***YKS’de yapılan değişikliklerle sınavdaki sorunları cozmek bir yana yeni mağduriyetler yarattı. Buna gore, Felsefe sorusu cozmeden universite kazanabilmek mumkun

Yuksekoğretim Kurulu Başkanı Yekta Sarac onceki gun Yuksekoğretim Kurumu Sınavı’nın (YKS) revize edilmiş halini ve sınavın detaylarını acıkladı. Sınavın isminin acıklanmasının ustunden henuz bir hafta gecmesine karşın sınavda değişiklik yapıldı. Buna gore, sınavın ikinci oturumunda yer alan Coğrafya-1 kısmı tarih soruları eklenerek Sosyal Bilimler-1 olarak değiştirildi. Uzun suredir bundan şikÂyet eden tarih oğretmenleri tam olarak istediklerini alamasa da karardan memnun kaldı. Ancak bu durum coğrafya ve felsefenin daralmasına neden oldu. İlk oturumda ise konularda herhangi bir değişiklik yapılmadı. Bu durum da sayısal bolumlerden mezun olan oğrencilerin universite sınavında herhangi bir felsefe sorusu cozmeden universite kazanabileceği anlamına geliyor. Yapılan değişiklikte YOK’un bakış acısının doğru olmadığı ifade eden Eğitim Sen Genel Yuksekoğretim ve Eğitim Sekreteri Ozgur Bozdoğan, “Meseleye YOK bakış acısı ile baktığınızda sorun oturum sayılarını azalttığınız veya derslerin isimlerini değiştirdiğinizde cozulebilecek gibi gorunebilir. Ya da bunlarla kamuoyunu ikna edebileceğinizi duşunebilirsiniz. Ancak meseleye gercekten bakılabilecek tek bir bakış acısı vardır; o da oğrencilerin hakları, gelecekleri ve sahip cıkılması gereken hayalleridir” dedi. Sınava oğrencilerin yaşadıkları sıkıntılar acısından bakmak gerektiğini ifade eden Bozdoğan, şu ifadeleri kullandı: “Bu noktadan bakıldığında YKS adı verilen yeni sınav sistemi milyonlarca oğrenciyi mağdur etme potansiyelini taşımaktadır. Aynı gun icerisinde iki ayrı oturuma katılacak oğrencilerin sabah 90, oğleden sonra ise 120-160 aralığında soru yanıtlamak durumunda olması sınavın gecerliliğini ortadan kaldırmaktadır. Bu kadar cok sayıda soruyu aynı gun oğrencilerden cozmelerini beklemenin nasıl bir stres kaynağı olduğunu duşunme zahmetinde bile bulunmayan YOK, bir de yeni sınav sisteminin tanıtımında bu sistemin ‘adayların uzerindeki sınav stresinin olumsuz etkilerinin azaltılması’ gibi bir işlevi olacağını ifade etmektedir. Bir de buna adayların yeni sınav ile ilgili soru turlerini bilmemeleri eklendiğinde stresin boyutları artmaktadır.” Bilimsel bir olcutu yok YOK’un sınav oturumlarının yapılacağı derslerin ve ağırlıklarının belirlenmesi ile ilgili bilimsel olcutleri olmadığını aktaran Bozdoğan, “Diğer bir sorun da puan turlerinin azaltılmasının sanki oğrencilerin lehine olacakmış gibi kamuoyuna sunulmasıdır. YOK acısından oncelik adayların akademik eğitim alması değil mesleğe yetiştirilmesi, diğer bir deyişle ucuz iş gucu olması ve istatistiki verilerde on lisansa devam eden oğrenci sayısını artırmaktır” dedi. Felsefe sorularının sadece tek oturumda sorulmasına da değinen Bozdoğan, sozlerini şoyle surdurdu: “Eğitim sistemlerinde her ders bir diğerini desteklemeli ve cocukların kendi potansiyellerini keşfedecekleri, yaratıcılıklarını geliştirecekleri bir butunluğun parcası olarak gorulmelidir. Dersler belirlenirken goruluyor ki YOK bazı hassasiyetleri gozetmiş ve adayların ozellikle Felsefe gibi kimi derslerden uzak durmalarını soru sayısını azaltarak sağlamaya calışmıştır. Bu durum siyasi iktidarın yetiştirmek istediği yeni nesillerde gormek istediği temel ozelliklerle doğrudan ilgilidir.” Birgun.net

Kaynak

__________________