Allerjik rinitler ve tedavisiALLERJİK RİNİT (ALLERJİK NEZLE)
Rinit (nezle) burun icindeki mukoz zarların iltihabı olarak tanımlanabilir. Allerjik rinitler polenler, ev tozu akarları, mantar sporları veya hayvan tuy ve deri dokuntuleri gibi allerjenlerin neden olduğu rinitlerdir. Hapşırık, burun akıntısı, burun tıkanıklığı ile burun, boğaz, gozler ve kulaklarda kaşıntı gibi yakınmalara neden olur.
Polenlerin neden olduğu allerjik rinitlerde yakınmalar, polen mevsimi olan ilkbahar, yaz ve sonbahar donemlerinde mevsimsel olarak ortaya cıkar. Buna karşılık ev tozu akarları, mantarlar ve hayvansal allerjenlere bağlı allerjik rinitler yıl boyu surer. Yakınmalar genellikle yirmili yaşlardan once başlar ve tedavi edilmediği takdirde yaşam boyu surer. Anne-babanın allerjik bunyeli olması, annenin sigara icmesi ve bebeğin anne sutu yerine yapay mamalarla beslenmesi durumunda hayatın daha erken donemlerinde başlayabilir.
Muayene bulguları nelerdir?
Allerjik rinit tanısında yapılacak burun muayenesi oldukca onem taşır. Allerjik rinitli bir hastanın burun muayenesinde burun icindeki zarların şiş, odemli, donuk mavi-mor renkte olduğu gozlenir. Genellikle bu bulgulara şeffaf su gibi bir salgı artışı eşlik eder. Ayrıca goz altlarında parlak kahverengi-morumsu bir renk değişimi (allergic shiners), goz altlarında cizgilenme (Dennie-Morgan cizgisi) ve burun kaşımaya bağlı olarak burun alt 1/3 kısmında yatay bir cizgi oluşumu (nasal crease) gozlenebilir. Allerjiden gozler de etkilenmiş ve allerjik konjuktivit gelişmişse gozyaşı salgısı artmış olup gozler kızarık ve kaşıntılıdır.
Tanı icin gerekli başlıca laboratuar yontemleri nelerdir?
Burun mukozasında eozinofil adı veren hucrelerin artmış olduğunun gosterilmesi allerjik rinit tanısını destekler. Tanıda bugun icin en gecerli yontem allerji deri testleri ile sorumlu allerjenlerin belirlenmesidir. Allerji deri testleri ile allerjenler belirlendikten sonra tedavi planlanır.
Allerjik rinit nasıl tedavi edilir?
Ev ici allerjenlere duyarlı olan hastalar, ev tozu akarları ve evcil hayvanların alerjenlerinden kendilerini sakınmak icin bazı cevresel kontrol onlemleri alarak karşılaştıkları allerjen yoğunluğunu bir olcude azaltabilirler. Cevresel kontrol onlemlerinin yeterli olmadığı ve hastanın yakınmalarının devam ettiği durumlarda ise ilac tedavisine gecilir.
Tıbbi tedavide, ağız yoluyla alınan antihistamin grubu ilaclar ve dekonjestanların yanı sıra kortikosteroidli burun spreyleri kullanılabilir. Ancak, bu ilaclar hastalığa ait belirti ve bulguları kullanıldıkları surece gecici olarak baskılayan (semptomatik) ilaclardır ve kesilmeleri durumunda yakınmalar tekrar ortaya cıkar. Bu ilacların konunun uzmanı bir hekimin onerileri doğrultusunda kullanılmaları gerektiği unutulmamalıdır.
“İmmunoterapi” veya halk arasında bilinen adıyla “aşı tedavisi” ise, sorumlu allerjenlerin duşuk konsantrasyon ve dozlardan başlanarak belirli aralıklarla ve giderek artan dozlarda deri altına injekte edilmesi şeklinde uygulanan bir tedavi yontemidir. Bu tedavi, direkt olarak bağışıklık sistemine etki ederek temeldeki allerjik mekanizmayı ortadan kaldırdığından, hastalar tam olarak duzelmekte ve ilac gereksinimleri tamamen ortadan kalkmaktadır. Cevre kontrol onlemleri ve ceşitli ilaclarla yakınmaları tam olarak baskılanamayan hastalar ile yakınmaları uzun suren ve surekli ilac kullanma durumunda olan hastalar icin immunoterapi en uygun tedavi seceneğidir. Ayrıca, yapılan bilimsel calışmalar immunoterapi uygulanan hastalarda astım gelişim riskinin de anlamlı olarak azaldığını ortaya koymuştur.



[h=2]Ankara Dahiliye uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]