Soluduğumuz havada bulunan oksijen, vucutta serbest radikal adı verilen ve toksik etki gosteren bazı maddelerin oluşmasına neden olur. Balığın sudan cıkınca olmesi veya demirin paslanması oksijenin zararlı etkilerine en guzel ornektir.
Antioksidanlar, serbest radikallere etki ederek vucuda zarar vermesini onlerler. Bu nedenle antioksidanlarca zengin beslenme tarzı benimsenmelidir. Boylelikle serbest radikalleri nefes, ter, idrar ve dışkı ile atmak daha kolay hale gelecektir.
Alkali yaşam felsefesi gerek ev koşullarında, gerekse calışma hayatında kolaylıkla yaşam tarzına adapte edilecek tarzda basit bir yontem aslında.
Besin seciminde tabağın %25’ini hayvansal, %75’ini ise antioksidanlarca zengin bitkisel kaynaklı besinlerle doldurmak gerekiyor.
Diyetin temeli sebze ve meyve ağırlıklı bir beslenme şeklindedir.
Zaten Dunya Sağlık Orgutu de gun icerisinde 5 - 9 porsiyon sebze ve meyve tuketilmesini onermektedir.
Burada onemli olan; besin ceşitliliği sağlayarak hem bıkkınlığı onlemek hem de ihtiyac duyulan besin oğelerini geniş bir yelpazede vucuda sunmaktır.
Tuketilen besin miktarının kontrolu sağlanarak ağırlık yonetimi de sağlanabilir.
Mutfakta olmaması gereken besinlerin başında rafine şeker ve şekerli besinler, alkollu ickiler, kızartılmış besinler, cipsler, asitli icecekler, hazır besinler, tuz ve doymuş yağ oranı yuksek besinler yer almaktadır.
Olmazsa olmazlar arasında ise sebzeler, meyveler, kurubaklagiller, filizlenmiş besinler, tam taneli tahıllar, yağlı tohumlar, zeytinyağı, başta balık olmak uzere beyaz etler, taze ve kuru baharatlar yer almaktadır.
Geleneksel Turk mutfağında hazırlanan tum besinleri alkali beslenme programına adapte etmek mumkun olabilmektedir.
Ancak, alkali beslenme programında B12 vitamini ile demir ve kalsiyum minerallerinden yana eksiklik yaşanması soz konusu olabilir. Ayrıca atlanan bir gercek vardır ki; vucudumuzdaki hucrelerin calışması notr ortamlarda olur ve vucudumuzdaki sıvıların notr ortamda tutulması icin hicbir şeyden etkilenmeyen bir denetim mekanizması bulunur. Beslenmenin asit veya alkali oluşturan besinlerden zengin olması kanın notr durumda kalmasını asla etkilemez.
Bu nedenle bahsi gecen beslenme şeklini bir “zayıflama yontemi” veya “mucize diyet” gibi lanse etmek kesinlikle yanlıştır.
Zayıflama surecinin, “diyet kişiye ozeldir” felsefesinden yola cıkarak doktor, diyetisyen, spor aktivite uzmanı ve psikolog kontrolunde uzman bir ekip tarafından ele alınması gerektiğinin altını cizmek isterim.

[h=2]Muğla Diyetisyen uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]