canlılarca deneyimlenen kaygı,korku,gerilim,sıkıntı halidir.Canlıların dış ortama cabasında koruyucu bir tepkidir.Denetim dışına cıkıp kişinin işlevselliğini aksattığında anksiyete bozuklukları olarak incelenir.Psikiyatride bir grup hastalığın genel adıdır.
Terleme,titreme.carpıntı vs. gibi bedensel belirtileri gorulebilir.Başına kotu bir şey geleceğini duşunme,rezil olmaktan veya komik duruma duşmekten korkma gibi bilişsel (duşunsel) fakat coğu kez nedeni belirsiz,tanımlanamayan bir gerginlik durumudur.
Anksiyete genelde kavramsal,somatik,duygusal ve davranışsal bileşenlere sahip olmak biciminde tanımlanır.Kan basıncı ve kalp atışının artması,terleme,ana kas gruplarına ani kan akışının hucum etmesi nedeniyle kaslarda gerginlik,bağışıklık ve sindirim sistemi fonksiyonlarının yavaşlaması gibi fiziksel etkileri vardır.Bunlara ek olarak mide bulantısı,el ayaklarda soğukluk,titreme,uşume hissedilir.
Duygusal acıdan ise hastalık korku ve panik hissine neden olur.Kişi her şeyi olabilecek en olumsuz yonu ile ele alır,kişinin moral seviyesi ise en alt duzeydedir.Davranışsal olarak ise hasta anksiyete kaynağından kacma eğilimi gosterir.Yinede anksiyeteden sadece patolojik bir durummuş gibi bahsetmek yanlış olur.Bu his,korku,kızgınlık,uzuntu ve mutluluk gibi duygularla beraber gelen,insanoğlunun hayatta kalmasıyla bağlantılı temel duygulanımlardan birisidir.Anksiyete'nin oluş nedenleri ise
1-Psikolojik Varsayımlar
A-Psikoanalitik Varsayım:Bu goruşe gore anksiyete temelde bir ic catışmanın (intrapsişik) urunudur.Buradaki catışma benlik ile altbenlik,ya da benlik ile ustbenlik arasında oluşabilir.Altbenlikten haz ilkesi doğrultusunda doyum arayan durtuler ustbenliğin gercekleri tarafından engellenir.Benlik bunlar arasındaki catışmayı cozerek durtuyu bastırırsa (represyon) sorun cozulur.Benlik catışmayı cozemezse,bastıramazsa bunu tehlike olarak algılar.Butun bu surec bilinc dışında yaşanır.Bilinc alanında ise ortaya anksiyete cıkar.Buna serbest yuzen anksiyete denir.Eğer bastırma işe yaramadığında bu catışmayla başetmek icin diğer savunma duzeneklerini kullanırsa kullandığı savunma duzeneğine gore diğer anksiyete bozukluklarının klinik tabloları gelişir.
B-Davranışcı Varsayımavranışcı goruşe gore anksiyete oğrenilmiş bir surectir.Koşullu uyaranlar koşulsuz tepkilere neden olur.Ayrıca sosyal oğrenme ile ailenin tepkileride model olarak alınır.
C-Bilişsel (Kognitif) Varsayım:Bu varsayıma gore anksiyetenin nedeni olayın kendisi değil,bu olayın kişi tarafından nasıl yorumlandığı nasıl algılandığıdır.Olayların carpıtılmış duşunce oruntuleriyle algılanması sonucunda anksiyete ortaya cıkar.
2-Biyolojik Varsayımlar:Anksiyete bozukluklarında otonom sinir sisteminde sempatik etkinliğin arttığı,buna bağlı olarak fizyolojik belirtilerin ortaya cıktığı duşunulmektedir.Biyokimyasal olarak yapılan calışmalarda norotransmitterler uzerinde durulmakta,noradrenalin ve serotonin duzeylerinin arttığı duşunulmektedir.Ayrıca bazı norokimyasal maddelerin (sodyum laktat) gibi verilmesiyle yapay olarak panik nobetleri ortaya cıkarılabilmektedir.Bunların dışında kalıtımsal bir yatkınlığın olduğundan da soz edilmektedir.
Anksiyete Hakkında Bilinmesi Gerekenler:Fazla miktarda alınan kahve,cay,kolalı icecekler,kakao ve cikolata ile yorgunluk ve uykusuzluğun anksiyeteyi arttırdığı one surulmektedir.Alkol anksiyeteyi yatıştırır gibi gozuksede,aslında durum kaplanı kuyruğundan yakalamak gibidir.Anksiyeteyi yatıştırmak icin alkol almak ,bağımlılığa zemin hazırlayabilir.Anksiyete bozuklukları,kadınlarda erkeklere nazaran iki kat fazla gorulur.Belli bir başlama yaşı yoktur,her yaşta ortaya cıkabilir.Anksiyete belirtileri tekrarlayabilir ya tekrarlanırsa ne yaparım korkusu yerine kim korkar hain kurttan anlayışı iyileşmenin anahtarlarından biridir.Korktuğumu sakladım yanımda bulunanlarda anlayacaklar o zaman ne yaparım rezil olurum şeklinde bir utanma duygusu anksiyeteyi arttırır.Yanınızda bulunanlar yaşadıklarını duşunduğunuz gibi sık farkedemeyebilirler.Fark etseler bile durumu genellikle duşunduğunuzden farklı yorumlarlar.Siz anksiyete yaşayan bir kişi icin ne duşunurdunuz?
Olum,cıldırma,nefessiz kalma,duşup bayılma gibi korkular yaşanır.Ama unutmayın korktuğunuz şey başınıza gelmez.Orneğin,şiddetli bir anksiyete nobeti yaşayan kişinin o sırada bayılıp yere duşeceğine dair bir korkusu ve duşuncesi olabilir.Oysa anksiyete sırasında kişinin kan basıncı belirli bir sure yukseldiği icin kişinin bayılması soz konusu değildir.Bu basınc yuksekliği ve beyin kanaması veya benzeri bir olaya yol acmaz cunku vucudunuz kendisini korur ve kan basıncı bir sure sonra eski duzeyine doner.
Anksiyete yaşayan pek cok kişi anksiyetesini paylaşmakta gucluk ceker.Cevresindekilerin kendisini anlamayacaklarını durumunu abarttığını soyleyeceklerini veya kendisini deli yerine koyacaklarını duşunur.Kendisini bu sorunu yaşayan tek kişi olarak algılar.Oysa anksiyete bozuklukları her 100 insanın yaklaşık 30'unda yaşamlarının bir doneminde ortaya cıkar.
Anksiyete Tedavi Yolları:Anksiyete bozukluklarında acil krizler gelen hastalara ilk olarak anksiyetenin neden olduğu bedensel belirtileri ve artmış olan sıkıntıyı azaltmaya yonelik girişim yapılmalı ve hastanın huzursuzluğu yatıştırılmalıdır.
Kişiye hastalık hakkında bilgi verilmeli,karşılıklı guven ilişkisi kurulmalıdır.Sonraki aşamada hastalık oykusu ve hastalığın seyri dikkate alınarak gerekli tedavi programı duzenlenmelidir.Anksiyete bozukluklarında ilac tedavileri ve psikoterapi teknikleri kullanılabilir.İlac tedavisinde uygun ilac secimi,yeterli sure ve yeterli doz kullanımı son derece onemlidir.İlac tedavisi ile psikoterapinin beraberce uygulanması tedavideki başarı oranını artırmaktadır.
Anksiyete bozuklukları psikolojik danışmanlık,psikoterapi ve ilac tedavisi ile duzelebilir.
Farmakoterapi en az 6 veya 12 ay surecek bir tedavidir.Anksiyete bozukluğu olan kişiler genellikle ceşitli fiziksel sorunlardan yakındıkları icin ilac seciminde yan etkileri nispeten az olan ilacları kullanmaya ozen gostermek gerekir.İlac yan etkisinin yarattığı bir sorun,eğer kişiye yeterince bilgi verilmediyse,oldukca olumsuz algılanıp mevcut sıkıntı ve kaygıları arttırabilir.Bu durum kişinin tedaviye olan inancını yitirmesine ve tedaviyi yarıda bırakmasına yol acabilir.Gunumuzde yan etkisi oldukca az olan,bağımlılık yapmayan ve guvenilir ilaclar anksiyete bozukluklarının tedavisinde yaygın olarak kullanılmaktadırlar.Bu araştırmamda bana yardımcı olan internet sitelerinede buradan şukranlarımı sunuyorum ve efendim herkesede buradan huzur dolu,sağlık dolu,mutluluk dolu guzel gunler diliyorum.Hoşcakalın