mulk suresi hakkında bilgi mulk suresi 14 ayet ile ilgili hadisler mekkede ucan melekler
MULK
Mekke'de nÂzil olmuştur; 30 (otuz) Âyettir. Adını, birinci Âyetinde gecen "el-mulk" kelimesinden almıştır. Ayrıca TebÂreke, Munciye, MucÂdele, MÂni'a, VÂkiye adları ile de anılır. Bu sûreyi her gece okuyanın, pek buyuk sevaba nÂil olacağına ve sûrenin faziletlerine dair hadisler vardır.

RahmÂn ve Rahîm (olan) Allah'ın adıyla.
1. Mutlak hukumranlık elinde olan Allah, yuceler yucesidir ve O'nun her şeye gucu yeter.
2. O ki, hanginizin daha guzel davranacağını sınamak icin olumu ve hayatı yaratmıştır. O, mutlak galiptir, cok bağışlayıcıdır.
3. O ki, birbiri ile Âhenktar yedi goğu yaratmıştır. RahmÂn olan Allah'ın yaratışında hicbir uygunsuzluk goremezsin. Gozunu cevir de bir bak, bir bozukluk gorebiliyor musun?
4. Sonra gozunu, tekrar tekrar cevir bak; goz (aradığı bozukluğu bulmaktan) Âciz ve bitkin halde sana donecektir.
5. Andolsun ki biz, (dunyaya) en yakın olan goğu kandillerle donattık. Bunları şeytanlara atış taneleri yaptık ve onlara alevli ateş azabını hazırladık.
6. Rablerini inkÂr edenler icin cehennem azabı vardır. O, ne kotu donuştur!
7. Oraya atıldıklarında, onun kaynarken cıkardığı uğultuyu işitirler.
8. Neredeyse cehennem ofkesinden catlayacak! Her ne zaman oraya bir topluluk atılsa, onun bekcileri onlara: Size, (bu azap ile) korkutucu bir peygamber gelmemiş miydi? diye sorarlar.
9. Onlar şoyle cevap verirler: Evet, doğrusu bize, (bu azap ile) korkutan bir peygamber gelmişti; fakat biz (onu) yalan saymış ve: Allah'ın bir şey gonderdiği yok; siz olsa olsa buyuk bir sapıklık icindesiniz! demiştik.
10. Ve: Şayet kulak vermiş veya aklımızı kullanmış olsaydık, (şimdi) şu alevli cehennemin mahkûmları arasında olmazdık! diye ilÂve ederler.
11. Boylece gunahlarını itiraf ederler. Artık (Allah'ın rahmetinden) uzak olsun, o alevli cehennemin mahkûmları!
12. Fakat daha gormeden Rablerinden (azabından) korkanlara gelince, onlar icin gercekten hem bağışlanma hem de buyuk mukÂfat vardır.
13. Sozunuzu ister gizleyin, ister acığa vurun; bilin ki O, kalplerin icindekini bilmektedir.
14. Hic yaratan bilmez mi? O, en ince işleri gorup bilmektedir ve her şeyden haberdardır.
15. Yeryuzunu size boyun eğdiren O'dur. Şu halde yerin omuzlarında (uzerinde) dolaşın ve Allah'ın rızkından yeyin. Donuş ancak O'nadır.
16. Gokte olanın, sizi yere batırıvermeyeceğinden emin misiniz? O zaman yer sarsıldıkca sarsılır.
17. Yahut gokte olanın uzerinize taş yağdıran (bir fırtına) gondermeyeceğinden emin misiniz? İşte (bu) tehdidimin ne demek olduğunu yakında bileceksiniz!
18. Andolsun ki, onlardan oncekiler de (bunu) yalan saymışlardı; ama benim karşılık olarak verdiğim azap nasıl olmuştu!
19. Ustlerinde kanatlarını aca-kapata ucan kuşları (hic) gormediler mi? Onları (havada) rahmÂn olan Allah'tan başkası tutmuyor. Şuphesiz O her şeyi gormektedir.
20. RahmÂn olan Allah'a karşı şu size yardım edecek askerleriniz hani kimlerdir? İnkÂrcılar ancak derin bir gaflet icinde bulunmaktadırlar.
21. Allah size verdiği rızkı kesiverse, size rızık verebilecek olan kimdir? Hayır, onlar azgınlık ve nefrette direnip durmaktadırlar.
22. Şimdi (duşunun bakalım), yuz ustu kapanarak yuruyen mi (varılacak) yere daha iyi erişir, yoksa doğru yolda duzgun yuruyen mi?
23. (Resûlum!) De ki: Sizi yaratan, size işitme duyusu, gozler ve kalpler veren O'dur. Ne az şukrediyorsunuz!
24. De ki: Sizi yeryuzunde coğaltıp yayan O'dur; ancak O'nun huzuruna gelip toplanacaksınız.
25. "Doğru sozlu iseniz (soyleyin), bu tehdit hani ne zaman (gercekleşecek)?" derler.
26. De ki: O bilgi, ancak Allah'a mahsustur. Ben ise sadece apacık bir uyarıcıyım.
27. Ama onu (azabı) yakından gordukleri zaman, inkÂr edenlerin yuzleri kararacak ve (kendilerine): İşte sizin isteyip durduğunuz budur! denecektir.
28. De ki: Allah beni ve beraberimdekileri (sizin istediğiniz uzere) yok etse veya (oyle olmayıp da) bizi esirgese, (soyleyin bakalım) inkÂrcıları yakıcı azaptan kurtaracak kimdir?
29. De ki: (Sizi imana davet ettiğimiz) O (Allah) cok esirgeyicidir; biz O'na iman etmiş ve sırf O'na guvenip dayanmışızdır. Siz kimin apacık bir sapıklık icinde olduğunu yakında oğreneceksiniz!
30. De ki: Suyunuz cekiliverse, soyleyin bakalım, size kim bir akar su getirebilir?